Büro Memur-Sen Çorum Şube Başkanı Erdoğan Cengiz, memur hakları üzerine yapılan toplu sözleşme ile ilgili yazılı açıklama yaptı.

Memurların hakları iki yılda bir yapılan toplu sözleşme ile belirlendiğini hatırlatan Cengiz, açıklamasında şu görüşlere yer verdi;

“Bu yıl üçüncüsü yapılacak olan toplu sözleşme görüşmeleri, 3 Ağustos tarihinde başlayacak ve yaklaşık 2 buçuk milyon memurumuzun geleceği bu toplu sözleşmede karara bağlanacaktır. Toplu sözleşme sadece memurlarımızı değil, emeklilerimizi, memurlarımızın ailelerini, kısacası yaklaşık 20 milyon vatandaşımızı yakından ilgilendirmektedir.

Büro, Bankacılık ve Sigortacılık Hizmet Kolu’ndaki Başbakanlık ve 12 bakanlığında arasında yer aldığı toplam 57 kurumdaki yaklaşık 300 bin memurumuzu temsilen toplu sözleşmeye sendikamız Büro Memur-Sen katılacaktır. Büro Memur-Sen ailesi olarak, 365 gün 24 saat hizmet ve erdemli sendikacılık anlayışıyla hareket ederek hizmet kolumuzdakiler başta olmak üzere tüm memurlarımız, emeklilerimiz ve aileleri için kazanımlar elde etmek, refah seviyelerini arttırmak için var gücümüzle mücadele edeceğiz. Bundan kimsenin ama hiç kimsenin şüphesi olmasın. 

Hizmet kolumuzda toplam 57 kurum bulunuyor. Bunun için, hükümet tarafından, bürokrasi tarafından yapılan haksız uygulamalardan en fazla etkilenen Büro Bankacılık ve Sigortacılık hizmet Kolu’nda görev yapan memurlardır. Bu söylediğimize en güzel örnek, sivil toplum kuruluşu olan, memurlarımızın temsilcisi olan biz sendikalara sorulmadan 2012 yılında bir gecede çıkarılan ucube olarak nitelendirdiğimiz 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’dir. Memurlarımızın mali haklarını düzenleyen 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile hizmet kolumuzdaki memur kardeşlerimizin fazla mesai ücretleri, ek ödemeleri ve ikramiyeleri ellerinden alınmıştır. Kararname ile  çalışanların maaşında 700 liraya varan düşüş meydana gelmiştir. 

Bu ucube kanun hükmünde kararname ile fazla mesai ücretleri kaldırıldı ancak memurlarımız hiçbir ücret almadan fazla mesai yapmaya devam etmektedir. Kamunun iş yükü fazla mesai yapmadan bitirilemez. Memurlarımız fazla mesaiye kalıyorsa ücreti de verilmelidir. Çünkü Anayasamızın 18’inci maddesine göre angarya yasaktır. Memurlarımızın alın terinin, emeğinin karşılığı mutlaka ödenmelidir. Aksi yöndeki uygulama apaçık anayasal bir suçtur ve şu anda anayasal bir suç işlenmektedir. Bunun için Memurlarımızın fazla mesai ücretlerini, ikramiyelerini, ek ödemelerini ellerinden alan bu ucube 666 Sayılı Kanun Hükmünde kararname iptal edilmelidir.

Son yapılan araştırmalara göre ülkemizdeki yoksulluk sınırı 4 bin liranın üzerindedir. Yani 4 kişilik bir ailenin evine 4 bin lira girmiyorsa o aile yoksul demektir. Hizmet kolumuzdaki memurlarımız ortalama 2 bin 200 lira almaktadır. Yani, hizmet kolumuzdaki yaklaşık 300 bin memur kardeşimiz yoksulluk sınırının altında maaş almakta, aileleriyle birlikte  adeta yoksulluğa itilmektedir.

7 Haziran genel seçimlerinden önce yapılan sözleşme ile işçilere yüzde 11.3 zam yapıldı. Bu zam bizim için yeterli olmasa da bir referanstır. Seçim öncesinde yapılan zam, fazlasıyla seçim sonrasında da yapılabilir. Bizler memurlarımızın anasının ak sütü gibi helal olan hakkını istiyoruz. Ülkemiz ve milletimiz için ter döken memurlarımızın sefaletten kurtulması için bizlerin seçtiği milletvekillerine, hakim ve savcılara olduğu gibi adam akıllı bir zam yapılmalıdır. Kesinlikle  aile yardımı artırılmalıdır

Bilindiği gibi kamuda 4/A, 4/B, 4/C adı altında farklı istihdam modelleri bulunmaktadır. Bu istihdam modelleri memurlarımız arasında ayrımcılığa neden olmakta, moral ve motivasyonu bozmaktadır. Başta TÜİK olmak üzere kurumlardaki 45 bine yakın 4/C’li kardeşimiz, Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere kurumlarda binlerce 4/B’li kardeşimiz yıllardır kadro beklemektedir. Mesai mevhumu gözetmeden yılın 11 ay 28 günü çalışan 4/C’li kardeşlerimize kimse geçici diyemez. Kamudaki haksızlıkların, adaletsizliklerin giderilmesi için 4/C’li ve 4/B’li memurlarımıza kadro mutlaka verilmelidir.

Yıllardır hakları verilmeyen, amirlerinin iki dudağı arasında sıkışıp kalan Milli Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ndeki yaklaşık 50 bin sivil memurumuz bu yıl ilk defa toplu sözleşmede temsil edilecekler. Büro Memur-Sen olarak bu kardeşlerimizin sorunlarını toplu sözleşmeye taşıyacağız.  Milli Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ndeki sivil memurlarımızın yıllardır verilmeyen hakları var. Görev yapmaya geldiğinde asker gibi, polis gibi çalıştırılan sivil memurlar, hakları verilmeye geldiğinde adeta yok sayılmaktadır. Bu arkadaşlarımızın yıllardır görev tanımı dahi bulunmamaktadır. Türk Silahlı Kuvvetlerindeki devlet memurları, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi ancak aynı kanunun 232. ve 233. maddeleri nedeniyle asker gibi çalıştırılmaktadır. İkinci bir emre kadar çalıştırılmaya devam eden sivil memurlara asli görevlerinin yanı sıra yeri geliyor çiçek diktiriliyor, yeri geliyor kamyondan malzeme indirttiriliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü’nde tam 11 yıldır görevde yükselme sınavı açılmamış. Memur arkadaşlarımızın yükselmesine izin verilmemiş. Türk Silahlı Kuvvetlerinde ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ndeki sivil memurlar devlet memurudur ve diğer kurumlardaki devlet memurlarımız gibi haklarına kavuşturulmalıdır. 

Büro Memur-Sen Çorum Şube Başkanlığı olarak; kamu görevlilerinin insanca yaşaması, güvenceli işi, güvenli geleceği için; Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesi, kamu görevlilerinin çalışma koşullarının düzeltilmesi ve özlük haklarının iyileştirilmesi için Çorum’dan kamu görevlileri adına Hükümet yetkililerine sesleniyor ve bütçeden hakkımızı istiyoruz. Bunun için mücadelemize aralıksız devam ediyoruz. 3 Ağustos’ta başlayacak toplu sözleşme öncesinde Genel Merkezimiz tarafından Balıkesir’den başlatılacak ve Ankara’da son bulacak olan 800 kilometrelik bisiklet sürüş eylemimiz bunun bir kanıtıdır. Bu eylem, unutulan, hakları ellerinden alınan memurlarımızın eylemidir, hak eylemidir, adalet eylemidir.

Daha öncede belirttiğimiz gibi, Büro Memur-Sen olarak, Başbakanlık ve 12 Bakanlığı’nda arasında yer aldığı toplam 57 kurumun bulunduğu bir hizmet kolunda sendikacılık yapıyoruz. Kurum yelpazesi fazla olması nedeniyle toplu sözleşmeye çok sayıda taleple katılacağız. Hizmet kolumuzda görev yapan memurlarımız hakkında AR-GE’miz tarafından hazırlanan toplam 146 maddeyi toplu sözleşme taşıyacağız ve bu maddelerin hayata geçirilmesi için mücadele edeceğiz.

Bizler, Büro Memur-Sen hem Genel Merkezimiz hem de Çorum  Şube Başkanlığımız olarak; taleplerimizin takipçisi olacağımızı ve taleplerimiz kazanıma dönüşünceye kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi ifade ediyoruz.

Büro Memur-Sen Çorum Şubesi olarak; kamu görevlilerinin her türlü mağduriyetlerinde yanlarında olacağımızı ifade etmek istiyorum. Kamu görevlilerimiz için eylem yapmak en demokratik hakkımızdır. Toplu sözleşmede haklı taleplerimiz dikkate alınmadığı takdirde yine demokratik hakkımız olan eylemlerle alanlarda olacağız. 

Bilindiği gibi bu gün Büro Memur Sen Genel Merkezimiz tarafından, yıllardır hakları verilmeyen, mevcut hakları ellerinden alınan memurlarımızın toplu sözleşme öncesinde sesini duyurmak, uğradıkları haksızlıkları haykırmak, toplu sözleşmede memurlarımıza hak ettiği değerin verilmesi için Balıkesir’den Ankara’ya bisikletli eylem gerçekleştirilmektedir.

Memurlarımızın insanca yaşaması ve güvenli geleceği için bugün yapacağımız “Bisikletli Eylem” ile memurlarımıza uygulanan haksız uygulamalara en güzel cevabı vereceğimizi tüm kamuoyu ile paylaşırız.”