GÜLESİN AĞBAL DEMİRER/ YORUM

AK Parti’de yerel seçim arifesinde belediye başkan adayının belirlenmesinde deyim yerindeyse Çorum’da her şey birbirine karıştı. Hoş diyeceksiniz Genel Merkez farklı mı? Onu bilemeyiz. Biz yaşadığımız şehirden haberdarız, dolayısıyla da sorumluyuz.

Siyasette kısa sayılabilecek zamanlarda anlık değişikliklerin olduğu bilinen bir gerçek. Bugüne kadar olup bitenler de bu görüşü teyit ediyor zaten.

Pek çok seçim gördük, pek çok seçim öncesi yaşadık. Ancak bu dönemki kadar bol aksiyonlu siyaset manevralarına şahit olmamıştık.

İKİ YIL ÖNCE…

Hafızalarımızı bir tazeleyelim isterseniz; yaklaşık iki yıl öncesi. AK Parti İl Başkanlığına Mehmet Karadağ atandı. İlk kongrede yeniden il başkanı seçildi. Önce teşkilatı yeniden yapılandırdı. 24 Haziran seçimlerinden çıktı. Bir süre sonra Belediye Başkanı Muzaffer Külcü görevden alındı. İstifanın krize neden olmaması için il başkanına bazı sorumluluklar yüklendi. Diğer taraftan Karadağ’ın Külcü’den boşalan koltuğu istediğini sağır sultan bile duymuştu.

İşte tam da bu sırada kuruluştan bu yana var olan parti içi çekişmeler yeniden alevlendi. Deyim yerindeyse kimin eli kimin cebinde, kim kiminle nerde buluşuyor her şey birbirine karıştı. Hatta şunu söylemek de mümkün; geçmişte ve bugün birbirleriyle aynı zeminde buluşamayan bir kaç grup ortak amaçları için bir cephe oluşturdu.

DÜŞÜNDÜRÜCÜ İSTİFA

Zaman geldi, yerel seçim için aday adaylığı süreci başladı. Kamuoyunun bildiği mevcut isimler adaylık başvurusunu yapıyordu ki, teşkilat içinden bir son dakika istifası gündeme bomba gibi düştü. Partide aktif görevleri bulunanları bile düşündüren o isim AK Parti MKYK Üyesi Çorum Milletvekili Ahmet Sami Ceylan’ın siyasette başından beri birlikte yol yürüdüğü İl Başkan Yardımcısı Eyüp Arslan’dı.

Başlangıçta Milletvekili Ceylan’ın dahi tasvip etmediği iddia edilen bu istifaya yüzeysel bakıldı ve fazlaca bir anlam yüklenmedi. İl genel meclisi başkanı, meclis üyesi-başkan yardımcısı, il başkanı olmak için istifa ettiği bile söylendi.

Siyaseti iyi okuyanlar bu şaşırtıcı hamleye daha temkinli yaklaştı.

VARSAYIMLAR…

Eyüp Arslan’ın aday adaylığıyla ilgili çeşitli varsayımlar yürütüldü. Meselâ; Milletvekili Ceylan’ın bilgisi dahilinde bu tasarrufta bulunmuş olabilirdi. Aday adayı sayısı yetersizdi. Karadağ’ın son anda devre dışı kalması halinde Eyüp Arslan teşkilattan gelen ikinci adam olarak ön plana çıkabilirdi. Mühendis olması avantajdı. Üstüne üslük MKYK Üyesi ve birinci sıra milletvekilinin alenen olmasa da tam desteğini alıyordu. Teşkilattan gelen diğer milletvekili Oğuzhan Kaya da nasılsa son dönemeçte Ceylan’ın yol arkadaşına destek verirdi.

İşte o gün için varsayım olan görüşler bugün yaşadıklarımızla örtüşüyor.

SON BİR HAFTA

Geçtiğimiz Çarşamba günü son dakika kulislerine göre Mehmet Karadağ başkan adayı gösterildikten hemen sonra birden fazla gruptan oluşan muhalefet ortak bir hedef etrafında birleşti. O hedef Karadağ’ın liste dışı bırakılmasıydı. Bilerek veya bilmeyerek hata, yanlış yapan etkili bir yerel aktörün siyasette kulvar dışı bırakılması nizami olmayan salvolarla olabilirdi, nitekim öyle de oldu.

Çorum merkezli Ankara destekli girişimler müspet sonuç verdi. Listeye giren isim çıkarıldı. Diğer aday adayları sık sık ve objektif yapıldığı belirtilen anketler, temayül, kamuoyu yoklamaları, vekil görüşleri vs. sonuçlarına göre elendi. Mevcut aday adayları dışında bile dışarıdan farklı isimler gündeme geldi.

Dün itibariyle kulislere Çorum için 3 ismin değerlendirildiği, bu isimler arasından Eyüp Arslan’ın öne çıktığı bilgisi düştü. Tabi bu kulis,  siyasi analiz yapanları şaşırtmadı.

BU ŞEHİR BIKTI

Şimdiiii gelelim zurnanın zırt dediği yere. Biz partili değiliz, gazeteciyiz. Bu aşamada ne duyarsak, birkaç yerden teyit ettirerek kulis bilgisi dahilinde okurlarımızla paylaşıyoruz. Paylaşmaya da devam edeceğiz. Ancak, siyasetçi olmasak da siyaseti izleyen gazeteciler olarak bugüne kadar yaşananlara dair birkaç tespitte bulunma ve söz söyleme hakkımız var. Çünkü yaşadığımız şehirden, Çorum’dan, Çorum’da olacaklardan sorumluyuz.

İktidar partisinde yaşanan ve bölünmüşlük kelimesinin hafif kaldığı, şehrin siyaset algısını etkileyen kokuşmuşluk artık bir son bulmalı. Kim ne hata yapmışsa bedelini ödesin tabi. Ancak hata yapana bedel ödetmeye kalkanların da ne kadar temiz oldukları da şüpheli ise orada bir sorun var demektir. Bu tarz bir çamurlaşmış siyaset anlayışından en çok zararı Çorum ve sandığa gidip oy veren vatandaş görüyor. Çünkü siyasete güven zedeleniyor. Umutlar tükeniyor. Birkaç kişinin koltuk, makam, kişisel hırsı için giriştikleri her türlü ayak, bel altı oyunları, hileleri, dolapları ne bu şehir hak ediyor ne de sokaktaki sade vatandaş. ‘Dava, ahlak, misyon sorumluluğu olan siyasetçiler nerde?’ diye soruyor vatandaş. Ve vatandaş adına artık bu satırlardan haykırıyoruz. Düşün şu şehrin yakasından! Bu şehir bunca çukur siyaseti(!) haketmiyor.