Düşünmatik; Akıl Okuyan ve Zihin Kestiren Sistemler


Akıl okuyan sistemlere, kısaca “düşünmatik” de denilebilir. Bu sistemler geliştikçe tüm insanlık için heyecan verici bir süreçte başlamış olacak ve bu şekilde akıldan geçirilen ve beyinde kodlanan her bilginin kodları çözülmüş olacak.


Böyle olduğunda her insanın “niyeti ve niyetinin saflığı” okunacak ve her insan artık “göründüğü gibi olamayacak, OLDUĞU GİBİ GÖRÜNECEK”…


Ve artık “beden diliyle okumak” yerine, “beynin diliyle okumak” daha kolay ve daha etkili hale gelecek…


Bu durum ise iyiler için mükemmel bir çağın kapılarını açarken, kötüler için karanlık bir dönemin başlangıcına yol açacak...


Ve aslında bu süreç; insanın(ya da bazı insanların ya da toplumların) “insanlık değerlerinin ne olduğunu fark etmelerine yada yeniden keşfetmelerine yol açacak, saydam ya da olunduğu gibi görünmenin kaçınılmaz olduğu bir çağın habercisi olacak…


İyiler ve doğrular kazanacak!


Gelişmenin sürekliliği mükemmelliği aramak ve mükemmele ulaşmak yönünde sade ve samimi bir yolculuğu ifade etmektedir. Bu süreç insan odaklı, insanın refah ve mutluluğunu önceleyen bir çalışma alanının ve disiplini ifade etmektedir. Bugün sanayi devriminin öncüsü gelişmiş ülkeler üretim faktörleri olarak emeğin maliyetinin yüksekliği nedeniyle kaybetmekte oldukları küresel rekabetteki etkili faktörleri tartışmaktadır ve avantajı yeniden kendi lehlerine çevirmek üzere ileri (mekatronik) araştırmalarla oluşturmuş oldukları “Endüstri 4.0” paketini açıklamış bulunuyorlar. Bu gelişmeler önemli olmakla birlikte bu yazının konusuyla yazılımların hedefi ve içeriği nedeniyle farklılık göstermektedir. Şöyle ki bu yazının konusu; makinenin insanın yerini almasını hedefleyen  “Endüstri 4.0” ın ötesinde daha ileri yazılım gerektiren ve insanlık değerlerini öne çıkaran “E-İnsan 5.0”ı yada bir bakıma “Duygusal Teknolojiyi” ele almaktadır. Başka bir yazımızda ele almayı düşündüğümüz insan odaklı yazılımları içeren bu süreç “iyi ve doğru insanı” ortaya çıkarmayı hedeflemektedir.  Bahsettiğimiz ve yaklaşmakta olan bilişim temelli söz konusu yeni çağda iddialı gerçeklikler ortaya çıkacaktır! Öyle ki ortaya konulan buluşlarla “aslı gibi olmayanlar veya olduğu gibi görünmeyenler” deşifre olacak ve bu süreçte kötüler zararlı çıkacaklardır. 


Ancak bu süreçte en önemli konuların başında; niyeti saf olmayanlar(kötüler) için; hangi kapının kapatılıp hangisinin açılmayacağı konusundaki yetkinin; yazılım sahibinde yani makinenin yöneticisinde olacağı gerçeğidir. Burada yazılım(software) sahibinin iyiyi temsil edenlerde olmasını dilemekten öte, yasal olarak yazılımın iyilerin ürünü ve iyilerin elinde olmasını sağlamak zorunluluğu bulunuyor. Ancak bu şekilde iyilerin komutasındaki yazılım ve makineler iyiliğe ve insanlığa hizmet edecektir. Tabii düşünülmek bile istenmese de olası bir kötü senaryonun ortaya çıkması durumunda çeşitli kontrol mekanizmaları da mutlaka olacaktır. Bu bakımdan kurulacak sistemin, atom reaktörlerindeki güvenlik önlemlerinden daha ileride “sıfır hata” ile çalışacak bir yapıyı içermesi zorunludur.


Bu şekilde; yeniçağ iyilerin çağı olacak ve bilindik bir deyişle; iyilik, liyakat, erdem sahipleri; yani hak edenler ve iyiler hep kazanacak!


Aslı gibi olmayanlar ise; kendine özgü hukukunun da olduğu bu çağda bilimin ve gerçeğin karşısına ya da gün ışığına, rahat ve pervasızca çıkamayacak…


Bundan sonrası ise; füturistlerin ilgi alanına giriyor ve sonraki gelişmelerle ilgili yorumları gelecek bilimcilerden dinlemek gerekiyor!








 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.