Çorum Belediyesi’nin katı atıklardan enerji üretmesine de imkan sağlayacak olan 20 milyon euroya mal olacak olan “Katı Atık Düzenli Depolama” projesinin tanıtım toplantısı gerçekleştirildi.
Anitta Otel’de yapılan toplantıya Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, Avrupa Yatırımlar Daire Başkanı Ferruh Parmaksız, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Seyitahmet Sancak, ilçe belediye başkanları ve proje teknik ekibi katıldı.
10 yıla yakın bir süredir Avrupa Birliği ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ortaklaşa hayata geçirecekleri proje üzerinde çalıştıklarını açıklayan Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, bu projenin Çorum Belediyesi’nin çevre politikalarının tacı olduğunu söyledi.
Bütün ülkelerin en temel sorunlarından birinin çevre, çevrenin korunması ve her gün artan çevre problemleri olduğunu dile getiren Başkan Külcü, kişi yada toplumların kimliğini ifade eden çevrenin korunması, yönetilmesi, iyileştirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Yaşam ve çevrenin birbirine sıkı sıkıya bağlı iki unsur olduğunu dile getiren Başkan Külcü, “Hangi yönüyle olursa olsun; çevredeki bozulma, kirlenme içinde yaşayan tüm canlıların yaşamını doğrudan ve negatif olarak etkilemektedir. Son yıllarda atık tüm dünya bunu kabullendi. Şimdi bu bozulmanın, kirlenmenin önüne geçmek için uluslar arası çalışmalar yapılıyor. Tüm ülkeler kendi mevzuatını değiştiriyor. İkili antlaşmalar yapılıyor. Kyoto Protokolü gibi 160 ülkenin attığı protokoller ve uygulama sonuçlarını görüyoruz. Böyle güçlü işbirliği, kararlılık olmadan kısmi bölgesel iyileşmelerle sonuç almak mümkün değildir” dedi.
Yeryüzünün insanlar ve diğer canlılar yararlansın diye yaratıldığını kaydeden Muzaffer Külcü, “Alemin varlık sebebi budur. Yoksa her iki tarafta yemyeşil ağaçlar, akan sular olacak bizde oturup bakacağız. Böyle bir dünya yok. Diğer canlıların istifade etmesi için alem yaratılmıştır. Ağaçta kesilecek, suda tüketilecek, diğer kaynak ve imkanlardan da özellikle insanlar olmak üzere istifade edilecek. Bu hayatın gereğidir. Bir yere baraj yapalım dediğimizde bir yerden örgütlenmiş insanlar hemen Karadeniz’de, geç oradan Sinop’a geç oradan Artvin’e biz bu oyunlara gelecek, tuzaklara düşecek değiliz. İnsanlar kullanacak ve tüketecek. Ancak tüketimde sorumlu davranacaklar. Sorumsuzluk ortaya çıkarsa sorunda kendisini göstermeye başlar. İnsan olarak kullanma ve koruma dengesini muhafaza etmemiz lazım. Bu bozulursa doğanın tüm dengesi bozulur. Tartışılması, konuşulması gereken budur. Bu anlayışa gelirsek çevre istifade edilen ortamdan çıkar tüketilen bir varlık haline gelir. İnsanlıkta olumsuz çevrenin etkilerine katlanmak zorunda kalır” diye konuştu.
Herşeyin aslına rücu etmesi gerektiğini anlatan Başkan Külcü, “Denizlerimiz eskisi kadar mavi değil, ormanlarımız eskisi kadar yeşil değil, hayvanlar eskisi kadar özgür değil. Şunu bilmeliyiz ki her şey aslına rücu etmeden insanoğlu da eskisi kadar mutlu ve huzurlu olmayacak. Bu konuda geç kaldığımızı düşünenlerdenim. Keşke on yıllar önce tedbirler alınmaya başlansaydı. Ama ümitsiz değilim. Artık işimiz daha zor. Kolay hemen yapılır, zor ise zaman alır; ama o da yapılır. Sadece daha çok sabır, daha çok emek, daha çok zaman ve kaynak ister. Bunu yapmak zorundayız. Daha yaşanabilir bir çevre inşa etmek zorundayız. Eğer içinde yaşadığımız çevrenin, hatta dünyanın bir emanet olduğuna ve sonraki nesillere daha iyi bir çevre, dünya bırakmamız gerektiğine inanıyorsak ki, inanıyoruz bunu yapmalıyız” ifadelerini kullandı.
Sürdürülebilir bir çevre stratejisinin önemine dikkat çeken Başkan Külcü, “Daha kalıcı ve etkili sonuçlar alabilmek için sürdürülebilir bir çevre stratejisinin olması lazım. Bu tek başına kamunun yapabileceği bir iş değildir. Çevre ile ilgili tüm sosyal tarafların bu işin içinde olması lazım. Planlama ve düzenleme konusunda “kamu” belirleyici olabilir. Ama, özellikle büyük sanayi kuruluşları ve örgütleri başta olmak üzere tüm tarafların katkı sunması gereklidir. Zira yapılan araştırmalar göstermektedir ki 30-40 yılın oluşturduğu olumsuz çevre etkisi nerdeyse mevcut kirliliği 2’ye katlamıştır. 2015 yılında çevreye 1 milyon 436 bin 264 ton endüstriyel zararlı atık bırakıldı. Hava kirliliğinden 3 milyon, su kirliliğinden 1,7 milyon insan hayatını kaybediyor. Bu büyük oranda sanayinin neden olduğu bir sonuçtur. Sanayiyi, üretimi durduramayacağımıza göre yapılması gereken, olumsuz çevresel etkiyi kaynağında yok etmektir. Esas etkin mücadelenin yolu da buradan geçmektedir. Söz konusu sanayi, üretim ve dolayısıyla kent yaşamı olunca bir tabloyla daha karşılaşıyoruz. İnsan yaşamının yoğun olduğu, şehir hayatı; elbette daha karmaşık, daha az kontrol edilebilir, daha az yönetilebilir ve elbette daha zor. Şehirde sağlıklı bir çevre inşa etmek daha zordur. Kırsala göre daha negatif verilere sahiptir. Su, hava daha kirlidir. Katı atıklar, çöp daha fazladır. Kimyasal atıklar problemdir. Yeşil alanların azlığı, tarım topraklarının betonlaşması en büyük problemdir. Bunlar şehirdeki insanın huzurunu bozar, yaşamın keyfini ve konforunu azaltır. Ama insanoğlu bunu bile bile yine de kirletmeye, yok etmeye devam eder. Mevcut anlayış, hâkim anlayış budur. Verili durum böyle diye buna teslim olacak değiliz. Uygulanacak doğru projeler, atılacak doğru adımlarla bu durumu tersyüz edebiliriz. Bu imkânsız değildir. Sadece daha çok emek vermeye, zaman ve kaynak ayırmaya hazır olmalıyız” şeklinde konuştu.
Çorum Belediyesi’nin çevreye duyarlı bir belediye olduğunu vurgulayan Belediye Başkanı Külcü, “Şehir yaşamı denildiğinde elbette karşımıza belediye çıkıyor. Belediyelerimiz de artık çevre konusunda çok mesafe aldı. Bütün belediyelerimizin baş gündem maddelerinden birisi çevredir. Çevrenin korunması, yönetilmesi ve bunun sürdürülebilir bir politika haline getirilmesidir. Tüm insanların, kurumların, toplumların hayatında bir ihtiyaç hiyerarşisi ve öncelik sırası vardır. Bu aynı zamanda insan kaynağı ve finansman imkânlarıyla da bağlantılı bir mesele. Türkiye artık bunlara kaynak ayırabilen bir ülke haline geldi. 10 yıl önce 230 milyar dolar GSMH varken bugün 800 milyar dolar ile 10. büyük ekonomi. Çorum Belediyesi de bu meseleye duyarlı belediyelerden biridir. Katı atık projesinde geç kaldık. Çoğunlukla bizden kaynaklanmayan sebepler ama önemli olan netice. Öyle yada böyle, geç kaldık. İnşallah bugün buna bismillah diyoruz. Elbette çevre konusunda yapılacaklar bundan ibaret değil. Daha yapılabilecek çok iş var. Biz de bunların birçoğunu yaptık, yapıyoruz. Katı atık düzenli depolama projemizin tamamlanmasıyla birlikte inşallah çevre çalışmalarımız taçlanacak. Vahşi depolamanın sonlanmasıyla birlikte; kötü koku, görüntü, haşere gibi ne kadar olumsuzluk varsa hepsinden kurtulmuş olacağız. En az 60 milyon TL’lik bir yatırım. AB ciddi oranda hibe fonlarından projemizi finanse edecek. Çevre Şehircilik Bakanlığımız aynı şekilde projenin bir kısmını hibe olarak finanse edecek. Çorum temiz bir şehirdi, temiz olarak kalamaya devam edecek. Sadece temiz değil, aynı zamanda güzel bir şehir olarak kalacak” ifadelerini kullandı.
İHA
Son Güncelleme: 01.03.2016 10:54
