Sami Çam’ın penceresinden ‘AND’

Türk Büro Sen Şube Başkanı Sami Çam, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Demokratikleşme...

03 Ekim 2013 Perşembe 10:49
 Sami Çam’ın penceresinden ‘AND’


Türk Büro Sen Şube Başkanı Sami Çam, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Demokratikleşme Paketi’nde yer yer alan ve her sabah okullarda okutulan  andın kaldırılmasını kendi penceresinden yorumladı. Çam, andın tüm mısralarını detaylı olarak ela aldığı açıklamasınının sonunu yine andın sonunda bulunan ‘Ne Mutlu Türküm’ cümlesiyle noktaladı.

İşte Sami Çam’ın yorumu:

“Andımız bugün neden bu kadar tartışılan ve kaldırılması gündemde olan bir konu olmuştur. Sizce andımız nedir.?

-Birilerini ötekileştiren mi?

-Birilerini birleştiren mi?

Maksatları gizlenen bugün paydaş olanların beraber harekât edenler, gelecekte, mevcut liberal paydaşlarını kaybedebileceğini düşünerek kendilerine orta vadede yeni paydaş bulmak için salam politikası gereği, hazmetmesini kolaylaştıran daha sonrası için zemin hazırlayan kaldırım taşı mı?

Andımız neden kimleri rahatsız etmektedir. Siyaseten bakıldığında bir tarafta bölücü sosyalist Kürtçü siyaseti ve kendilerini Türk İslam medeniyeti içerisinde konumlandıramayan devrine göre şekil değiştiren neye kime hizmet etiğini kestiremeyen akıl tutulması yaşayan kavramlara farklı anlamlar yükleyen gölgesinden korkanlar.

Andımız nasıl başlar

Türküm!

Diye başlar birilerinin rahatsız olduğu, kulaklarını tırmaladığı iğrendiği, nefret ettiği kelimeden; ecnebiler nefret edebilir anlarım çünkü, Türk milleti Yüce İslam dininin 1200 yıldır bayraktarlığını yapmış, haçlı seferlerine göğüs germiş Miryokeferon dan Niğbolu’ya ,Varna dan Mohaç a,2.Viyana  dan Sakarya ya ,Büyük şair Mehmet Akif Ersoy un dediği gibi

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:

Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.

Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,

Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli

İşte yüce Türk milleti var olduğu günden buyana dinine diyanetine Nizam-ı Âlem İlahi Kelimetullah davasından vazgeçmemiştir. Medine de çekirge yemiş Peygamber Efendimizin kabrini beklemiş bir millet.

Bizim anlayışımıza göre aynı dili konuşan, ortak bir geçmişi olan ,aynı inancı paylaşan, gelecekte de birlikte yaşama arzusu olan ,vatanı ve devleti olan insan topluluklarına millet denir .Bu anlamda bizim milletimizin adı Türk milletidir. İnanç yönünden sıfatı Müslümandır. Türklük bu milletin milliği kimliğinin adıdır. Türk milleti kavramı ve olgusu Türkiye’nin tarihi coğrafyasını kapsayacak şekilde etnik kimliklerin, alt kültürel kimliklerin üstünde ve bunların hepsinin karışımıyla ortaya çıkmış birleştirici ve kapsayıcı bir kimliktir. Türk; çağlar ötesinden seslenen “üste gök çökmedikçe altta yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kim bozabilir “diyen Bilge Kağan, Türk ;“Hiç kimse  milletini sevmekle suçlanamaz” diyen Peygamberimiz  Hz Muhammed Mustafa (S.A.V) yolunun yolcusu, Türk;   Anadolu’da İslam inancının temellerini atan hoca Ahmet Yesevi, Türk; Allah resulünün övdüğü fetih in adıdır O övgüye mazhar olandır. Türk; Necip Fazıl ın Sakarya şirinde sırtına vurulan yüktür. Türk Mehmet Akif’in istiklal marşımızda söylediği Kahraman ırk ve hakka tapan milletidir. Türk tek dişi kalmış canavarlara Anadolu’yu bırakmayan Mustafa Kemal dir. 

Doğruyum ;

Türk milletinin çocuklarını doğruyum demesi ne dine aykırıdır nede kimseyi ötekileştiren bir tarafı vardır. Bizim çocuklarımız eğriğim, hilekarım üçkâğıtçıyım mı desinler. Yüce Allah Hud süresi 112 ayettin de “Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tövbe edenlerde dosdoğru olsunlar .Hak ve adalet ölçülerini aşmayın şüphesiz O yaptıklarınızı hakkıyla görür” demektedir Allah doğruluğu emreder.

Çalışkanım;

İnsanlar rızklarını kazanmak helal lokma yemek için çalışmak zorundadır. Çalışmayı teşvik eden emreden Allah ve onun Resulu bu konuda sayısızca ayet ve hadisle bizlere bildirilmiştir. Sadece Furkan suresi 47 ayette Cenab ı Allah “Sizin için geceyi örtü uykuyu istirahat kılan ,gündüzü yayılıp çalışma zamanı yapan odur.” Buyurmaktadır. Bir milletin çalışkan almayı arzulaması kadar doğal ne vardır.

İlkem, küçüklerimi korumak büyüklerimi saymaktır;

Bu İslam’ın emri değil midir? Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.” (Hz.Muhammed (sav), Tirmizî 7/155, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66.) ve yine Hz Ömer den bir örnek verelim Hz. Ömer (r.a.) bir adamı vali tayin etmişti. Vali ile beraber bulundukları sırada Hz. Ömer, babası şehit düşmüş olan bir çocuğu şefkatle sevip bağrına basmıştı. Vali, Hz. Ömer'in bu şehit çocuğuna karşı gösterdiği şefkati yadırgamıştı. Hz. Ömer’e: “Benim üç çocuğum var, hiç birisini kucağıma alıp öpmedim,” dedi. Hz. Ömer: “Kendi evladına şefkati olmayanın Allah'ın kullarına da şefkati olmaz. Bu sebeple seni valilikten azlettim!" dedi ve onun görevine son verdi.

İlkem yurdumu özümden çok sevmektir.

İnsanların yurtlarını vatanlarını sevmesi kadar doğal ne olabilir. “Allah, sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara âdil davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah, adaletli olanları sever. Allah, yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.” (Mümtehine Suresi, Ayet Nu: 8-9) Yine Andımıza karşı çıkan güruh  soralım, “İlkem yurdumu, özümden çok sevmektir.” ifadesiile Hz. Muhammed (sav)in: “Vatan sevgisi imandandır.” hadisi arasında bir fark var mı?dır.

İlkem milletimi özümden çok sevmektir.

Biz kendi milletimizi sevmeyeceğiz de Amerikalıları mı, Fransızları mı İngiliz kafirini mi  yoksa Yunan mı seveceğiz veya Dağlıca yı basan Ermeni’yi, ihanet iksiri içmiş Kabil leri mi seveceğiz. Yani Türk çocuğuna millet sevgisini aşılamanın neresi suç veya ırkçılık. Allah resulü “kişi kavmini sevmekle kınanamaz ”demektedir. Bizler birileri gücenecek diye ailemizi sevmeyecek miyiz. 

Ülküm yükselmek ileri gitmektir.

Milletler tarih sahnesinde hep bir birleri ile mücadele içinde olmuşlardır. Barış dönemleri bir sonraki savaşa hazırlık dönemleridir. Milletimizin güçlü olması fen ve teknoloji yakalaması yükselmesi modern bir yaşam sergilemesi için yapılan ve öğretilen süreçlerin çocuklarımız açısından ne gibi kötü yanı olabilir. Nitekim Allah Resulü” iki günü birbirine eşit olan ziyandadır” dememiş midir? Veya Cenabı Allah “Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu”demektedir.Allah ın emri olan çalışmak ve ileri gitmek kimi rahatsız eder.

Ey büyük Atatürk!

Atatürk neden ve niçin büyük tür? Atatürk son haçlı ordularını Müslüman Türk vatanı olan Anadolu içlerinde durduğu ve onu denize döktüğü için büyüktür. Atatürk böylesine İslam âlemi içinde kâfirlere karşı kazanılan son savaşların en büyü olan Anadolu’yu batılılara ve Hristiyanlara yurt yapmadığı için Büyük İslam mücahitidir.1911 Libya’yı işgal eden İtalya ya karşı bir avuç insanla cihat etmeye gittiği için büyüktür. Türkiye Cumhuriyeti içerisinde özgürce yaşamamızı sağladığı için büyüktür, Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurduğu için büyüktür. Bu büyüklüğü hiç kimse ilahlaştırma derdinde değildir ve o anlama gelmemektedir ki haşa şirk olur.

Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Açılan yol bağımsızlık yoludur. Varılmak istenen hedef muasır medeniyet seviyesine çıkma hedefidir. Bundan hangi  insan hicap duyabilir.

Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun

Tatbiki varlığımızı milletimize armağan edeceğiz. Dün etmedik mi şehit kanları ile alınan bu topraklar varlıklarını vatana armağan edenlerin sayesinde olmadı mı “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Demektedir Mithat Cemal Kuntay. Ecdadımızın uğrunda şehit düştüğü bu topraklar  için Türk çocukları da varlığını Türk varlığına armağan etmektedirler. Ne yapalım yani varlığınızı İsrail, Amerika ,İngiliz veya Ermenilere mi armağan edelim.

Bu yüce milletin hiçbir zaman İslam dine hizmet etmekten başka amacı olmamıştır. İslam dinini kabul etmeyen boylarını dahi Türk saymamıştır.(Bulgar-Macar) Hal böyle iken kavramlara farklı anlamlar yükleme gayreti ile Milletimizin kafasını karıştıranları Yüce Allaha havale ediyorum.

Yüce Allah Müslüman Türk Milletinin Yar ve Yardımcısı olsun

Ne Mutlu Türküm diyene!”




Son Güncelleme: 03.10.2013 10:55
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Ali topakkaya 2013-10-04 17:17:16

Helal sana başkan bundan daha güzel yorumlanamaz