GÜLESİN AĞBAL DEMİRER
Ulu Camii bahçesindeki ağaçların kesimine ilişkin belgeler önceki gün Çorum Belediyesi tarafından yerel medyaya gönderildi. Aynı gün gerçekleştirilen Belediye Meclisi toplantısında da Başkan Halil İbrahim Aşgın, yaptıkları işi savunarak, tepkilere kendince cevap verdi. 'Kendince' diyoruz çünkü yaptığı açıklama bizim için tatmin edici olmadığı gibi sunulan 'belge'ler de soru işaretlerini eksiltmekten ziyade çoğalttı.
İLK BELGE
Belediye Meclisi'ndeki çelişkili konuşmaları bir tarafa bırakıp belgelere göz gezdirdiğimizde, 4 Temmuz 2024 tarihli sunulan ilk belgeye göre, cami cephelerine ve şadırvan cephesinin görünümüne engel olan, cami beden duvarlarına zarar veren hastalıklı, ömrünü doldurmuş ağaçların kesimine ilişkin Tokat Vakıflar Müdürlüğü'nün yazısı üzerine, Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, ilgili kurum görüşleri tamamlanarak kesimin yapılabileceği kararını veriyor. Karardaki 'ilgili kurum görüşlerinin tamamlanması' ibaresine dikkat lütfen!
İKİNCİ BELGE
İkinci belge 29 Ağustos 2024 tarihli. Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nden mimar Hakan Kopar imzalı, Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'na sunulmak üzere hazırlanan rapor. Raporda, "... Ulu Cami avlusunda yerinde yapılan incelemede cami görünüşüne ve cami beden duvarlarına zarar veren ağaçlar olduğu tespit edilmiş ekteki vaziyet krokisine kesilmesi istenen ağaçlar olarak işlenmiştir..." deniliyor.
ÜÇÜNCÜ BELGE
Üçüncü ve son belge ikinci belge ile aynı tarihli. Yani 29 Ağustos 2024. Bu belge de yerinde yapılan incelemeler sonucunda, "... ağaçların cami beden duvarlarına zarar verdiği ve caminin siluetini olumsuz etkilediği anlaşıldığından can ve mal güvenliği açısından gerekli tedbirlerin alınarak" ağaçların kesiminde sakınca olmadığı şeklindeki kararı içeriyor.
HANİ İLGİLİLERİN GÖRÜŞLERİ?
Şimdi; bu belgelerde ağaçların hastalıklı olup olmadığını anlayacak ne bir ziraat veya orman mühendisinin; ne de binanın temeline zarar verdiğini tespit edecek bir inşaat mühendisinin incelemesi, görüşü, raporu var. Oysa Ankara'dan gönderilen ilk yazıda 'ilgili kurum görüşlerinin tamamlanması' istenmişti. Bu ilgili kurum görüşlerinden kastedilen sadece Tokat Vakıflar'dan bir mimarın görüşü ise diyecek bir şey kalmıyor.
BU NE HIZ?
İkinci husus; takdire şayandır ki aynı gün mimar raporu alınıyor, aynı gün Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı çıkıyor (o günlerde kurul üyeleri Çorum'daydı), yine aynı gün müthiş bir hızla hasta-sağlam, zararlı-zararsız demeden bütün ağaçlar kesiliyor. Ha bu arada basına da 28 Ağustos'ta (yani kesimden bir gün önce) bazı hastalıklı ağaçların kesileceği bilgisi servis edilirken, 29 Ağustos'ta yani bir gün sonra ağaçlar hepten kesiliyor. Ve yine ne gariptir ki, bir gün sonra müthiş bir hızla kendilerince uygun gördükleri yerlere ağaç dikiliyor.
SONUÇ: BU YOL, YOL DEĞİL!
Nihayette ağaçlar kesildi. Geri döndüremeyiz. Yeni dikilen ağaçlar da 40-50 yıl sonra başka birileri tarafından yine şu meşum 'siluet' meselesi yüzünden kesilir mi, kesilmez mi bilemem. Yalnız bütün bu yaşananlardan edindiğim izlenim -SGK borçları mevzusunda da şahit olduğumuz üzere- bu gidişat, izlenilen yol, eleştirilere, tepkilere takınılan tavır, üslup-suzluk, bu önünü ardını düşünmeksizin 'ben yaptım, pek de güzel oldu' anlayışı Çorum'a zarar veriyor. Malum 'görüntü ve gösteriş' büyük bir yanılsamadan ibarettir. Şakşakçılar sustuğunda geriye kalan sadece hakikattir.
Küçük bir not: Bu toprakların insanları keseceği kurbandan bıçağı gizler, keseceği ağaca baltayı göstermez. Dahası mecburen kestiği ağaçtan helallik ister. Bunu da bir 'siluet' sevdasıyla, yaptığı iş görünsün diye kestirdiği ağaçlara haklarını helal ettirecekler düşünsün.
Çok güzel açıklama olmuş. Tebrik ediyorum. AŞKLA KESTİ. BU VEBAL ONA YETER. nokta.
Trolller hemen harekete geçiyor. Belediyede işe alınma vaadiyle mi yazıyorsunuz yoksa zaten alındınız da Aşgının zoruyla mı yorumları yapıyorsunuz? Ağaçları katlettiniz hala iyi olmuş güzel olmuş gibi akıl-vicdan-muhakeme yoksunluğunuzu dile döküyorsunuz. Trollük omurgasızlığın en uç noktasıdır. Azıcık adam olun. Gülesin hanım kaleminize sağlık. Yalanlarına yalan ekleyerek aşkla çalıştığını iddia eden yalan makinesine de diyecek söz bulamıyorum
Çelişkilerle dolu açıklamalar. Eksik raporlar. Kibirli kibirli tavırlar. Aşkla devam.
İnanılır gibi değil , bunu iktidar muhalefet polemiği haline getirmek çok yanlış , iyi olmuş diyen kişilerin ruh sağlığından şüphem var , yüzyıllık ağaçların silüeti bozuyor diye kesilmesi hastalıklı bie düşüncedir , bunu yapan hangi siyasi görüşte olursa olsun , haklı olamaz , vebaldir , alçaklıktır , gösteriş merakıdır .. belediye başkanını gerçekten kınıyorum , Biçok kişinin vicdanen çok yaralı çok rahatsız olduğuna eminim , çok büyük bir yanlış yapıldı , lakin dönüşü yok , çok üzgünüm..
Bu raporda orman mühendisi inşaat mühendisi ağaçların camiye zarar verip vermediği ve verip veremeyeceği hususunda yer almalıydı sadece bir mimar raporu o da hiç bir teknik hususu belirtmeden kesin gitsin der gibi bir rapor
En küçük bir siyasi olayı hemen şova çeviren , açıklama yapan , Prim yapıp puan toplayan stk lardan bi tanesi çıkıp bi açıklama yapmadı , sesiniz mi kısıldı hayırdır .. yazık hepinize
Şimdiye kadar çapsız vizyonsuz diyordum başkan için ama artık eminim ki bunların çok daha ötesinde bi yaratık ( insan diyemiyorum , başka bişi )
ben tanıyorum, o insan. fakat onu insan olarak görmüyorsan sen nesin acaba....
Beğen (2) Beğenmedim! (4)Şakşakçılar yazmaya başlamış