Eğitimci Salim Kırdı, MHP Çorum Milletvekili Aday Adaylığı için MHP il Başkanlığı'na müracaat etti. MHP İl Başkanlığı'nda düzenlenen basın toplantısı ile aday adaylığını açıklayan Salim Kırdı, "13 yıldır her dönem milletvekili veren ve 13 yılda toplam 11 milletvekili çıkaran AKP hiçbir şey yapmadan sadece Çorum'u her yönüyle yetim ve öksüz bırakıp milletvekili çıkaran çiftlik gibi gören zihniyete sahiptir." dedi.

İl Başkanı Fatih Göktuğ ve partililerin de hazır bulunduğu toplantıda, AK Parti'nin proje partisi olduğunu, bunun da Ali Bulaç ve Abdurrahman Dilipak tarafından da açıkça ortaya konduğunu ifade etti.

AK Parti'nin kalkınma sağlamadığı gibi adalette bırakmadığını söyleyen MHP Çorum Milletvekili Aday Adayı Salim Kırdı, şunları dile getirdi; "AKP'nin proje partisi olduğunu yazan ve sözlerini doğrulayan gazeteciler Ali Bulaç ve Abdurrahman Dilipak, AKP'nin kuruluşundaki kirli ilişkileri ve takip edecekleri politikalar artık dillendirmektedirler ve kuruluşunun kimler tarafından ve ne amaçla kurulduğu da netleşmiştir.

Bu beyanla; İsrail'in güvenliğini artıracaksınız, önündeki engelleri kaldıracaksınız. Büyük Ortadoğu Projesi yani sınırların değişmesi, İslam'ın yeniden yorumlanmasında bize yardımcı olacaksınız." Başlıkları yer almaktadır.   Sayın   BOB eş  başkanı kendisini göreve getirenlerin isteklerini her fırsatta yerine getirmiş ve hatta "Irak'ta görev yapan askerlerinizin sağ salim memleketlerine geri dönmeleri için dua etmekteyim" demiştir. Böylelikle İslam'da haram ve günah kavramı da bunların elinde şekil değiştirmiştir.

2002 Yılında iktidara gelen AKP''nin 13 yıllık sürede ne ülkede, ne de Çorum'da kalkınma olmadığı gibi adalette bırakmamıştır. Vatan, millet, bayrak sevgisi ve ülke bütünlüğünü kendisinin istediği gibi yorumlamış ve ülke dünyanın kabul ettiği terör örgütlerine ve ayrılıkçılara terk edilmiştir. Toprak kaybı sadece Suriye'deki Süleyman Şah türbesinin bulunduğu vatan toprağı değil, Güneydoğu Anadolu'da PKK uzantılarına teslim edilmiştir.

Hiç düşman işgali görmemesine rağmen kimi Yemen'de kimi Çanakkale'de kimi Güneydoğu'da PKK'ya karşı mücadelede her evden vatan için şehit veren değerli hemşehrilerimin bu oldu bittileri ve yalan siyasetini kabullenemediğini 7 Haziran 2015 milletvekili genel seçimlerinde gerekli cevabı vereceği inancını taşımaktayım.

13 yıldır iktidarın ayni ve nakdi yardımlarını 2,5 milyondan yaklaşık 18 milyona çıkardığı halkın giderek fakir ve muhtaç duruma düşürdüğü, 2 kilo buğday satıp l litre mazot alırken şimdi ise 6 kilo buğdaya ancak l litre mazot alabilmektedir.

2002 yılında seçim gezilerinde Orta Anadolu'da buğdayınızı, Ege'de incir ve üzümünüzü, Karadeniz'de fındık, çay ve tütününüzü, Çukurova'da pamuğunuzu satmayın diyerek iktidara gelen AKP'nin yalan ve aldatma siyasetinin eseri ortadadır. Ülkemizin düşürüldüğü ve eskilerin borçlarını ödedik diyen iktidarın farkında olmadan insanlarımızı nasıl borçlandırdığı da ortadadır.

TÜİK araştırmasına göre Türkiye'de en yüksek gelire sahip olan yüzde 20'lik grup toplam gelirin yüzde 46,6'smı alırken en düşük gelire sahip yüzde 20'lik nüfus toplam gelirden sadece yüzde 6,1 oranında pay alıyor. Yani, Türkiye'de her 100 liranın 46,6 lirasını 5 kişiden l'i alırken, kalan 4 kişi ise 53,4 lirayı paylaşıyor.

Durumun vehametini şöyle de ortaya koymak mümkün, Türkiye'nin sadece 5 kişiden oluştuğunu düşünürseniz, her 100 liramızın 68 lirası 2 kişinin elinde. Kalan 3 kişi ise 32 lirayla geçinmeye çalışıyor. Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul. Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa; Kriz var diyerek 2002 de iktidara gelen AKP 13 yılda işte insanlarımızı bu hale getirmiştir.

13 yıldır her dönem milletvekili veren ve 13 yılda toplam 11 milletvekili çıkaran AKP hiçbir şey yapmadan sadece Çorum'u her yönüyle yetim ve öksüz bırakıp milletvekili çıkaran çiftlik gibi gören zihniyete sahiptir. Sadece kendi dar çevresine hizmet veren ve onları birinci sınıf vatandaş yapıp diğerleri deyip halkımızı ötekileştiren, garipleştiren, yoksullaştıran, diğer şehirlere göçe zorlayan bu iktidara karşı dur demenin zamanının çoktan geldiği görülmüştür. 13 yılda bırak Çorum'a yetki getirmeyi, kendi adına çalışan çeşitli kurumlarının yetkilerini Amasya, Kırıkkale, Tokat, Ankara gibi illere devretmiştir. Değerli hemşehrilerimin Ankara'daki gözü, kulağı ve dertlerinin sözcüsü olacağımı, iş yapmış olmak için 13 yıl sonra lütfen hatırlayıp ve seçim öncesi müjdesi gibi daha birkaç ay önce yeni planlamaya alınan ve yapılamayan tren hattının, hiç adı dahi geçmeyen hava alanının takipçisi olacağımı. Göç veren değil, göç alan şehir haline getirmek için gayret edeceğimi, sanayisinin, tarımının, hayvancılığının, ticaretinin tekrar canlı hale gelmesi için çalışacağımı, memurların sindirme ve susturulmasına, esnafın korkutulmasma, köylünün köyünden göç etmesine, iş adamlarının Ankara'daki ızdıraplarına, öğrencilerin dertlerinin sonlandırılmaşma, emekli, dul ve yetimlerin dilenci durumuna düşürülmelerine velhasıl Çorum'un ortak dertlerine karşı duracağıma, mesleki bilgilerimi, bürokrasideki tecrübelerimi gönüllü olarak hemşehrilerimin hizmetine sunacağıma söz veriyorum.

AKP gibi ayırımcı değil birleştirici, ötekileştirici değil kucaklayıcı, vatan, millet, bayrak sevgisini üst düzeyde tutarak hemşehrilerim adına, ülke duyarlılığının sözcüsü olacağıma söz veriyorum."