'Türkiye'de yönetim krizi yaşanıyor'

Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Mehmet Akif Aras ve İl Yöneticileri, partisinin İskilip İlçe Başkanlığını ziyaret etti.

21 Kasım 2016 Pazartesi 09:34
'Türkiye'de yönetim krizi yaşanıyor'

Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Mehmet Akif Aras ve İl Yöneticileri, partisinin İskilip İlçe Başkanlığını ziyaret etti.

İlçe teşkilatıyla bilgi alışverişinde bulunan Aras, İskilip İlçe teşkilatı çalışmaları ve ilçede son aylarda yaşanan siyasi gündem hakkında bilgi aldı. İskilip İlçe Başkanı Ali Alıcı ile birlikte partililerin sorularını cevaplayan Aras, partisinin gündemdeki konularla ilgili görüşlerini bildiren bir de basın açıklamasında bulundu. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:

TÜRKİYE RAHATLASIN, HUZUR BULSUN İSTİYORUZ:

Türkiye'de derin bir yönetim krizi yaşanmaktadır. Son yurdumuzun üzerinde kara ve kâbus bulutları dolaşmaktadır. Devlet çarkı ağır aksak dönmektedir. Yönetimdeki fiili sakatlık bir tek kişiyi sivriltmekle kalmamakta, geleceğimizi de rehin almaktadır. Türk milleti 15 Temmuz FETÖ kalkışması gibi rezil bir ihanete nadir şahit olmuştur.

İstiklalimiz, iktidar ve imtiyaz kaybetme korkusuyla değil, kucaklaşma, dayanışma, ortak değer ve milli gerçeklerde buluşmayla teminat altına alınacaktır. Bu nedenle, Türk siyaseti ucuz hesap yapmadan, çatışma ve çekişmeye kapılmadan Türkiye’nin ana meselelerine çözüm getirmeye mecburdur.

Milliyetçi Hareket Partisi, daha önce açıkladığı anayasal kapsamdaki kırmızı çizgilerine, ilke ve esaslarına bağlı olmak şartıyla, milleti ve ülkesi için her olumlu, her anlamlı teşebbüse zaten vardır ve çoktan hazırdır.

Türkiye'nin yönetimini yerli yerine oturtacak yeni anayasa çalışmaları başlamıştır. Bu konuda aklımıza geleni işlemiyoruz, yalnızca Türkiye rahatlasın, huzur bulsun, devlet ebed müddet ruhu yaşasın diyoruz. Parti olarak, anayasa metni üzerindeki çalışmalarımızı çok dikkatli, çok detaylı ve kılı kırk yaran bir değerlendirmeyle yapıyoruz.

Bütün milletimiz müsterih olsun MHP ne diyorsa o olacaktır. Yeni anayasada MHP'nin hassasiyet gösterdiği ilk 4 madde ve onun dışındaki temel ilkeler yer alacaktır. Tabiri caizse  ‘’sapasağlam Türk milliyetçiliği kokan’’ bir anayasa olacaktır.

Yapılacak çalışmaların ardından partiler arasında kurulacak bir komisyonda üzerinde mutabık kaldığımız değişiklik önerilerini süratle ve en kısa sürede Meclis Genel Kurulu’na getirmeyi umuyor ve bunu amaçlıyoruz.

Sonrası TBMM’nin ve milletimizin muazzam iradesine kalmıştır.
Türkiye’yi kamburlarından birlikte kurtarmalıyız. Türk milletinin asıl gündemine odaklanmak için karşımızdaki engelleri birer birer yıkmalıyız. Barikatları teker teker aşmalıyız. İstersek ve önyargısız bir araya gelirsek başaracağımızdan katiyen şüphemiz yoktur.

DEVLETİMİZE MEYDAN OKUYANLARIN YERİ MECLİSİMİZ DEĞİLDİR

Terör örgütüne yardım yataklık yaptığı gerekçesiyle bazı HDP'li milletvekilleri mahkemeye gidip ifade vermeleri gerekiyordu. Fakat bunlar ilk günden biz mahkemeye gitmeyiz, mahkemeyi de tanımayız anlayışına gittiler. Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlettir. Devletimize meydan okumaya kalkıştılar devlet de bunları zorla mahkemeye götürdü. PKK terör örgütü Avrupa Birliği'nin bazı ülkeleri ve Amerika'nın şımartması ve yönlendirilmesi ile bu hainlikleri yapmaktadır. Bir terör örgütünün yan kolu şeklinde çalışan kişilerin bir legal parti görünümünde TBMM'de yer almaları kabul edilemez. Öyle tahmin ediyoruz ki kısa süre içerisinde terör örgütleri Türkiye'de yerle yeksan olacaklar.

TECAVÜZCÜYE DÜZENLEME KABUL EDİLEMEZ

AKP’nin gece yarısı getirdiği “Cinsel istismar suçunda mağdurla evlenen tecavüzcünün cezasının ertelenmesine” ilişkin önerge kabul edilemez. Bu düzenleme kadının yaşam hakkının ihlalidir.

Gün geçtikçe tacizciye-tecavüzcüye bir kolaylık sağlanmaktadır. AKP’nin verdiği önergenin bırakın yasalaşması, mecliste görüşülmesi dahi kabul edilemez. Bu önerge tecavüzü ve tecavüzcüyü onaylama ve koruma çabasıdır.
Önergenin gerekçesinin akla durgunluk verici ifadeler içermektedir. Cinsel istismar cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkilemeksizin nasıl gerçekleşecektir?

AKP milletvekillerinin verdiği önergeyle mağdur kadınların ve kız çocuklarının istismarcısıyla evlendirilmesi yönünde bir baskı oluşacaktır. Son yıllarda kadına yönelik her türlü şiddetin arttığı bir dönemden geçiyoruz. Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak hükümetin sorumluluğundadır. Hükümet bu görevini yerine getirmek için suçu hukukileştirme ve meşrulaştırma yöntemini kullanamaz. Çocuklarımızın cinsel istismarı suçtur. Suçla ve suçluyla mücadele etmek de hükümetin en önemli vazifesidir.
İnsan onurunu, izzetini, şerefini, rızasını hiçe sayan bir yasa düşünülemez. Bunun adı hukuk olamaz. Bu yapılana hukuk değil, dayatma denir. Eller vicdanlara konulmalıdır. Bu yanlıştan dönülmelidir. Geleceğimiz, evlatlarımız ateşe atılmamalıdır.


Son Güncelleme: 21.11.2016 15:07
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.