Bir süredir yaşadığımız genel ekonomik dalgalanmalar nedeniyle kamu yatırımlarında ‘kaynak sorunu var’ sözünü sıkça duymaya başladık.
Yerelde belediye ve üniversite, diğer yatırımcı kuruluşlar ile siyasette iktidar temsilcilerinin belli bir aşamaya getirilmiş, olgunlaştırılmış, yarım kalan bazı hizmet ve yatırımlar için ödenek kısıtlılığını dolaylı açıklamalarla karşımıza çıkardığına şahit oluyoruz.
Evet, Türkiye ekonomisi hepimizin de derinden hissettiği bazı problemler yaşıyor elbette.
Diğer taraftan şöyle etrafımıza dönüp baktığımızda, bir çok kentte yatırımların devam ettiğini, ödenek bulunabildiğini görüyor, okuyoruz. Herhalde söz konusu iller bu paraları başka ülkelerden almıyorlar. Veya kaynak sıkıntısı mazeretinin arkasına sığınarak sıfır iş-sıfır hata anlayışında değiller. Topu Ankara’ya atma kolaycılığına da kaçmıyorlar. İktidar-muhalefet milletvekilleri, teşkilatlar, belediye başkanları ile bürokratlar hep birlikte hareket ederek, ısrarcı davranarak, kapı kapı dolaşarak şehirlerine bastırıp bir şeyler koparıyorlar.
Etkili ve yetkili isimler kaynak problemini gündeme getiredursun, hükümet yeni başlatılacak maliyetli işlere değil ama, belli bir seviyeye ulaşanlara zaten kaynak sağlıyor.
Çorum’da gerek belediye gerek üniversitenin yapacağı birçok iş var. İktidar temsilcilerinin verdikleri sözler ise hafızalarımızda capcanlı duruyor. Bütün bunlar için devasa bütçelere de ihtiyaç yok. Küçük kaynaklarla birçok hizmet tamamlanabilir.
Çorum Belediyesi, bir yandan önceki dönemden biten veya yarım kalan çok sayıda yatırımı tamamlayıp açılışını yapabilir. Bir yandan da yeni dönemde söz verilen projelerle ilgili çok hızlı şekilde süreci işletebilir.
Meselâ Hitit Üniversitesi alt yapısı ve fakültelerinin büyük bölümü bitirilen Kuzey Kampüsü’nün eksikliklerini tamamlayıp 500 bin m2’lik arazisi hazır, master planı yapılan Güney Kampüs’te sağlık üniversitesinin yapılanma hazırlıklarına girebilir. Diş Hekimliği Fakültesi’ni, Veteriner Fakültesi’ni gündemine alabilir. Bazı ilçelerin bina, yurt ihtiyaçları ile kayda değer ilerleme sağlanan işleri makûl ödeneklerle bitirebilir.
Meselâ siyasetin yerel aktörleri müstakil havaalanı, eski devlet hastanesinin tekrar açılması, acemi birliği, hastane önüne köprülü kavşak, kanser teşhis ve tedavi merkezi, Diş Hastanesi, Hayvan Hastanesi, bitmek bilmeyen ilçelerin karayolu yol ağı veya işsizliği hafifletecek, yeni istihdam fırsatları sağlayacak gelir getirici projeler için Ankara nezdinde sıkı markaj kurabilir.
Meselâ üç dönemdir milletvekili seçilen ana muhalefetin temsilcisi sorumluluklarını hatırlayıp memleketin noksanlarının giderilmesi için iktidar temsilcisi mevkidaşları ile birlikte yol yürüyebilir. Diğer muhalefet partilerinin teşkilat başkanları Çorum’un meselelerinin çözümü için liderleri, genel merkez yöneticileri ve partilerinin milletvekilleri üzerinde baskı unsuru olabilir.
Diyeceğim odur ki; bizi temsil eden iktidar-muhalefet fark etmez, artık kaynak sorununu iki de bir önümüze getirmekten vazgeçsinler. Sorumlu oldukları Çorumlu’nun ihtiyaçlarını karşılamanın çaresini arasınlar.
