Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, inançlar üzerinden siyaset yapılmasını doğru bulmadıklarını belirterek, "Başı açık kardeşimizde, bizim başörtülü kardeşimizde bizi. Muharrem ayı da bizim, Ramazan ayıda bizim. Camilerde bizim Cem evleri de bizim" dedi.
TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, parti çalışmaları çerçevesinde Çorum'a geldi. İlk olarak Çorum L Tipi Cezaevi önünde bir basın açıklaması yapan Sarıgül, başörtüsü hakkında açıklamada bulunurken infaz koruma memurlarının özlük haklarının iyileştirilmesi çağrısı yaptı. Sarıgül, ayrıca genel af çağrısını yineledi. İnançların Allah'a ulaşma yolu olduğunu dile getiren Sarıgül, "İnançlarımız rabbimize ulaşma yoludur. İnançlar üzerinden siyaset yapılmasını doğru bulmuyoruz. Siyaset örfümüzden, geleneklerimizden, töremizden ve inançlarımızdan elini çekmeli. Bir kez daha söylüyorum. Başı açık kardeşimizde bizim, başörtülü kardeşimizde bizim. Muharrem ayı da bizim, Ramazan ayıda bizim" ifadelerini kullandı.
Cezaevlerinde görev yapan infaz koruma memurlarının çalışma şartlarının düzeltilmesi çağrısında bulunan Sarıgül, "Cezaevlerindeki 60 binin üzerindeki koruma memuru mutsuz. Mutsuz olan evlatlar verimli çalışamaz. Cezaevlerindeki infaz koruma memurlarının emniyet mensupları statüsüne geçmesi lazım. İnfaz koruma memurlarımız psikolog, aynı zamanda doktor, aynı zamanda baba, aynı zamanda çocuk. Onların içeriye giren mahkumları ile nasıl ilgilendiklerini kendileriyle detaylı şekilde görüştüm. Önce çalışanlarının morallerinin düzeltilmesi lazım. Onlar oraya giderken huzurlu şekilde gitmesi lazım. Her türlü stresten uzak olmaları lazım. Ceza infaz koruma memurlarının statülerini düzeltip onları moralli hale getirmemiz lazım. Türkiye Değişim Partisi olaylara siyasi bakmayız. Önce devletimiz sonra partimiz gelir. Bayrağımıza ve toprağımıza bağlı Atatürk milliyetçiliğine sahip bir partiyiz" şeklinde konuştu.
Genel af çağrısını yenileyen Sarıgül, "Toplumsal barış için affet Türkiyem. Kardeşlik için affet Türkiyem. Talebimiz asla siyasi değildir. Af talebinin çerçevesi TBMM'de görüşülecek. Biz bayrağımıza karşı, vatanımıza karşı, ulusal birliğimize karşı suçların kesinlikle affedilmesinden yana değiliz. Özellikle uyuşturucu baronlarının affedilmesinden yana hiç değiliz. Çocuk tacizcilerinin affedilmesinden yana değiliz. Cumhuriyetin 100. yılında Çorum cezaevi önünden sesleniyorum affet Türkiyem. Vicdanlı Türkiyem" ifadelerini kullandı.
İHA
Ne affı Kardeşimm... Adam beni gasp etmiş, Bıçakla silahla yaralamış, evladımı öldürmüş sen kim oluyorsun da affediyorsun..
Yapılan aflar toplumu bu hale getirdi. Yapılan suç cezasız kalıyor..
Boş insanların boş vaatleri olur.. toplumun derdi bu mu?
Bana yapılanı benden başka kimse af edemez..
O zaman herkes kendi ceza keser, boş boş konuşup içerde ki insanları heveslendirme..
Cezalar daha çok artmalı caydırıcı olmalı af çıkmamalı suç işlerken insanlar korkmalı suç oranları hergün artıyor masum insanların daha rahat etmesi için cezalar artmalı
Siz Kimin adına kimi affediyorsunuz
kasten günahsız insanları öldürenler, öldüresiye adam dövenler, bıçaklayanlar, tehditciler, zorbalar, gaspçılar, sahtekarlar, dolandırıcılar, tefeciler, uyuşturucu satanlar.... Neden af edilsin ki?
Haksız, suçsuz yere yatan varsa Allah kurtarsın İNŞALLAH. Tez zamanda çıkmaları dileğiyle.
Bu demeçlere toplum neden kayıtsız kalır anlamıyorum.. Kimleri affedeceksin..
Yapanın yanına kâr kalsın diyor.
Ohh ne iyi sen bütün kötülükleri yap adam yarala gasp yap tefecilik yap sonra ben kader mahkumuyum de hadi oradan cezalar çok daha fazla artmalı zaten cezalar yetersiz oldugu için caddeler sokaklar kendini mafya sanan özenti tiplerle dolu böyle adamların cezaevinde kalmaları gerekli yoksa masum suçsuz insanların başınada bela oluyorlar