Habercim19 Yazarı Av. Ömer Kılıç, Türkiye’nin 1970’lerden başlayıp bugüne kadar gelen iç ve dış siyasetine ilişkin çalkalanmalarını, tam düzlüğe çıkıldığına inanıldığı dönemde başa dönülmesini, ABD ve batının Türkiye ve İslam coğrafyası üzerindeki oyunlarını geniş bir pencereden değerlendirerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın radikal bir kararla yeni ekonomik sistemi hayata geçirmesi ile gelişen süreci özetledi.
TAM LİG ATLAYACAĞIMIZ DÜŞÜNÜRKEN...
Türkiye’nin tam hamle yaparak gelişmekte olan ülke statüsünden sıyrılıp gelişen ülkeler ligine yükseleceğinin düşünüldüğü dönemlerde, küresel oyuncular ve içerideki bağlantılarının darbe ve darbe girişimleri, Gezi olayları ve daha bir olaya memleketi sahne ettiğini aktaran Kılıç, Batı’nın da iktidarın 2010 yılından sonra başlattığı bağımsız politikalardan hoşnut kalmadığını vurguladı.
‘Ya herro ya merro’ başlıklı yazısında güncel ekonomik duruma dikkat çeken Kılıç, yazısını çarpıcı ve dikkat çeken şu sözlerle noktaladı:
GEZİ, 15 TEMMUZ, DIŞ HAMLELER..
”...Darbe girişiminden sonra, 15 Temmuz travmasının etkisiyle statükocu güçlerle girilen ilişki, iktidarın irtifa kaybına sebep olurken, ekonomide ise neredeyse yirmi yıllık bir emeğin heba olması ile karşı karşıya kalınmıştır. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık altı ay önce radikal bir kararla küresel sistemin cari iktisat anlayışına meydan okuyarak, farklı bir yol izleyeceğini açıklamıştır.
Tüm dünyaya kabul ettirilen iktisat anlayışının tam tersi olduğu için heteredoks bir yöntem olarak nitelendirilen bu tercihin uzun vadede ne getireceği tam olarak kestirilemiyor. Ama Türkiye için başka da bir yol yok gibi görünüyor. Ya yazının başında belirttiğim “iki ileri bir geri” sistemine boyun eğerek, önce biraz kalkınma, sonrasında yaşayacağımız kriz ile, kalkınma yıllarında büyük özveriyle biriktirdiklerimizi bir kaç haramzadeye yedirme şeklindeki o kısır döngüye yeniden döneceğiz ve dünya durdukça hep gelişmekte olan ülke olarak kalacağız, ya da bu çemberi kırıp yeni bir düzen kuracağız.
KÜRESEL SİSTEMİN ACENTESİ OLANLAR...
Peki, bu iş öyle kolay mı? Kesinlikle zor. Küresel sistemin acentası olarak bugüne kadar varlığını sürdürmüş olan tüm kurum ve kuruluşlar, konunun uzmanı olarak bilinen tüm yazar çizer takımı o günden beri girilen yolun yanlışlığını söyleyip duruyorlar. Herkes ister istemez etki altında kalıyor, hatta bir başarısızlık yaşanırsa bunun günahına ortak olmamak için bu dönemde sorumluluk üstlenecek adam bulmakta bile zorlanılıyor.
6 AYDA RAHATLAMA OLMAZSA...
Yeni ekonomik programın en büyük şanssızlığı iki yıl boyunca yaşanan pandeminin yaraları sarılırken, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasıyla enerji fiyatlarının iki katına çıkmış olması. Döviz kurunun da yükselmesi ile bize yansıması üç dört katına çıkıyor. Seçime bir yıl gibi kısa bir süre kala böyle bir risk almak çok fazla seçenek kalmadığının göstergesi. Altı ay gibi bir süre zarfında eğer bir rahatlama olmaz en azından rahatlama emareleri görülmezse programı sürdürmek imkansızlaşacak. Bunu muhalefet de bildiği için eldeki her türlü vasıtayı kullanarak iktidarı adeta yaylım ateşine tutuyor.
İRONİ YAPTIM, 'FAZLADAN BİR ADIM KÂRDAYIZ'
Peki, başarılı olmazsa ne olacak diyenlere ironi ile diyorum ki, çok fazla endişe duymaya gerek yok, zira değişen pek bir şey olmayacak. Zaten alışılmışın üstünde, neredeyse iki katı bir süre siyasi istikrar yaşamışız. Normalde eski düzene göre bu yirmi yıllık zaman zarfında iki kriz yaşanması gerekiyordu. O yüzden çok fazla bir kayıp olmayacak, hatta bu defa üç ileri bir geri gittiğimiz için fazladan bir adım kardayız demektir."
Kılıç'ın yazısının tamamını şu linkten okuyabilirsiniz...https://www.habercim19.com/ya-herro-ya-merro-makale,557.html
ÜLKE YÖNETİMİ BİR KİŞİNİN İKİ DUDAĞI ARASINDA . Böyle yönetim ( Yönetilememe ) anlayışı olmaz
Yazının başını görünce okumadım nasıl bir başlık atmışsınız sanki kahvede arkadaşlarıyla oyun oynarken söylenebilecek bir cümle(ben orda bile söylemem)
Ekonomi ile ilgili konular hakkında ekonomi eğitimi almış kisilerinde düşünce ve görüşlerini yansıtan yazıları da okumak dileğiyle...
Herro olduğumuz yok merroyuz utanmadan bunu savunuyorsun ya yazıklar olsun altınız kuru keyfiniz yerinde besbelli ekonomi 10numara size göre
Uzaylılar bizi kıskanıyor.
Kapitalizmin ve emperyalizmin dayattıklarına itiraz etmek gerekir. Bu konuda sayın Kılıç ve Reis her zaman itiraz etmektedir. Ben bu itirazların CHP'den olmasını istiyorum. Ancak ki ve maalesef olmuyor.
Vatandaş, yazıdan anladığın bu mu? Yazık olmuş yazarın emeklerine..
Durali isimli kardeş
Bu memlekette 1960 da 1971 e 1980 de 1997 de ülke parlementer sistemdi. Başbakan, Bakan asıldı. Diktatörlük hangi dönem ve hangi zihniyetin iktidarı DİKTATÖRLÜK muhakeme. muhasebe ve analiz yaparsan doğru hakikkatı ve hakkı görürsün.