Onun doğduğu yıllarda cehalet, zulüm ve ahlaksızlık dünyayı karatmış, yaşanmaz hale getirmişti. Sevgili peygamberimizin getirdiği İslamiyet’le birlikte dünya aydınlanmış, adalet, barış ve huzur gibi duygular insanlığa müjdelenmiştir. Bu yüzden Hz. Muhammed’in doğumu insanlığın kurtuluşunun mübarek başlangıcıdır.

İnsanlığın bütün güzelliklerin, ahlâkî erdemlerin vücut bulduğu bir şahsiyet olan Hz. Peygamberin hayatında bireysel ve toplumsal hayatımızı aydınlatacak onlarca güzellikte örnekler vardır. Onun örnek alınması, yalın bir taklit ve sünnetinin belirli şekillere hapsedilmesi şekliyle değil; onun sünnetinin ve sîretinin bütün yönleriyle tanınması, insanlığın huzur ve mutluluğu için yaptığı çağrının güncelleştirilerek hayatımıza yansıtılması, güzel ahlâkının davranışlarımızın mihveri ve rehberi yapılması ile mümkündür.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) sadece inanç ve ibadet hayatımıza kılavuzluk eden bir kutlu öğretmen, bireysel ve sosyal ahlaki hayatımıza rehberlik eden bir mükemmel örnek olarak kalmamış, O’na duyulan derin sevgi ve bağlılık na’t ve kasideden hilye ve ebruya, resim ve isimlerden mevlit ve sünnet merasimlerine kadar sanat ve edebiyatımızda, sosyal ilişkilerimiz ve aile hayatımızda da ayrı bir coşku ile dile getirilmiştir.

Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlitleri saygı ile dinlemek, O'nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir. O'nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Bu duygu ve düşüncelerle milletimizin ve tüm İslam aleminin gecesini kutlar, bu gecenin, insanlığın kurtuluş yoluna ışık tutacak bir kandil olmasını dilerim.”