Özgür Der, sisi yargısının aralarında Muhammed Biltaci, Abdülrahman Elbar ve Saffet Hicazi olmak üzere 12 Müslümanın idamını onaylamasına sert tepki gösterdi.
Derneğin Çorum Şubesi Başkanı Murat İslam, Sisi cuntasının Müslümanları katletmeye devam ettiğini belirterek, “İdam sehpaları direnişi durduramaz.”dedi.
İşte İslam’ın o açıklaması:
Darbeden bu yana çok sayıda Müslümanın işkence ve idam ile şehit edildiği Mısır’da, Sisi yargısı bu zulümlere yenilerini eklemeye hazırlanıyor, aralarında Muhammed Biltaci, Abdülrahman Elbar ve Saffet Hicazi’nin olduğu 12 Müslümanın idamını onayladı.
Bitaci’ye ve Mısır halkına karşı verilen haksız, hukuksuz kararları ve alçakça saldırıları, despotizmi şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz.
Mısır'ın halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi'nin Sisi cuntası karşısındaki baş eğmeyen ilkeli duruşu hafızalara kazınmıştı. O, bundan iki yıl önce cunta rejimi karşısındaki sebatkâr tutumunu şahit kılarak Hakk’a yürüdü. Şehadetinin ikinci yılında Muhammed Mursi’yi de rahmetle anıyoruz!
Mısır’daki çağdaş Firavun rejiminin göstermelik yargı kurumlarına verdirdiği bu idam cezaları da gerçekte yargının icrası değil gayri meşru hâkimiyet savaşına yargı kılıfı geçirilmesidir. İdam kararları Mısır’daki vahşetin tescilidir. Zulme sessiz kalmayıp meydanları terk etmeyen ve binlerce şehit vererek dünyada eşi benzerine az rastlanan örnek bir direnişe imza atanlar değil, asıl darbeciler yargı önünde hesap vermelidir.
‘SİYASİ KARARLARDA ÖZGÜR DÜŞÜNCE ESİR ALINAMAZ’
Haklı olanları cezalar susturamaz, gerçekleri darbeciler örtemez. Mısır halkının izzetli duruşunu ve iradesini cezalar teslim alamaz. İspat edilmiş tek suç bulunmazken milletin seçtikleri yargılanamaz, siyasi kararlarla özgür düşünce esir alınamaz, baskı, dayatma, idam sehpaları direnişi durduramaz.
Zalimlere karşı iyiler kazanacak, siyonizmin tetikçisi darbeciler, onuruna sahip çıkanları diz çöktüremeyecek. Şehit Muhammed Mursi’nin ilkeli ve tavizsiz tutumu karşısında acziyet içine düşenler, bugün Biltaci’yi, darbe karşıtlarını nasıl ve niçin yargıladıklarını hiç kimseye anlatamazken Batı bu zulme ortak oluyor.
Mısır'daki meşru hükümetin darbe yoluyla iktidardan uzaklaştırılmasına sessiz kalan dünyanın bugün yeni katliamlara kapı araladığını, ilkesel temelde kararlı bir duruş sergilemediklerinden darbecilerin zulmü bir adım daha öteye götürmeye çalıştıklarını görüyoruz.
Öte yandan; İran, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Körfezin baronları ve tüm Ortadoğu ülkeleri bu zulme seyirci kalmaya devam ettikçe tarih, insanlık ve vicdan bu tutumlarını affetmeyecektir.
Bizim için Suriye’de katil Esed yönetimine karşı onurlarını şereflerini ayakta tutmaya çalışan halkın mücadelesi ne ise, Mısır halkının vermiş olduğu mücadele de odur. Suriye’de zalim diktatör Esed ne ise, Mısır’da darbeci Sisi ve iktidarı odur.
Ve buradan bu hukuksuz kararı onaylayan mahkemeye sesleniyoruz: Hukuki, insani, ahlaki ve vicdani olmayan bu kararı onaylayarak darbecilerin suçuna ortak oldunuz. Zulme geçit verdiniz.
‘KATLİAMA DEVAM EDEN SİSİ REJİMİ İLE NORMALLEŞİLMEMELİ'
Mısır’daki cunta yönetimi her ne kadar son dönemde, diplomatik çıkar hesaplarıyla Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerle ikili ilişkilerini düzene sokma yönünde birtakım adımlar atsa da bunun, onun insanları siyasi düşüncelerinden ve tercihlerinden dolayı tasfiye etme yönündeki baskı ve şiddet politikasında herhangi bir değişikliğe ve yumuşamaya vesile olmadığı görülüyor. Bu durum da Sisi cuntasının diplomatik alandaki tavır değişikliklerinin, onun zihniyet ve anlayışını değiştirmediğini gösteriyor.
Mısır’a hükmeden cunta, hukuk temelinden yoksun dolayısıyla tamamen gayri meşrudur. Hukuk temeline dayanan ve hukuku icra eden yargının en başta cuntanın gayri meşruluğuna hükmetmesi gerekir. Çünkü halkın özgür iradesiyle başa geçmiş bir yönetimin silah gücüyle düşürülmesi ve silahlı çetenin zorbalıkla iktidarı alması tüm hukuk sistemlerine de hukuk temelli yönetim düzenlerine de aykırıdır.
‘ÖZGÜRLÜK, ADALET BİR ZÜMRENİN DEĞİL, BÜTÜN İNSANLARIN HAKKI’
İman eden, akleden, dosdoğru olmak isteyen, insanım diyen herkesi Mısır'daki zulme sessiz kalmamalı ve bu zulüm karşısında hakkın savunucusu olmalı. Özgürlük, adalet yalnız bir zümrenin değil, bütün insanların hakkıdır.
Bu kapsamda Mısır'da darbe karşıtı gösteri yapan 12 kişiye idam cezası veren iradeyi kınıyor, Rabia direnişini Rabbimize olan kulluğumuz gereği, kendi direnişimiz olarak görüyoruz. Vicdanını kaybetmemiş tüm insanları, bu vahşeti durdurmak üzere harekete geçmeye çağırıyoruz.”
Birileri çark etti mısır konusunda.. Kardeşim sisi demeleri yakındır
Bitti bu is zaman değişti
Firavuna göre "Allah" demek suç olarak yeter.