‘Çorum, Türkiye’nin fotoğrafı’

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici dün partisinin Çorum teşkilatını ziyaret etti.

21 Eylül 2013 Cumartesi 12:38
 ‘Çorum, Türkiye’nin fotoğrafı’


BBP Genel Başkanı Mustafa Destici dün partisinin Çorum teşkilatını ziyaret etti.

Beraberindeki kurmaylarıyla birlikte Osmancık Caddesi Ulucamii karşısındaki parti binasına gelen Mustafa Destici, 2014 yerel seçimlerine yönelik iddialı mesajlar verdi.

BBP İl Başkanı Erdal Özkan ve Merkez İlçe Başkanı Aziz Döngel’in evsahipliğindeki ziyarette konuşan Destici, “Önümüzdeki yerel seçimlerin en iddialı partisiyiz” dedi.

Yaklaşan seçimler öncesinde büyük önem taşıyan Genişletilmiş Divan Toplantısı için Çorum’u tercih ettiklerini belirten BBP Lideri Destici, “3 gün sürecek istişarelerimiz neticesinde yerel seçim stratejimizi ortaya koyacağız” diye konuştu.

Hayata geçirdikleri yeni teşkilat sistemi ve BBP web TV projesinin de Çorum’da tanıtılacağını anlatan Destici, Prof. Dr. Ertuğrul Yavan’ın ‘Seçim Propagandası ve İletişim’ konulu bir sunum yapacağını açıkladı.

‘YEREL SEÇİMİN EN İDDİALI PARTİSİYİZ’

“Yerel seçimlerde en büyük sıçramayı yapan parti olacağız” diyen Destici, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Çorum bizim için önemli bir şehir. Farklı kültür ve medeniyetlerin kaynaşma yeri olan Çorum, aynı zamanda seçimlerde Türkiye’nin tablosunu ortaya koyan bir il. Bundan böyle daha sık Çorum’a geleceğiz ve elbirliği ile BBP’yi hak ettiği noktaya taşıyacağız.

BBP olarak yerel seçimlere en hazır partiler arasındayız. Geçen seçimlerde kazandığımız belediyelerin yanı sıra pek çok yerde ilk 5’te yer aldık. Öncelikli hedefimiz mevcut belediyelerimizi koruyarak başarımızı kat be kat artırmak.

‘EN BAŞARILI BELEDİYELER BBP’Lİ’

İktidar partisinden devraldığımız Belediyelerde büyük işlere imza attık. ‘İktidar partisinden olmayınca hizmet olmaz’ gibi propagandalar yapılıyordu. Sivas başta olmak üzere her yerde BBP’nin farkını kanıtladık. Türkiye’nin en başarılı belediyeleri BBP’li. Milletimize hizmet ettikçe tercihler de ona göre şekilleniyor. Çorum’da da belediyeleri yönetmeye talibiz.”

Dış politika ve ekonomiye eleştiri

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, , hükûmetin ekonomi ve dış politikasını eleştirdi.

Vatandaşın bir numaralı gündeminin ekonomi olduğunu belirtenDestici, ‘Net bir şekilde ortaya konmasa da Türkiye hiç de iç açıcı olmayan bir tablo ile karşı karşıya. Siyasi partilere düşen görev, bu ülke ve milletin menfaatlerini savunmak. O nedenle milletin beklentilerini dikkate alınarak adım atmak gerekir. Demokrasinin yara almaması için bu çok önemli. Demokrasiye, değerlerimize ve inancımıza hep birlikte sahip çıkmalıyız.” Dedi.

Şirket işçisi bile AK Parti’nin onayından geçiyor

Türk halkının yüzde 60’ının açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşadığını belirten Destici, “Hesap çok açık. TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre bu ülkedeki asgari ücretle çalışanlar ve ailerinden oluşan 20 milyon vatandaş ile 10 milyon emekli açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor. Yoksulluk sınırı da dikkate alındığında işin içine devlet memurları da giriyor ve rakam 50 milyona ulaşıyor. Bu sistem modern kölelik sistemi. Milleti kredi kartlarına mahkum ettiler. Şirket işçisi alırken, kıyakmış gibi iktidar partisi il ya da ilçe teşkilatının onayından geçmek gerekiyor.” Diye konuştu.

Destici şöyle dedi;

‘KAZDIĞINIZ ÇUKURA KENDİNİZ DÜŞERSİNİZ’

Hükûmetin üzerinde çalıştığı demokratikleşme paketini, millet adına yapılmış bir çalışma olarak görmüyoruz.  İktidar, PKK ve Batı’dan oluşan 3 farklı kesimin üzerinde uzlaştığı bir paket olarak görüyoruz. Hükûmet, bu paket dahilinde daraltılmış bölge sistemiyle seçime girmeyi amaçlıyor. Böylece daha fazla oy almayı hedefliyor. Kendinize göre hesap yaparsanız, kazdığınız çukura düşersiniz, tıpkı ANAP’ın yaptığı gibi.

Bu pakete göre Batı, Ruhban Okulu’nun açılmasını isterken PKK’nın talebi ise dil. Kürtçe’nin ana dilden öte resmi dil olmasını istiyorlar. Hükûmetin tavrına bakılırsa anadilde eğitim kabul edilmiş, resmi dil konusunda direniş devam ediyor. Hazırlanan pakette bazı yerlerin eski isimlerini almasının yolu açılıyor deniyor. Ben Tunceli isminin Dersim olarak değiştirilmesine karşı değilim. Hatta ilin adı Dersim, merkez ilçenin adı Tunceli olabilir. Etimesgut isminin ise aslı olan Ahi Maksut şeklinde değiştirilmesini bekliyoruz.

‘CAMİ-CEMEVİ PROJESİNİ DOĞRU BULMUYORUZ’

1980 yılı öncesi derin yapılanmaların tezgahladığı Çorum ve Maraş olayları derin acılar yaşanmasına neden oldu. Günümüzde gelinen noktada yaralar yeniden kaşınıyor. İslâm birliğinin yanına yeni mezhepler koyma mücadelesi var. Müslümanlar aynı oyuna düşmemeli. O nedenle cami-cemevi projesini doğru bulmuyorum. Cemevini, cami karşıtı ya da denge unsuru olarak görmüyoruz. Çünkü cami tüm müslümanların ibadethanesidir, karşısına birşey koyamayız. Cemevi ise tekke ve dergahların karşıtıdır. Hacı Bektaş Veli’nin de tekke ve dergahları vardı. Günümüzde de tekke ve zaviyeler yeniden açılabilir. Herkes birbirinin inancına saygılı olmalı. Cemevleri ile ilgili düzenleme yapılmalı, ihtiyaçları karşılanmalı.

‘TÜRKİYE’Yİ SURİYE İLE SAVAŞA SOKMAK İSTİYORLAR’

Türkiye, 1. Dünya Savaşı öncesine benzer bir durum yaşıyor. Suriye ile Türkiye arasında uçak ve helikopter düşürmeler tıpkı Osmanlı’ya kurulan tezgaha benziyor. Türkiye de günümüzdeki hadiselerle Suriye ile savaşa sokulmak isteniyor.

ABD ve Rusya’nın görüşmeleri neticesinde Suriye’de tablo ortaya çıktı. Batı, olaylara müdahale etmeyecek, ederse de sınırlı hava müdahalesi olacak. Bu durumda Suriye’de 10-20 yıl bu iç savaşı yaşayacak, yani kaos uzun süre devam edecek görünüyor. Bu tablodan en fazla etkilenen ülke Türkiye. En büyük ekonomik ve siyasi faturayı Türkiye ödüyor.

‘ÜLKE MENFAATLERİ PARAYLA DEĞİŞİLMEZ’

Kuzey Irak’la ilgili ilişkilere baktığımızda, Kürdistan oluşumuna Türk müteahhitlerin bu bölgede iş yapmaları gerekçe gösterilerek ses çıkarılmıyor. Ülke menfaatleri parayla değişilmez. Bugün para kazanılabilir ancak yarın karşılanayacak bedeller ödenebilir.

‘BU SÜREÇTE MİLLET YOK’

Hükûmet bu tür hatalarla ülkeye bedeller ödetiyor. PKK ile müzakere süreci millete net, şeffaf bir şekilde açıklanmalı. 7 aydır şehit haberleri gelmiyor olabilir. Daha önce de 63 ay şehit haberi gelmediği oldu ama PKK bu süreçten daha da güçlenerek çıktı. PKK, bu süreçle meşrulaşıyor, siyasallaşıyor, güçleniyor ve yeni üyeler kazanıyor. Bu süreçte millet yok. Millet kanını, canını verir ama kimliği üzerinde oyun oynatmaz. Egemenliğini paylaşmaz, toprağından bir çakıl taşı bile vermez. Milletin sessizliği böyle sürmez. Haksızlık karşısında bu millet ayağa kalkmayı bilir.

‘ŞÜPHELER AYDINLANMADAN BU DAVA KAPANMAZ’

Merhum liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nun şehadeti ile ilgili başlayan soruşturmalar sürüyor. Üst düzey kamu görevlileri ile ilgili soruşturma hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’yla görüştüm. Bu soruşturmanın yıl sonuna kadar netleşmesini bekliyoruz. Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun soruşturması da devam ediyor. Bu hadisenin bir an önce aydınlatılmasını bekliyoruz. Toplumda Muhsin Yazıcıoğlu’nun öldürüldüğü kaygısı var. Bu hususla ilgili şüphe delilleri var. Şüpheler aydınlatılmadan bu dava kapatılamaz.

Büyük Birlik Partisi olarak doğrulara doğru, yanlışlara yanlış diyen bir partiyiz. Namlulara rağmen demokrasinin yanında yer aldık. Millete gerçekleri söylemek için siyaset yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz.”






Son Güncelleme: 21.09.2013 12:57
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.