Türk Diyanet Vakfı Sen’den Diyanet Sen’e, Takke düştü kel göründü

Türk Diyanet Vakfı Sen Şube Başkanı Mustafa Ünlü, Diyanet Sen’i sert bir dille eleştirdi.

22 Ekim 2014 Çarşamba 12:24
 Türk Diyanet Vakfı Sen’den Diyanet Sen’e, Takke düştü kel göründü


Türk Diyanet Vakfı Sen Şube Başkanı Mustafa Ünlü, Diyanet Sen’i sert bir dille eleştirdi.


Ünlü, yaptığı açıklamada, Sendikalarını bir Müslümana yakışmayacak şekilde yalan yanlış haberlerle karalayan, İslam dininin değer yargılarını çiğneyerek ‘Ergenekoncu, Balyozcu, Irkçı vb.’ isnatlarıyla suçlayan, iftira atma ve karalamayı sendikacılık zanneden malum yetkili sendika ‘Diyanet-Sen’in takkesinin düşüp kelinin göründüğünü, gerçek yüzünü gösterdiğini bildirdi.


 Ünlü, yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi; “4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunun 22. Maddesi uyarıca kurum düzeyinde kamu görevlilerinin çalışma koşulları ve kanunların kamu görevlisine eşit uygulaması konularında görüş bildirmek üzere her yıl Nisan ve Ekim aylarında yapılan Kurum İdare Kurulu toplantısı yapılmaktadır. Bu sebeple Diyanet İşleri Başkanlığı ile yapılacak Kurum İdare Kuruluna sunmak üzere yetkili sendika Diyanet-Sen’in toplantıda görüşülmek üzere hazırladığı teklifleri ile hayal kırıklığı yaşatmıştır.


Diyanet-Sen’in toplantıda görüşülmek üzere 22 madde başlıklı teklif ettiği konular kendi internet sitesinde yayınlanmış (sonradan tepkiler üzerine kaldırılmıştır) haber ve dini haber sitelerinde hala yer alan Madde 4 de Diyanet İşleri Başkanlığı Atama Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 5/b maddesi uyarınca yani ortak nitelik kaybı nedeniyle görevine son verilen din görevlilerinin mağduriyetinin giderilmesi ve tekrar görevlerine dönmeleri hususunda çalışma yapılmasının sağlanması,Teklifini Diyanet camiasından utanmadan ve sıkılmadan yapabilmiştir.


 Zira Atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan unvanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak" şeklinde genel şartların aranacağı hükmü vardır. Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 5/b maddesindeki şart, Diyanet İşleri Başkanlığı personeli için “ortak nitelik” olarak ifade edilmiştir. 


“Ortak Nitelik” vasfını görevi başındayken kaybettiği hükmüyle bu niteliği taşımadığı anlaşılanlar, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 98/b maddesi gereğince Başkanlıktaki görevine son verilmektedir. 


Yüz kızartıcı “Gayri meşru ilişki kurmak, kadınları ve çocukları taciz etmek, kumar oynamak, içki içmek ve zimmetine para geçirmek gibi tavırların tespit edilmesi sebebiyle ortak nitelik vasfını kaybedenlerle ilgili ahlaka ve edebe aykırı sunulan teklifle bu sendika gerçek yüzünü göstermiştir. 


75 bin üyesi bulunduğunu Diyanet İşleri Başkanına ifade eden bu sözde yetkili sendika!  Din Görevlisi iken Gayri Meşru İşlere bulaşması sebebiyle Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Ortak Nitelik şartını kaybederek görevine son verilenlerin yeniden göreve dönmeleri için çaba sarf edeceğine,  


1-Diyanet Çalışanlarının rotasyon sebebiyle yaşadığı sıkıntıları dile getirmesi,


2-Her türlü fedakârlığı yaparak dinine ve diyanetine söz getirmeyen görevini sağlam yapan Bu kurumda 30 yıl görev yaptığı halde bir defa Hacca veya Umreye bile gidemeyen personelin haklarını savunması,


3-Atama ve Nakillerde göz göre göre yapılan haksızlıkların ve adaletsizliklerin dile getirilmesi,


4-Nakil ve Görevde yükselme sınavlarında yaşanan sıkıntılara ve adam kayırmacılığa son verilmesi,


5-Dernek Başkanı, Muhtar, Siyasetçi, hatırlı kişi ile seçmen baskısına ve tacizlerine karşı tedbir alınması,


6-Ek gösterge ayrımcılığı ve haksızlığının giderilmesi,


7- Yıllardır Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlanan Haftadan Din Görevlisinin adının çıkarılmasının bir ayıp olduğunun Diyanete hatırlatılması,


8-2013-2014 toplu sözleşmesindeki acizliklerinden dolayı memurdan özür dilemesi, 


Beklenirken;  Din Görevlisinin vakar ve haysiyetini ayaklar altına alacak bu teklifleri ile sendikacılıklarının seviyesini ortaya koymuştur. 


Bu teklif araştırıldığında tekliflerinde bile samimi olmadıkları, zira bu tekliflerini kimsesiz görevliler için değil bu sendikanın bazı yöneticileri ve temsilcileri için olduğu da görülecektir. 


Şimdi bu söz konusu madde teklifinin gelen eleştiri üzerine sitelerinden kaldırılması ayıplarını örtmez. Zira “Hayal kırıklığı yaşayan toplumlarda çözülmenin başladığı ilk yer ahlaktır. İnsanı ahlaklı kılan temel duygu da hayâdır. Hayâ perdesi yırtılan birisi için yaptığı işin, aldığı kararın, ağzından çıkan sözün doğru veya yanlışlığı önemli değildir. Çıkarları uğruna vicdanlarının sesine kulak tıkayanların insani ve vicdani haslet ve değerleri de ya çürük ya da çoraktır.


Değerli Diyanet ve Vakıf çalışanları, görüldüğü üzere TAKKE DÜŞMÜŞ KEL GÖRÜNMÜŞTÜR.


Şimdi size soruyoruz; sizin çalışma hayatında karşılaştığınız problemlerin çözümü ve sosyal haklarınızın kimseden çekinmeden gerçekçi ve samimi tekliflerin yer aldığı Kurum İdare Kurulu metni mi istersiniz? Yoksa Gayri meşru ilişki kurduğu, kadınları taciz ettiği, kumar oynadığı, içki içtiği, toplanan yardım paralarını zimmetine geçirdiği suçları tespit edildiğinden görevine son verilen sözde din görevlisi ve sendikacı kılığındaki ahlaki değerleri çiğneyenlerin Peygamber mesleğine dönmesi talep edilen Kurum İdare Kurulu metni mi istersiniz Artık tercih sizin !!!


Ayrıca yine bu tekliflerinden Madde 12- de “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” olarak kutlanan haftanın yalnızca “Camiler Haftası” adı ile kutlanması ve “Din Görevlileri Haftası” için ayrı bir haftanın tahsis edilmesi ve bu hususlarda Diyanet İşleri Başkanlığı Kutlu Doğum Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftasını Kutlama Yönetmeliğinin 5. Maddesinde değişiklik yapılması,


Teklifi ile uyanıklık yapılarak bu seneki Camiler ve Din Görevlileri Haftası reklam afişlerinde görüleceği üzere haftadan din görevlilerinin ismini silerek dışlayan Diyanet İşleri Başkanlığının bizim haftamızı Camiler Haftası olarak ilan etme ayıbına ortak olmuş ve kendini inkâr zilletine düşmüştür. 


Türk Diyanet Vakıf Sen olarak; Haksız ve sebepsiz kimseye tavır ve tepkimiz olmayacaktır. Göründüğümüz gibi oluruz, olduğumuz gibide görünürüz. Neye inanırsak onu söyleriz. Ne görürsek onu anlatırız. Başkaları gibi zihinlerimiz ipotekli, heyecanlarımız rehinde, yüreklerimiz mühürlü değildir. Bu hareket gücünü inançlarından, tarihinden, ilkelerinden, üyelerinden ve Türk milletinden alır.


İtibarsızlaştıracak ve vakarımızı yok edecek işlerden uzak durmalıyız. Bu tür işler kim yaparsa yapsın yanlıştır. Yanlış hesapta Bağdat tan döner. Cenabı Allah şaşırtmasın emanetleri korumayı nasip etsin. Yüce Mevla’mız kimseyi böyle bir durumla imtihan etmesin.”



Son Güncelleme: 22.10.2014 13:50
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.