‘Tarihten ders alınmalı’

AK Parti Çorum Milletvekili Aday Adayı Prof. Dr. Arif Ersoy, Çanakkale Zaferi’nin 100. Yıldönümü...

17 Mart 2015 Salı 15:34
 ‘Tarihten ders alınmalı’


AK Parti Çorum Milletvekili Aday Adayı Prof. Dr. Arif Ersoy, Çanakkale Zaferi’nin 100. Yıldönümü nedeniyle değerlendirme yaptı.


İşte o değerlendirme: “Bundan tam 100 yıl önce 18 Mart 1915 tarihinde dönemin sömürgeci emperyalist iki Devleti İngiltere ve Fransa’nın öncülüğünde dünyanın en büyük ve gelişmiş deniz gücü Çanakkale Boğazı’nı geçerek Osmanlı Devleti’nin başkenti ve Hilafetin merkezi olan İstanbul’u işgale kalkıştı.


Emperyalist güçler, ırkçı tekelci sermayenin 19. yüzyılın başından beri hazırladıkları senaryolar bu işgal girişimine ortam hazırlamıştı. Osmanlı topraklarına yönelik sinsi planlar ve stratejiler geliştirildi. Irkçılık-ayrımcılık teşvik edildi. Osmanlı Devleti borçlandırıldı. Osmanlı Devleti’nin önemli ekonomik kaynakları Dış Borçlar (Duyunu Umumi) İdaresi’nin denetimine verildi. Bağımsızlık teranesi ile İslam diyarı parçalandı. İşbirlikçi zümreler devlet yönetimine getirildi. Osmanlı Devleti’nin birliğini temsil eden ve 33 yıl boyunca koruyan Cennet Mekân Abdül Hamit Han, hile ve fesat yöntemlerle Siyonist mihrakların tezgâhladığı yolla 27 Nisan 1909 tarihinde iktidardan uzaklaştırıldı. Batı‘nın hile ve desiselerini fark etme beceri ve ferasetine sahip olmayan İttihat ve Terakki Yönetimi Osmanlı Devleti’ni Almanya’nın zoruyla 29 Ocak 1914 tarihinde Birinci Dünya Savaşı’na soktu. Ülkenin askeri gücünü, Alman komutanların inisiyatifine terk etti. Bu savaş, Osmanlı Devleti’nin çöküş sürecini hızlandırdı. Coğrafyamızı istikrarsızlaştırdı. Bugün karşılaşın birçok soruna ortam hazırladı.


Sömürgeci emperyalist güçler, Çanakkale Boğazı’nı kolay geçeceklerini, Osmanlı Devleti’nin ve İslam âleminin başkenti olan İstanbul’u işgal ederek coğrafyamızda hâkimiyetlerini sürekli kılacaklarını planlıyorlardı.


Irkçı-tekelci sermayenin yönettiği bu sömürgeci devletler, 18 Mart 1915’de Çanakkale Boğazı’nı geçerek Osmanlı Devleti’ni yıkmak ve bölgemizi parçalayarak sömürgeleştirmek suretiyle denetimleri altına almayı hedefliyorlardı. Yeni keşfedilen petrol kaynaklarına hâkim olmak ve Filistin’de Siyonist zihniyete dayalı bir Yahudi devleti kurmak istiyorlardı.


Milletimiz, kendi dünya görüşü ve değer ölçülerinin etrafında kenetlenerek ve İslam coğrafyasının her tarafından gelen askerler ordumuza katılarak bu sömürgeci- emperyalist saldırıyı hezimete uğrattı. Planları akim kaldı. Sömürgeci emelleri, yenilmez kabul edilen ordularıyla denizin dibine batırıldı. Çanakkale Deniz Zaferi kazanıldı. Çanakkale Zaferi, Tevhit adalete inanların ırkçı-sömürgeci mihraklara karı kazandığı insanlık tarihinin en büyük zaferlerinden biridir. Bu zafer, Anadolu’yu işgal etmeye yeltenen emperyalist güçlere karşı kazanılan İstiklâl Savaşı’nın zaferle neticelenmesine ve yeryüzünde emperyalizme karşı küresel başkaldırışa ortam hazırladı.


18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi’nin 100.yılında kahraman şehitlerimizi ve komutanlarını rahmetle anıyoruz.


Bugün Post Modern sömürgeci mihraklar, coğrafyamızda 100 yıl önce tezgâhladıkları hile ve desiselerin benzerin sahnelemektedir. Coğrafyamızda sürekli çatışmalar çıkartmakta, ırkçı ve ayrımcı hareketleri desteklemektedir. 100 yıl önce zalimlerden medet uman bazı gafiller gibi, hala emperyalist güçlerden medet ummaya devam eden gafiller, sömürgeci güçlerle işbirliği yapmakta ve onların planlarına alet olmaktadır. İslam coğrafyası adeta sıcak savaş alanına dönüştürülmüştür. Bu coğrafyanın ümit kaynağı olan Türkiye’yi güçsüzleştirmek için 100 yıl önce yapılanlar adeta tekrarlanmaya çalışılmaktadır. Ülkemizin birlik ve bütünlüğüne yönelik yeni plan ve senaryolar üretilmektedir. Terör ve çatışmalara silah ve her çeşit destek sağlanmaktadır. Ülkemizin birliğini savunan ve İslam âleminin sorunlarını dile getiren yöneticilerimiz, Abdul Hamit Han’ın bir asır önce maruz kaldığı benzer küresel saldırılara maruz bırakılmaktadır.


Bugün,18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Zaferi’nin yüzüncü yılında kahraman şehitlerimizi rahmetle minnetle anarken emperyalizmin sinsi planlarını iyi tahlil etmeliyiz. Ülkemizin ve coğrafyamızın birlik ve bütünlüğünü her şeyin üstünde tutmalıyız. Çanakkale savunmasından olduğu gibi ırkı, mezhebi ve siyasi farklılıklarımızı bir kenara bırakarak ülkemizde ve coğrafyamızda birlikte hareket etme bilincini geliştirmeliyiz. Emperyalist mihraklara güvenerek bölgemize barış bugüne kadar gelmedi ve gelmeyecektir. Çünkü emperyalistlerin yaklaşık dört yüzyıldan beri uyguladıkları: “Böl, çatıştır, yönet ve sömür” ilkesi zamanla gözden geçirilerek hala uygulanmaktadır.


Bir asıdan beri bu coğrafyaya ırkçı-sömürgeci emperyalist mihraklar barış getirdi mi? Terörü üretenler, destekleyenler ve masum insanların ölümüne seyirci kalan zalimlerle kan ve canımız üzerinde pazarlık yapanlardan medet umanlar geçmişte hüsrana uğramışlardır. Bugün de ve gelecekte de hüsrana uğrayacaklardır.


Zalimlerden medet uman mazlumların nasibi zillettir. Çanakkale Ruhu, azim ve iradesine sahip olanların hakkı zaferdir. Bu ruh ve azimle milletimiz Çanakkale Zaferini kazandı. İstiklal Savaşını kazanarak mazlum uluslara örnek oldu.


Tarihlerinden ders alanlar ancak kendilerine güvenli bir gelecek inşa edebilirler.”




 

Son Güncelleme: 17.03.2015 15:36
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.