MUSTAFA DEMİRER

AK Parti Çorum Milletvekili Oğuzhan Kaya’nın seçim bölgesi Osmancık’ta partisinin il kadın kolları tarafından düzenlenen istişare toplantısında 2023 seçimlerine yönelik sarf ettiği sözler vatandaşın gündemi oluverdi.

CUMHURBAŞKANIMIZA OY VERECEĞİM, AMA…

Kaya konuşmasında, ‘Cumhurbaşkanımıza oy vereceğim ama AK Parti’ye oy vermeyeceğim’ gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çelerek, “Bu, Cumhurbaşkanımız ve partimizin yıpratılarak güçsüz bırakılmasına yönelik FETÖ’nün bir oyunu, tuzağı. Bu tuzağa düşmeyin" uyarısı yaptı.

BU SÖZLER YERELİN DAHA FAZLA DİKKATİNİ ÇEKTİ

Esasında Kaya’nın sözleri daha önce de partisinin gerek genel merkezi gerekse AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da benzer cümlelerle vurgulanmıştı. Bu çıkışın yerelde bir milletvekili tarafından yapılması ise daha fazla dikkat çekici. Kaya sözlerinde elbette haklı. FETÖ’nün akıllara ziyan yüzlerce taktiğinden birisi de bu olabilir.

YEREL ÇOK DERTLİ

Lakin seçmen, bu sözleri yerelden bir vekilden duyduğunda doğal olarak itiraz edebilir. Neden mi? Çünkü yerel çok dertli de ondan. Milletvekili Kaya’nın şahsında diğer vekiller ve sorumluluk taşıyan muhatapları da bilir ki; son dönemde partisi irtifa kaybederken 20 yıldır milletin büyük teveccühüyle seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gücünü artırması veya koruması tesadüf değil. Dünya tarihinde eşine az rastlanan millet desteğinin tek nedeni de FETÖ’nün taktiği olmasa gerek.

İstisnalar hariç olmak  kaydıyla, gerek AK Parti teşkilatlarının gerekse milletvekillerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan daha fazla yıprandığı, iç çekişmelerin şehre zarar vermesi nedeniyle toplumda karşılıklarının giderek azaldığı, sorumlu oldukları illerde yaptıkları ve yapmadıkları ile eleştirilerin odak noktası haline geldikleri gözden kaçırılmamalı.

KÖKLÜ YENİLENME ŞART

AK Parti Genel Merkezi’nde hepsi değil, ama bazı yetkili ve etkili isimlerin durumun farkında oldukları malum. Lafı eğip bükmeden söyleyelim; AK Parti seçmeninin ezici bir çoğunluğunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde parti genel merkez yönetiminden başlayarak aşağı doğru bugüne kadar hiç olmadığı kadar şiddet ve kuvvette esaslı bir yenilenme ve değişim beklentisi var.

Yerelde iktidar siyasetinin tüm unsurlarının şehre yaşattığı her travma, tepki 20 yılın da birikmişliği ile beraber yukarı doğru yansıyor.

Ekonomik sıkıntılar, şunlar bunlar zamanla Allah’ın izniyle atlatılacaktır. Ancak toplumun geneline sirayet eden adalet ve liyakata güvendeki erozyonun tamiri, elini taşın altına sokacak cesur, gözü kara, işinin ehli insanları bekliyor. Buna siyasetin şekillendirdiği bürokrasi de dahil.

SEÇMEN NE İSTİYOR?

O nedenle AK Parti’ye gönül vermiş ve bugünlere taşımış olan, yaşananlardan dolayı gönlü kırık, umudu azalmış seçmen, Kaya’nın o sözlerinden ziyade zannımca mesela şöyle sözler duymak istiyor: “Biz iktidarın yerel aktörleri olarak 20 yıldır iş başındayız. Sokaktaki vatandaşın hakkını, hukukunu, sorumluluğunu ve vebalini omuzlarımızda taşıyoruz. Her daim memlekete hizmet getirmeyi, hakkını savunmayı, haksızlığa uğradığında karşı duruş sergilemeyi kendimize ilke edindik. Prensip olarak her daim doğrunun tarafında olduk. Eğri, hatalı ve yanlış olana karşı çıktık. İnsanların ismine, cismine, partisine, pırtısına ve mensubiyetine bakmadık. Adalet ve liyakatı esas aldık. Vatandaşın derdiyle hemhal olduk, kendi geleceğimizi değil, memleketin istikbalini düşündük. Çorum’da partimizin 20 yıldır iktidarda kalması (istisnalar hariç) biz değil, Cumhurbaşkanımız sayesinde oldu. 2023 seçimlerinde bir kez daha milletimizin teveccühünü kazanıp iktidar olmayı hedefliyoruz. Eğer yerelde toplum nezdinde bizden daha fazla kabul görecek teşkilat mensupları, vekil adayları, belediye başkan adayları varsa ve onlar bizden daha fazla bu memlekete hizmet ve yatırım getireceklerse, o insanlar kentin, vatandaşın haklı taleplerinin avukatı olacaklarsa, hak, hukuk, adalet ve liyakatı esas alacaklarsa, şehrin kayıplarını telafi edeceklerse, siyaseti ikbal değil hizmet makamı olarak göreceklerse, biz memleket lehine çekilmeye, önlerini açmaya hazırız…”

ESAS MESELE

Velhasıl bugünkü ahvalde aklımızın yettiğince dile getirdiklerimiz o kişi veya şu kişiyi kötülemek, eleştirmek için değil, halkın büyük çoğunluğunun umutlarının boşa çıkmaması, dahası açılan yaraların tamiri için elzem gördüklerimizdir. Dolayısıyla bu sözler vatanı ve memleket davasını kendine dert edenlere değil, şahsi çıkarlarını, siyasi ikbalini her şeyin üstünde görenleredir.