Türk Eğitim Sen yöneticileri, bugün düzenledikleri kahvaltılı basın toplantısında eğitimde yaşanan sorunlara dikkat çekti.

Sera Otel’de gerçekleştirilen toplantıya Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Selim Aydın, şube yöneticileri, ile sendika üyeleri bir araya geldi.

Sendika Başkanı Selim Aydın, Milli Eğitim Müdürlüğü’ne mülakatla yönetici seçilmesini eleştirdi.

‘BASIN KAMU GÖREVİ YAPIYOR’

‘Hiçbir zaman bizi yalnız bırakmayan, sendikal faaliyetlerimizde sürekli yanımızda olarak toplumun haber alma ihtiyacını karşılayan, bu noktada da hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan basın mensubu arkadaşlarımızla kahvaltıda bir araya gelelim düşüncesiyle bu toplantıyı düzenlemiş bulunmaktayız.’ diyen Aydın, katılımlarından dolayı herkese teşekkür etti. Aydın, kamu yararı vazifesi gören bu basın mensuplarının ülkenin demokratik anlamda gelişmesinde ciddi görevler üstlendiklerini kaydetti.

‘MÜLAKAT BİAT EDENLER İÇİN..’

16-23 Ekim tarihleri arasında yönetici görevlendirme sürecine yönelik Milli Eğitim Müdürlüğünde sözlü sınavlar yapılmaya başlandığına dikkat çeken Aydın, “Geçmiş tecrübeler göstermektedir ki; mülakat, hak edenlerin değil, biat edenlerin kadrolaştığı bir düzenin anahtarı olmuştur. Bu nedenle Türk Eğitim-Sen olarak mülakat sistemine kökten karşıyız. İki buçuk dakikada karpuzun bile seçilemediği yerde, eğitim yöneticisi seçeceğiz bu  kabul edilebilir mi?” diye sordu.

‘MÜDÜRLER OMURGAÜLI DURMALI’

Bu sürecin Çorum Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticileri içinde bir sınav olduğuna işaret eden Aydın, şöyle devam etti;

“Şu ana kadar yapılan hataları telafi etmek için de bir fırsattır. İnşallah teraziyi şaşırmazlar. Şunu da belirtmek istiyorum malum sendika tarafından kapalı kapılar ardında koltuklar dağıtılıyor. Cep telefonlarına çekilen mesajlarla teyit ediliyor tüm bu yapılan paylaşımlar. Mesajı alan okul müdürümüz de utanmadan, sıkılmadan “bana hangi isimler verilirse ben onlarla çalışırım “ diyebiliyor. Biz bu haksızlıklara neden olabilecek, politize olmuş bu yöneticileri de biliyoruz. Böyle ayrıştıran, ötekileştiren bir okul müdürünün eğitim öğretime faydası olur mu?  Milli Eğitim Müdürlüğündeki yöneticilerin iradelerine sahip çıkmaya, müdür yardımcılığı görevlendirme sürecinde  okul müdürlerine yapılacak olan veya yapılan ahlaksızca baskı ve tehditlere fırsat vermemelerini arzu ediyoruz. Tabi müdürlerin de bu noktada omurgalı olması gerektiğini de hatırlatmamız gerekiyor. Eğitim çalışanlarını ucuz koltuk vaatlerine , kapalı kapılar ardında verilen sözlere itibar etmemelerini tavsiye ediyoruz. Bizler cesaretimizle, ilkeli sendikacılık anlayışımızla dimdik ayaktayız. Her bir üyemizin de böyle olması gerektiğini düşünüyoruz.Çünkü bizler kaybetmeyi ahlaksız bir teklife tercih edenlerdeniz. MEB’de yaşanan yönetici atama rezaleti konusunda sendikamız, takdire şayan bir direniş sergilemiştir.

‘ÜYELERİMİZE ŞÜKRAN BORÇLUYUZ’

Tüm ülke genelinde büyük bir erdemle mücadele ortaya koyan, eğitim çalışanlarının kazanılmış haklarını müdafaa etmek için eylem ve etkinliklerimize iştirak eden bütün üyelerimize şükranlarımızı sunuyoruz.

Dünyanın başka hiçbir ülkesinde olmayan ama bizde olan bir şeyden de bahsetmek istiyorum. Başarısızlıkları hafızalardan silinemeyecek olan, memurunu, emeklisini toplu sözleşme masasında satan sendika…

Bütçede memurlara ayrılan paranın tam 3 milyar lirasını, Hükümete bırakan, eşsiz(!) sendikacılar da bizde…

‘BU YIL ZAM SADECE 123 LİRA OLDU’

Toplu sözleşme döneminde yaşanılan acziyeti ve Kamu  çalışanlarının ciddi oranda mağduriyetine neden olan o süreci unutmamak gerektiğini özellikle belirteyim. İlk defa alamadığımız enflasyon farkını hatırlatmak istiyorum. Malum sendikanın talimatla imzaladığı Toplu Sözleşme ile 2014 yılında yapılan maaş zammı sadece 123 TL oldu.  Aile yardımı zammı Sıfır! Çocuk parası zammı Sıfır! Fazla çalışma ücreti zammı Sıfır! Ek ödeme zammı Sıfır! Ek ders zammı Sıfır! Tazminat zammı Sıfır! İkramiye zammı Sıfır!

İşte bunların bütçesi de, yandaşların sendikacılığı da koskoca bir sıfırdır.

Türk Eğitim-Sen in toplu sözleşme döneminde yaşanılanları unutması ve unutturması mümkün değildir.  Türkiye Kamu-Sen  olarak 28 Ekim Salı günü tüm illerimizde ek zam talebimizi  seslendireceğiz. Bütün eğitim çalışanları ve büyük milletimiz emin olsun ki; Türk Eğitim-Sen dimdik ayaktadır.

Eğitim çalışanlarının haklarının müdafaa edilmesi ve kazanımlarının artırılması, Türk milletinin birliği ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bekası yolunda biz varız. Hiçbir denge hesabı gütmeden ve hiç kimseye biat etmeden onurlu mücadelemizi sürdüreceğiz.”