Sağlık-Sen Çorum Şubesi Basın ve İletişim Başkan Yardımcısı Hacı Nuri Lafcı, nöbet ücretleri zammının TBMM’de kabul edildiğini bildirdi.
Lafcı, yaptığı yazılı açıklamada, şöyle dedi: “Sendikamızın toplu sözleşme talepleri arasında yer alan ve geçtiğimiz hafta Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan sağlık çalışanlarının nöbet ücretlerinin yüzde 50 artırılması ile ilgili önerge TBMM’de kabul edildi. Torba yasada yer alan ve kabul edilen diğer maddeler arasında ‘Uzman Ebelik’ maddesi de yer alıyor. Kabul edilen maddeler Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecek.
Lisans mezunu ebeler meslekleriyle ilgili lisansüstü eğitim alarak uzmanlaştıktan ve diplomaları Sağlık Bakanlığı'nca tescil edildikten sonra "uzman ebe” unvanı ile çalışmaya devam edebilecekler. Mecliste kabul edilen yasada İstanbul’da Sağlık Bilimleri Üniversitesi kurulması ile ilgili önerge de kabul edildi. Kurulacak üniversitede Tıp, Hemşirelik, Yaşam Bilimleri ve Sağlık Bilimleri fakülteleri ile Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu ile Sağlık Bilimleri Enstitüsü yer alacak.”
Sağlık-Sen’in yıllardır toplu sözleşme talepleri arasında yer alan nöbet ücretlerine zam konusunun çözüme kavuşması sağlık çalışanlarını memnun etmiştir. Sendika olarak sağlık çalışanlarına verilen diğer sözlerin de tutulmasını bekliyor, verilen sözler tutulana kadar da bu işin takipçisi olacağımızın bilinmesini İstiyoruz.”
Unutmayın, hepimiz yaşlanacağız
Sağlık-Sen Çorum Şubesi Basın ve İletişim Başkan Yardımcısı Hacı Nuri Lafcı, ‘Yaşlılara Saygı Haftası’ nedeniyle yaptığı açıklamada, her insan için değişik mana ve önem ifade eden yaşlılığın, hayatın çok özel bir dönemi olduğunu bildirdi.
Yaşlıların dün ile bugün arasında köprü kuran, kültürümüzü ve değerlerimizi yarınlara taşımamızı sağlayan en değerli varlıklarımız olduğunu belirten Lafcı, açıklamasında şöyle dedi: “Yaşlılık dönemi itibar gerektirmektedir bu aynı zamanda bir minnet borcudur. Yaşlı bireylerin toplumla bütünleşmesi, daha aktif olması ve yaşama bağlı kılınmaları gerekir. Bir ömrün büyük kısmını topluma ve ülkeye hizmetle geçirmiş insanların, yaşlandıkları ve bakıma muhtaç oldukları dönemde ömürlerinin sonuna kadar insan onuruna yakışır bir şekilde bakım talep etme hakları vardır. Ailelerinden ve çocuklarından bu hizmeti çeşitli nedenlerle alamayanlara bu hizmet imkânlar ölçüsünde Devletimiz tarafından verilmektedir. Devleti halka hizmet etme aracı olarak gören hükümetler, bir sınıf ve kesimin değil, bütün vatandaşlarımızın refah ve mutluluğunu sağlayacak sosyal politikalar yürütmeyi, bu bağlamda yoksullar, bakıma muhtaç yaşlılar, çocuklar ve işsizler için özel programlar oluşturmayı, zor durumdaki vatandaşlarımıza, terkedilmiş ve kimsesizlik duygusu yaşatmamayı hedeflemelidir.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız, insanımızın değer yargıları arasında var olan yaşlıya sevgi, dayanışma ve saygı yaklaşımını, değişen toplum yapısı içinde ve bilimin ışığında profesyonelce hizmet alanlarına taşıyarak yaşlı vatandaşlarımıza götürülecek hizmetlerin kalitesini ve çeşitliliğini artırmaya yönelik çalışmaları sürdürmelidir. Devletimizin sağladığı imkânlar ve sunduğu hizmetlerin her geçen gün daha mükemmel hale getirilmesini sağlamak öncelikli hedefi olmalıdır. Ancak devletimizin çalışmaları yaşlılarımızın sorunlarının çözümü ve toplumda hak ettikleri yeri almaları konusunda tek başına yeterli değildir. Toplumda bu bilincin yerleşmesi, bugüne kadar olduğu gibi gönüllü kuruluşlarımızın ve yurttaşlarımızın katkıları ile yaşlılarımıza daha iyi yaşama koşullarını sağlayabiliriz. Yaşlılarımıza ve onların sorunlarına sahip çıkmak insanlık ve yurttaşlık görevimizdir. "Bizleri bugünlere ve geleceğe hazırlayan yaşlılarımız için hayatı kolaylaştırmak ve kimseye muhtaç olmadan yaşamalarını sağlamak devletimizin öncelikli görevleri arasındadır. Unutmayın ki bir gün herkes yaşlanacaktır.”
