Bayramda sohbetlerin konusu
2014 yılı yerel seçimlerine doğru aday adayları üzerinde çalışmalar 9 günlük Kurban Bayramı tatili de vesile bilinerek hız kazandı.
AK Parti siyasetinin önemli aktörleri Kurban Bayramı’nda bir araya geldiler. Görüşmelerden nasıl bir sonuç çıktı bilinmez, ancak AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı Çorum Milletvekili Murat Yıldırım, partisinin bayramlaşma merasiminde yerel seçimlerde belediye başkan adaylarında aranan kriterleri sıraladı.
Yıldırım’ın ‘uyum’ vurgusu
Sözkonusu konuşmasında aday belirleme sürecinde pek çok kriterin bulunduğunu hatırlatan Yıldırım, ‘teşkilatlar ve milletvekileri ile uyumlu çalışmaya’ dikkat çekti.
Yıldırım, “Bir yerde uyum yoksa, orada başarı olmaz. Kaybeden yerlere dikkatli baktığımızda, orada milletvekilleriyle ve teşkilatlarla kavga görüyoruz. En önemli şey, uyumun ortaya çıkmasıdır. Seçilecek kişilerin teşkilatla ve milletvekilleriyle uyumlu olması gerekiyor. Temayül ve kamuoyu yoklamaları yapılacak. Bunların yan ısıra uyumlu çalışma önemli bir kriter olarak değerlendirmeyi etkiyecek.” diye konuştu.
Yıldırım’ın ‘uyum’ vurgusu Belediye Başkanı Muzaffer Külcü üzerinden yorumlanırsa pekte olumlu bir sonuca ulaşamayız. Başkan adayının belirlenme aşamasında milletvekillerinin görüşü sorulduğunda, en azından bir bölümünün Külcü ile seçime girmeyi arzu etmediklerini açıkça söyleyecekleri anlaşılıyor.
Kime ve neye göre uyum?
Ancak ‘uyum’ cetveli kime göre belirleniyor, uyumu, huzuru ve ahengi kim bozuyor veya uyum sadece milletvekilleri ve teşkilatlarla mı sınırlanıyor, o da ayrı bir konu. Siyasetin aktörlerinin uyumu hizmetle bağlantılı değil mi? Yahut halk, sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleri uyum kriterinin neresinde kalıyor? Sorular böyle uzayıp gidebilir.
Belediye Başkanı Muzaffer Külcü’nün potansiyel aday olduğu, yeniden aday gösterilme şansının bulunduğu kabul edilmekle beraber, Murat Yıldırım’ın bahsettiği üzere, başkan adayının teşkilatlar ve milletvekilleri ile uyumu önemli bir kriter. Külcü’ye dönüp baktığımızda, (her ne kadar AK Parti İl Başkanı Ahmet Sami Ceylan ile birlikte pasta keserek dışarıya karşı mutlu bir tablo çizilse de) milletvekilleri ve teşkilatların bütünüyle uyumlu bir çalışma sergilediği iddia edilemez.
İlgi yetersiz
Halihazırda AK Parti’ye merkezde belediye başkan aday adaylığı başvurusunda ilginin olmadığı görülüyor. Esasında Türkiye genelinde mevcut belediye başkanlarının yeniden aday olduğu illerin durumu Çorum’dan pek farksız değil.
Yerelde ve genelde aday belirleme sürecinde söz sahibi olan etkin ve yetkin isimler, aday adayı sayısının fazla olmasını iktidar partisinin prestiji açısından önemli görüyor. Mevcut belediye başkanı ile ilişkileri de aday çeşitliliğini zorunlu kılıyor. Bunun nedeni iktidarın ilkeleri, duruşu, hak ve adalet kavramları olduğu gibi; kendi isteklerine göre hareket edecek, yönlendirilebilecek, partideki üstlerine kayıtsız bağlılığını ifade edecek bir isim arayışı olabilir elbette.
Külcü’nün muadili ya da…
Siyaset kulislerinde, Külcü’ye karşı çıkan cephenin dışarıdan değil, yerel dinamikler içinden başkan adaylarının çıkmasını arzu ettikleri konuşuluyor. Bu durumda adayın veya adayların ya Külcü’nün muadili ya da geçmişi ve bugünüyle partinin duruşuna, ilkelerine halel getirmeyecek, şaibesi olmayan, kariyer sahibi, güven duyulan, hizmet başarısı tescillenmiş, şehirle bütünleşmiş bir isim olması gerekecek.
Bugüne dönüp baktığımızda adaylık düşünüp bazı çekincelerle ortaya çıkmayan bazı isimlerle resmi olmasa da sohbet ortamında görüşüldüğü anlaşılıyor. Ancak Külcü’nün muadili veya onu devre dışı bırakacak kriterlere uygun adayların, en azından ‘şimdilik’ bulunabildiği pek söylenemez.
habercim19.com
Son Güncelleme: 21.10.2013 14:40
akparti külcüyü tekrar aday göstermez kanısındayım.çorum için yaptığı güzel işler var elbette,fakat çalışıyor ve güzel işler yapıyor olması tek kriter olmamalı.göreve başladığı günden buyana şaibeden kurtulamadı.bu tür işlerin şuu vukundan beterdir.tekrar aday gösterilmemeli.adi şai̇beye karişmamiş becerekli̇ adamlar çoktur çorumda yeterki̇ akparti̇ arasin ve tekli̇f etsi̇n.
türkiye de şaibe öyle zor olan bir şey değil. ne vakit biri hakikaten güzel işler yapsa şaibe denilen şüphelerin hepsini de üzerine atarlar.. dolaysıyla, şaibeli olmak kayda değer bir şey değil. genelden özele doğru gidersek, görevini hakkıyla ifade eden, kim varsa ona karşı bir şeyler, yakıştırmak için tetikte bekliyor insanlar... yani biri gerçekten insanların işine yarar şeyler yapıyorsa adını dilediklerini kadar şaibeye karıştırsınlar aday yapılmalıdır. yoksa şaibeye karışmamış diye eliyle ayağının yerini karıştıracak kadar ham insanları bir yere getirmek asıl şaibedir...
elbette fitneci, fesatcı, dedikoducu, isteksiz insanlar var,özelliklede taşrada daha fazla.fakat söylentilerin hepside asılsız mı!!??,hepside iftira mı!!?? ona bakmak lazım..hocaya sormuşlar hocam tuvalette sakız çiğnemek günahmı?hoca cevap vermiş:tuvalette sakız çiğnemek günah değil ancak bir gören olursa bir halt yediğini düşünür..senin neişin var beton şirketiyle vb işlerle.allah nasip etmiş bu memlekete milletvekili olmuşsun,sonra nasip etmiş belediye başkanı olmuşsun sadece işine bakıp millete hizmetine baksana.maalesef makamı herkes taşıyamıyor.velhasıl veballi iş.işi ehline vermek lazım
hakkında çıkan bukadar söylentiye rağmen külcüyü tekrar aday gösterirlerse yazıklar olsun
başkan hakkında yapılan eleştirilerden biri de, milletvekilimiz sayın yıldırımın konuşmasında belirttiği gibi, teşkilatlarla arasının iyi olmayışıdır. burada tabi ki hem başkanın hem parti teşkilatının (özelde il yönetiminin) karşılıklı hataları vardır. başkan teşkilata uzak durmuştur. uzak duran başkana teşkilatın cevabı ise "sen bilirsin" olmuştur. kısacası siyasetin kaldıramayacağı hatalar karşılıklı yapılmıştır. başkana getirilebilecek bir eleştiri de teşkilatlara uzak durmasına rağmen kendi ekibini oluşturamamasıdır. kimi yanına çekmişse tabir-i caizse elinde kalmıştır. yaşadığı sıkıntıların bir kısmı (ama sadece bir kısmı) bu yüzdendir. sonuç olarak başkan beraat etmiştir ve en güçlü adaydır. "akparti aday olarak göstermez" gibi düşünceler çorumdan ankaraya iyi bakılamadığının, olayların ve şahısların duruşunun iyi tahlil edilemediğinin bir göstergesidir. merkez teşkilatlar üzerinde söz sahibi olduğu düşünülen kişilerin kim olduğuna iyi karar vermek gerekir.
bir çorumlu olarak külcü nün yaptığı çalışmaları takdirle karşılıyorum. bu dönem değilde bir sonraki dönem başkanlığı bırakıp giderken ardında kalan eserler çorumluya hediyedir. terminal, hal, kent park, aşağı sanayi semt parkları, vs. hangisini görmezden geleceksiniz...
külcü batırdığı işlerden sonra belediyeyi de şaibeli işlere sokarak hem kendine hem de partisine zarar vermiştir.bunları çorum kamu oyunun bildiği kadar başbakanda biliyordur,hangi yüzle başbakanın yüzüne bakacak o da ayrı bir karakter meselesi,bu kadar şaibeye karışmış külcüyü kimse tekrar başkan yapmaz.külcü elindeki gücü kullanarak aday adayı çıkmasını engellemeye çalışsa da şunu bilmeli ki başbakan orada olduğu müddetçe o koltuğa bir daha oturamaz.
mutlaka külcüde iyi şeyler yaptı ama aynen milletvekillerinde olduğu gibi yeterli değildi yapılanlar. kaç dönemdir aynı milletvekilleri ama çorumda ortada elle tutulur çorum ekonomisine katkı sağlayacak hiçbirşey yok yok yok neden bu sorgulanmıyor halk kendi arasında konuşuyor sorguluyor kalemine sağlık basından bazı sağduyulu muhabirler bu yazıda olduğu gibi bu sorunlara yer veriyorlar ama bunu birtek milletvekilleri duymuyor duymak istemiyor kendi hallerinde çorum için çalışmadıkları halde çalıştıklarını zannederek kendi vicdanlarını rahatlatıyorlar. artık onlarda gözünü açsın kampüs hastane tren yolu havaalanı vb. en azından kampüsü en kısa sürede bitirsinlerde çorumlular olarak içimize bir su serpsinler. bişiyler yapsınlar artık halkın vallahide billahide sabrı kalmadı çorum milletvekilleri sanmasınlarki oyları kendileri alıyor yaşlısı genci bu partiye attığı her oyu başbakana atıyor