CHP'ye göre basın özgürlüğü dinamitlendi

CHP İl Başkanı Mehmet Tahtasız, dezenformasyonla Mücadele kanunu olarak bilinen yasanın basın özgürlüğünü dinamitleyeceğini iddia etti.

14 Ekim 2022 Cuma 14:50
CHP'ye göre basın özgürlüğü dinamitlendi

Dezenformasyonla Mücadele kanunu olarak bilinen 'Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin dün gece TBMM’de kanunlaşmasının ardından ilk tepki CHP’den geldi.

CHP İl Başkanı Mehmet Tahtasız, parti binasında bazı yöneticilerle birlikte düzenlediği basın toplantısında, söz konusu kanunun, AK Parti iktidarı tarafından çıkarılan basında sansür ve sosyal medya yasası olduğunu savunarak, sert bir dille eleştirdi. Tahtasız, “İktidarın, 40 maddelik bu yasayla, başta düşünce ve ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin, gazeteciliğin ve basın özgürlüğünün altına son bir dinamit daha koymak istediği açıktır” görüşünü savundu.

CHP’nin ülke genelinde basında ve sosyal medyada yapılan yeni düzenlemelerle ilgili ülke genelinde kitlesel basın açıklaması kararına Çorum CHP de katıldı.

CHP İl Başkanı Tahtasız, parti binasında düzenlediği toplantı ile halkın ve basının susturulmak istendiğini ileri sürdü. Basın toplantısına; CHP İl Başkanı Mehmet Tahtasız, eşi Perinay Gazioğlu Tahtasız, Merkez İlçe Başkanı Ulaş Tokgöz, İl Kadın Kolları Başkanı Kamile Anar, İl Gençlik Kolları Başkanı Onur Topkül, Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Hanim Ergül, Belediye Meclisi Üyeleri ile İl ve Merkez İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı.

Toplantıda konuşan İl Başkanı Tahtasız, “Bu sansür yasasının, seçimlere en fazla 8 ay kaldığı bir dönemde Meclis’te kabul edilmesi, seçimler yaklaştıkça iktidarını kaybedeceğini anlayan Saray’ın içinde bulunduğu korku ve acizliğin boyutunu göstermektedir” diye konuştu.

Mehmet Tahtasız, konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

‘BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ALTI DİNAMİTLENİYOR’

“Saray iktidarı, Cumhuriyetimizin ilk yüzyılının son yasama yılını bir sansür ve oto sansür yasası ile açtı. Ülkemizde demokrasinin, hukukun, eşitliğin ve özgürlüğün yeniden tesis edileceği 2023 seçimleri yaklaşırken; demokratik muhalefeti, basını, sivil toplumu ve halkı susturmaya yönelik yeni bir girişimle daha karşı karşıyayız.

Bu sansür yasasının, seçimlere en fazla 8 ay kaldığı bir dönemde Meclis’te kabul edilmesi, seçimler yaklaştıkça iktidarını kaybedeceğini anlayan Saray’ın içinde bulunduğu korku ve acizliğin boyutunu göstermektedir.

İktidarın, 40 maddelik bu yasayla, başta düşünce ve ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin, gazeteciliğin ve basın özgürlüğünün altına son bir dinamit daha koymak istediği açıktır.

Öyle ki, yasanın 29. maddesiyle, ‘Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu’ diyerek sınırlarının ve içeriğinin ne olduğu belirsiz yeni bir suç tanımı yapılmaktadır. Muğlak ve ucu açık ifadelerle, saray yargısına ve iktidar partisinin bürokratlarına hangi bilginin halkı aldatmaya, korku ve endişe yaymaya yönelik olduğunu belirleme yetkisi verilmiştir. Aynı zamanda sosyal medyada yapılan eleştiriler, ‘dezenformasyon’ olarak yaftalanabilecektir.

‘Hangi haber halkta korku ve endişe yaratır, hangi paylaşım kamu düzenini tehdit eder’ sorusunun yanıtı ise yasa metninde yoktur. 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası getirilen bu muğlak suç tanımının kapsamı, saray talimatıyla hareket eden yargı mensuplarının ve iktidar partisi bürokratlarının inisiyatifine bırakılmıştır.

İKTİDARA SORULAR

Buradan soruyoruz:

- TÜİK’in açıkladığı enflasyonun gerçeği yansıtmadığını, Türkiye’de gerçek enflasyonun çoktan üç hanelere ulaştığını söyleyen bir sosyal medya kullanıcısı dezenformasyon mu yapmış olacaktır?

- ‘8,5 milyon insanımız işsiz, insanlar iş arama ümidini kaybediyorlar, işi olanlar da açlık sınırının altındaki asgari ücretle çalışıyor’ demek yalan haber yaymak mı sayılacaktır?

- Kamu ihalelerinin, sözde pazarlık yöntemiyle beşli çetelere adrese teslim verildiğini, halkın sırtından milyarlarca dolarlık yağma yapıldığını ortaya çıkaran gazeteciler suçlu mu sayılacaktır?

 ‘128 milyar dolar nerede?’demek, kamu barışını bozmak mı olacaktır?

- ‘Ormanlarımız yanıyor, uçaklar neden kalkmıyor?’diye sorgulamak, bazı savcılar tarafından halkı paniğe sevk etmek mi sayılacaktır?
İktidarın niyeti açıktır. Saray rejiminin, ülkemizde yarattığı ağır ekonomik buhranı, yüksek enflasyonu ve hayat pahalılığını, işsizliği, yoksulluğu, yolsuzlukları, kurumsal yıkımı dile getirmek suç haline getirilmek istenmektedir.

Bugün herkesin açıkça bildiği gibi, ülkemizde yıllardır kendi siyasal çıkarları uğruna dezenformasyon yapan, halkı yanıltıcı bilgileri yayan iktidarın bizzat kendisi ve kontrol altında tuttuğu, saraydan yönetilen havuz medyasıdır.

‘YAZILI VE DİJİTAL MEDYANIN CELLADI HALİNE GELDİLER’

Üstelik bu yasa, halkın temel hak ve özgürlüklerine yönelik bu ağır saldırıyla da sınırlı değildir. 
Kendi yandaşlarına bol bol ilan verirken, muhalif yayın organlarını ise yok sayan ve adeta Basın İnfaz Kurumu’na çevrilen Basın İlan Kurumu, gazetelere ve internet haber sitelerine ceza verme yetkisiyle donatılmaktadır. Basın İlan Kurumu, tıpkı televizyon ve radyolar üzerinde kılıcını sallayan RTÜK gibi, yazılı ve dijital medyanın celladı haline gelmektedir.
Yasa, sosyal medya platformlarına ilişkin düzenlemeyle, halkın temel haberleşme ve haber alma kaynaklarını kullanılamaz hale getirmeye kadar gidebilecek geniş sınırlama yetkileri içermektedir. Yasanın yürürlüğe girmesiyle, sınırlı kaynaklarıyla gazeteciliği dinamik bir şekilde yaşatma mücadelesi veren yerel yayın organları büyük bir darbe alacaktır.

‘SANSÜR VE OTOSANSÜR TEKLİFİ’

Bu sansür teklifinin, seçimlere en fazla 8 ay kaldığı bir dönemde Meclis’te yasalaştırılmak istenmesi. Bu yasa teklifi baştan aşağı sansür ve otosansür teklifidir.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, otoriter saray rejiminin baskı politikalarına, korku iklimini ülkede hakim kılmaya yönelik çırpınışlarına asla boyun eğmeyeceğiz.

Ülkemizin gerçeklerini, halkımızın sorunlarını ve hakikati her yerde haykırmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. saraya buradan sesleniyoruz: Halkı, basını ve basın emekçilerini susturmayı başaramayacaksınız. Çok az kaldı. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, baskıcı ve otoriter politikalarınızla yok ettiğiniz demokrasiyi ve hukuku ülkemizde mutlaka yeniden kuracağız.

Başta düşünce, ifade ve basın özgürlüğü olmak üzere, tüm temel hak ve özgürlükleri yaşatan bir düzeni inşa edeceğiz.

Sansür yasalarınızla gizlemeye çalıştığınız ekonomik buhrana, pahalılığa, yolsuzluklara, vurgunlara, servet transferine son vereceğiz.
AKP Genel Başkanı, ‘Bu yasanın çıkışıyla beraber bunları frenleyeceğiz ve gereği de neyse onu da yapacağız’ diyor. Biz de diyoruz ki, gerekeni sandıkta halkla hep birlikte yapacağız. Geliyor gelmekte olan."

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Çorumlu 2022-10-14 20:15:52

Fondaşgazetecilee yalan yazamayacak diye korkuyorlar heralde. Halk akıllıdır 50 yildir oldugu gibi gene atar Osmanlı tokadını pkk ninn müttefiği hdp ve onun yol arkadası chp vechp nin yol arkadası ip e. Yani 6+1= ayni yerinde saymaya devam et der bu yüce millet

Avatar
Doğrucu 2022-10-14 23:02:03

Haklısın sayın çorumlu bıktık bu CHP yandaşı yalan iftira yayını yapan basından , haburda çadır mahkemeleri teröristleri TRTye çıkartma issizlik hayat pahalılığı gibi yalan ve iftira haberlerinden bıkmıştık bence bu kanun biraz eksik idam cezası çıkmalıydı yalan haber yapanı sallandirmalı

Avatar
Vatandaş 2022-10-15 14:19:49

Noldu artık çamur at izi kalsın olmayacak diye mi korktunuz

Avatar
Murat 2022-10-17 07:29:01

Yalan ve iftira haber olamayacak