Türkiye Cumhuriyeti’nin varoluş mücadelesinin ardından, vatan evlatlarının etnik, mezhepsel, cinsel, ailesel hiçbir ayrım gözetmeksizin Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığı temelinde eşitlenmiş, yurttaşlığa yükseltildiğini belirten Demirer, “Emperyalistler 90 yıl önce silahlı güçleriyle gerçekleştiremedikleri,Türkiye coğrafyasını etnik ve dinsel anlamda parçalama girişimlerini günümüzde devşirdikleri işbirlikçileri aracılığı ile hayata geçirmeye çalışmaktadır. Güney sınırlarımızdaki gelişmeler ,ülkemizin doğu ve güney doğusunda son 3 ayda yaşananlar üniter yapımızın nasıl ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğumuzu görmeyen gözlere,duymayan kulaklara görüntü ve ses olmuştur.” dedi.
Demirer, insan hakları ve özgürlükleri gibi çarpıcı deyimlerin arkasında ülkenin toprak bütünlüğü risklerle karşı karşıya olduğunu dile getirerek, “En doğal demokratik haklarını kullananlara uygulanan şiddet,uygulanan hukuksal süreçler,ülkeyi 30 yıldır kan gölüne çeviren,kadın-çocuk demeden katleden,kitlesel katliamlar yapan kolluk güçlerine saldıran terör örgütlerine yaptıkları görmezden gelinmektedir. Her suçun cezasının olduğu"hukuk mantığı unutulmuş gözükmektedir. Özet olarak Lozan'ın 24 Temmuz 1923'te tarihin çöp sepetine attığı 10 Ağustos 1920 tarihli Sevr 'e karşı kazandırdıkları yok sayılmaya çalışılmaktadır. Türk Ulusu Lozan'ın kazanımlarına sahip çıkmıştır, çıkmaya devam edecektir.” diye açıklamada bulundu.
Demirer ayrıca açıklamasında tüm yerel basın çalışanlarının Basın Bayramı’nı kutladı.
Son Güncelleme: 24.07.2013 19:25