Köse ‘Çözüm Süreci’ni eleştirdi

CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse, Çorum merkezde esnaf ve kahvehane ziyaretlerinde bulundu.

01 Kasım 2014 Cumartesi 10:28
 Köse ‘Çözüm Süreci’ni eleştirdi


CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse, Çorum merkezde esnaf ve kahvehane ziyaretlerinde bulundu. Merkezdeki ziyaretlerinin ardından Osmancık ilçesine geçen Köse, burada da kahvehane ve köy ziyaretlerine devam etti.


Ziyaretler esnasında esnaf ve vatandaşların sorunlarını dinleyen Köse, gündemdeki olaylarla ilgili de açıklamalarda bulundu.. Köse, “Daha Soma'nın yarası sarılmadan Karaman’da su baskını faciası yaşandı. 18 vatandaşımız elim bir kazayla hayatını kaybetmiştir, şehit olmuştur. Ölenlere Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum. Sorunlar daha da artıyor. Oradaki bir işçinin anlattıkları akıllara zarar. İşçilere madende tuvaletlerini yapmaları için poşet veriliyor. Madende can güvenliklerinin olmaması bir dert, bu tür şeyler başka bir dert. Bu zihniyeti kınıyorum. Daha önceki gün üç askerimiz hunharca şehit edildi. Bugün de bir askerimiz hamile eşinin yanında, alışveriş dönüşü kalleşçe, haince, hunharca şehit edildi. Bu tür hainlik peşinde olanları şiddetle, nefretle kınıyorum. Asker şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli yakınlarına başsağlığı diliyorum. Allah herkesin yardımcısı olsun, bu tür hainlerin şerrinden Allah ülkemizi, milletimizi korusun.” dedi.


Gelen günlerin geçen günleri arattığını söyleyen Milletvekili Köse, “Yapılan iyi şeyleri takdir ediyoruz, yanlışları da eleştiriyoruz. Bizim görevimiz halkın içinden gelen bir milletvekili olarak Allah için, vatan millet için haklı halkın hakkını savunmak, doğrusunu konuşmak. Herkes herşeyi çok iyi görüyor, izliyor, biliyor. Dahası bunlar buz dağının görünen yüzü, görünmeyen yüzü çok çok vahim.


‘ÜLKE GÜVENLİĞİ VAHİM HALDE’


Çözüm sürecinde barış umutları yükselmişken ne oldu da alevler yeniden yükseldi? Türkiye, bir yandan çözüm süreci diyerek içeride zaman kazanmaya çalışıyor. Diğer yandan da koruyup kolladığı IŞİD eliyle Kürtler’i hizaya sokmaya çalışıyor gibi bir durum söz konusu. Çatışmalar, hiç kimseye fayda sağlamaz. Suriye’nin kuzeyindeki Kobani şehrinin IŞİD tarafından ele geçirilme ihtimali, Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğusu’nu adeta yaktı. Bölge, 1990’lı yıllardan beri görülmemiş yoğunlukta eylemler ve protesto gösterilerine sahne oldu. Geçtiğimiz günlerde hükümetin 6 ilde sokağa çıkma yasağı ilan etmesi, darbe dönemlerinden bile daha vahim bir durumla karşı karşıya olduğumuzun emaresidir. Öyle ki devlet, 6 ilde sokağa çıkma yasağı ilan etmek zorunda kaldı. Okullar tatil edildi. Yollar kapandığı için birçok ilçeye giriş çıkışlar durdu. Polis ortada gözükmediği gibi olayların yaşandığı yerlere ambulanslar bile giremedi. Silahlı kişiler sokaklarda cirit atmaya başladı. Birçok noktada gruplar karşı karşıya geldi. Kimin kime kurşun sıktığı faili meçhul hale gelirken, eylemlerde 18 kişi hayatını kaybetti. Olaylar kontrolden çıkması bir anda ülke güvenliğini tehlikeli ve vahim hale getirdi. Güvenliğin sağlanması için askeri birlikler şehre indirildi. Birçok yerde jandarma birliklerine kritik noktalarda nöbet tutturuldu. Peki, çözüm sürecinde barış umutları yükselmişken ne oldu da alevler yeniden yükseldi  Aslında geldiğimiz nokta, kandırma, oyalama, iktidarda kalabilmek için suçları delilleri yok edebilmek için zaman kazanma taktiğidir. Bu şekilde sonuca gidilemeyeceğini, önde başka, arkada başka davranmanın güven bunalımına yol açtığını iyi bilmek gerekir.


‘HÜKÜMETİN PKK İLE DİRSEK TEMASINA GİRMESİ ÜLKEMİZİ GERİYE GÖTÜRDÜ’


Bir aralar Kürt sorununun biteceği, PKK’nın silahlarını bırakarak dağdan ovaya ineceği algısı oluşmuştu.. Hükümet, gerekli adımların atılacağını defalarca ilan etti, Çalıştaylar düzenledi, akil heyetler oluşturdu. Aradan geçen 2 yıl zarfında psikolojik anlamı olan bazı adımlar atıldı ama kalıcı sorunu kökünden çözecek formüller geliştirilemedi. Hükümetin PKK ile dirsek temasına girmesi ülkemizi geriye götürdü.


‘TÜRKİYE’NİN 100 YILLIK RÜYASI KERKÜK PEŞMERGELERİN KONTROLÜNE GEÇTİ’


Asıl satranç, komşu ülke Suriye üzerinde oynandı! Şam yönetimini devirmeye kilitlenen Ankara, Esed’in birkaç ay içinde düşeceğini hesaplayarak bu yönde politika oluşturdu. Fakat AKP hükümetinin beklentilerinin aksine, Esed rejimi devrilmedi. Üstelik Suriye’deki muhalif hareketler de Türkiye’nin bütün çabasına rağmen birleşemedi. Bugün IŞİD olarak karşımıza çıkan radikal hareketler hızla yükseldi. PKK ise Suriye’de başlayan iç savaşı değerlendirerek Rojava denilen Suriye’nin kuzeyindeki yerde hakimiyet kurmaya başladı. Bölgede 3 ayrı kanton oluşturuldu. Kobani, Afrin ve Cizire kantonlarında PKK’nın Suriye’deki kolu olan PYD gittikçe güçlendi. Esed rejimiyle iyi ilişkiler kuran PYD, otorite boşluğundan da yararlanarak kendisine ciddi bir alan açtı. Türkiye’de 40 yıl silahlı mücadele vermesine rağmen istediği sonuca erişemeyen PKK, bir anda Suriye’de adeta toprak sahibi oldu. Üst üste savrulmalar yaşayan Türkiye ise net bir politika oluşturamadı. Dönemin Dışişleri Bakanı, bugünün Başbakanı Ahmet Davutoğlu 2 yıl önce “Öyle bir harita çıkarıldı ki sanki tüm coğrafyada PKK hakim gibi gösterildi. PKK tek bir yerde hakim olsa bile biz onu risk unsuru olarak görürüz. Çünkü terör unsurudur. Biz o haritaya asla izin vermeyiz” demişti. Türkiye görünürde kırmızı bir çizgi çekmişti. Ancak çok geçmeden anlaşıldı ki Ankara, PYD ile dirsek teması kurmuştu. PYD Eş Başkanı Salih Müslim sayısız kez Dışişleri ve MİT yetkilileriyle görüşmeler yapmış. Hatta PYD ile Suriye’deki diğer muhalif gruplar arasında Ankara bir nevi arabuluculuk görevi üstlenmişti. İmralı’da tutuklu bulunan Abdullah Öcalan’ın da çözüm süreci görüşmelerinde ‘uzlaşmacı’ bir tavır sergileyerek Türkiye’nin kırmızı çizgileri üzerinde tahribatlar yapmasına müsade edildi. 21 Mart 2013’te ateşkes ilan eden Öcalan, silahlı güçlerin sınır ötesine çekileceğini duyurmuştu. Bu arada Rojava’ya müdahale artık Türkiye’nin gündeminden düşmüştü. Fakat 2003 yılında kurulan PYD, hızla Rojava’nın tek hakimi olmaya başladı. Ta ki IŞİD piyasaya çıkıncaya kadar. Son dönemlerde izaha muhtaç bir şekilde hızlı bir ilerleme gösteren IŞİD, Suriye’den bir anda Kuzey Irak’a kaydı ve Musul’u ele geçirdi. Dengeler yeniden değişti her şey alt üst oldu. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’e yönelen IŞİD, ancak ABD’nin askeri müdahalesiyle durdurulabildi. Hükümet milleti uyuta dursun, Türkiye’nin yüz yıllık rüyası Kerkük, sessiz sedasız peşmergelerin kontrolüne geçti.


‘TÜRKİYE, HIZLA BÜYÜK BİR KAOSUN İÇİNE ÇEKİLİYOR’


AKP İktidarının bilerek Ortadoğu ve Türkiye’de mezhep konuları üzerinden milletimizi de kutuplaştırma çabasını anlayamıyorum. Daha dün yine bu ülkenin Başbakanı mezhepsel söylemleriyle yeni bir açılım sözü haykırarak kutuplaşma girdabına ülkemizi sürüklemek istiyor. Bu ülkenin meselesi etnik mezhepler değil, iş, aş, ekmek sorunudur. AKP hükümeti bu tür girişimlerden vazgeçmeli.” diye konuştu.




Son Güncelleme: 01.11.2014 10:32
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.