AK Parti Çorum Milletvekili TBMM İdare Amiri Salim Uslu, TvNet Ana Haber Bülteni’nde Pelin Karabay’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Muhalefetten 40 vekilin güven oylamasına girmediği takdirde 258 vekilli AK Parti’ye azınlık hükümetinin yolunun  açılacağı söylemini değerlendiren Uslu, “Bir azınlık hükümetinin Türkiye'de derde deva olmayacağı açık. Türkiye olağanüstü günler yaşıyor.  Ceylanpınar'da iki polisimizi kaybettik. Diyarbakır'da kalleşçe ‘kaza var’ diye çağrılan polisler çapraz ateşe tutuldu ve bir polisimiz şehit oldu. Kilis'te bir astsubay şehit oldu. Fakat bir taraftan da hesap edilmemiş, hala hesabı ortaya çıkmamış Türkiye'nin her tarafında eylemler, yakıp- yıkmalar var. Türkiye bir tarafta IŞİD’le savaşa sokulmaya, bir taraftan da arkadan kalleşçe vurulmaya çalışıyor. Böyle bir ortamda Gazi Meclis’in tarihi sorumluluğuna uygun davranması gerekir ve bir seçim hükümeti kurmak yerine azınlık hükümeti kurup azınlık hükümeti ile erken seçim kararını alarak derhal seçim hazırlıklarına başlayabilir. Türkiye güçlü olmalıdır. Coğrafyamızda adeta kriz ve kaos hali devam etmekte. Türkiye'ye bu kriz ve kaos sıçratılmak istenmekte, bir taraftan içerden itilmekte bir taraftan dışarıdan çekilmektedir. Bu nedenle parlamentonun tatil yapmaksızın görevine devam etmesi gerekir ve Türkiye bir an önce güçlü Türkiye açısından güçlü bir hükümete sahip olma ihtiyacıyla karşı karşıyadır. Demokrasilerde düğümü halk çözer. Sonuçta iyi niyetli yaklaşımlarla koalisyon kurma çabaları son derece önemlidir ve saygı değerdir. Toplumun ben koalisyon istediği kanaatinde değilim. Hele CHP ile MHP ile olan biteni gördükten sonra bir koalisyon yanlısı olmadığı düşünüyorum. Bir erken genel seçimin ya da seçimlerim yenilenmesi gereklidir. Böyle bir süreç olabilir. Kimle gideceğiz seçime. Elbette bir azınlık hükümeti ile gideceğiz. Seçim hükümeti olmaz. Çünkü seçim hükümeti kurduğunuz zaman her partiden gelecek bakanlıkları eşit şekilde dağıtacaksınız. Bu seçim hükümeti olmaz bir geçiş hükümeti olur. Türkiye'nin sorumluluk sahibi seçim hükümetine ihtiyacı var. Ben azınlık hükümetine karşıyım demek sorumluluktan uzak kalmaksa bir seçim hükümeti kurmak demek onlara doğru gelmez. Saldırıların içeriden ve dışarından arttığı bir süreçte, toplumun korku tüneline hapsedilmeye çalışıldığı bir yerde bence AK Parti azınlık hükümetini kurar ve seçimlerin tarihini açıklamak suretiyle bazı sayın milletvekillerinin güven oylamasına katılmamasıyla daha iyi, ülke açısından daha faydalı görev yapacaklarına inanıyorum. AK Parti Türkiye'yi belirlenen tarihte seçime götürür. Bu düşüncemi sayın Başbakan’a da aktardım. Türkiye için çıkış yolu seçimlerin yenilenmesi en iyi ve en kısa tarihte Kasım ayıdır” dedi.

Koalisyon hükümetleri ile ilgilide düşüncelerini aktaran Uslu, “Muhafazakar sağ ile sosyal demokrat bir partinin koalisyonu Türkiye açısından yararlı sonuçlar verebilir, belki normalleşmeye katkı sağlar diye düşünülebilir ama CHP ne kadar sosyal demokrat bunu sorgulamak lazım. Kılıçdaroğlu CHP'de ne kadar etkili bunu da görmek lazım. Böyle bir yapı gerçek bir sosyal demokrat parti kimliğine sahip olmayan karma yapı ile nasıl ortaklık kurabilirsiniz doğrusu bu konuda endişelerim var. Mahmut Tanal'ın Apo posterleri altında eylem yapmasına karşı ses çıkarmayan CHP ile nasıl ortaklık yapacaksınız..

Hastayı yatağında umutlarla bekletmek yerine bir an önce neşter vurulup bu ameliyatı başkasının yapmasına izin vermeden Türkiye'yi başkalarının ameliyat masasına yatırmadan halkın doğrudan yapılacak bir genel seçimle birlikte kararını vermesi bu düğümü çözmesi gerekiyor. Bunun için de erken genel seçimin kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Daha seçimin ilk akşamı “kırmızı çizgiler koyduk biz AK Parti ile hükümet kurmayız” diyenler bugün ılımlı mesajlar veriyor diye geçmişteki ilkesizliklerini, tutarsızlıklarını yok sayamayız ve zaten toplum yeniden sandık önümüze gelsin istiyor” diye konuştu.

Uslu, ‘Olası bir erken seçimde AK Parti iktidar olabilir mi? Şeklindeki bir soruya ise, “Sonuçta buna milletimiz karar verecek. Bir taraftan AK Partili iktidarın yaptığı başarılı çalışmaları yatırımları ve göstergelerdeki olumlulukları koyacak bir tarafta da AK Partisiz bir Türkiye’nin içindeki kriz ve kaos dönemini görecek. Toplum güçlü bir devleti ve kararlı bir hükümeti kurmak için AK Parti’yi iktidara getirecektir. Milletimiz bugüne kadar yanlış yapmamıştır” sözleriyle cevap verdi.

Son Günlerde yaşanan terör saldırılarını da değerlendiren Uslu, “DAEŞ’le ilgili bir kara propaganda ile karşı karşıyayız. Sanki Türkmenlere yapılan yardım Tırlarının durdurulması. Aslında bu yardımların DAEŞ'e yapıldığı iddialar, arkasından Kobani konusunda Cumhurbaşkanımızın suçlanması, DAEŞ'in Musul'daki konsolosluğumuzu işgal etmiş olması öteden beri Türkiye burada teröre karşı bir duruş sergiliyor. Türkiye’yi suçluyorlar. DAEŞ'i bizim başımıza bela edip bir taraftan da bizi arkadan vurmaya çalışıyorlar. Türkiye sağduyu ile terörle arasındaki mesafeyi korumaya çalışırken Türkiye'yi zayıflatmaya çalışan çevrelere karşı bir hukuk devleti olmanın kararlılığını ortaya koymalıdır.

Yaşanan olaylarla ilgili HDP bazı cevabı verilmesi gereken sorulara içtenlikle cevap vermeli. Canlı bomba eyleminde henüz cevabı bulunamamış sorular vardır. Arkasını terör örgütüne dayadığını ilan edenlerin bugün terörden şikayet etmeye hakkı yok. Nitekim bakın bu Şanlıurfa’daki olayda özellikle Suruç’taki olayda kameraların kapatılmış olması daha onlarca soru var. Bu soruların cevabını vermeye yanaşmayanların, cevabını vermeyenlerin Türkiye'yi suçluyor olması kabul edilemez. HDP şiddetle arasına kesin bir kalın çizgi koyup siyasi parti olarak mı kalacak? Yine terör örgütleriyle yandaş ya da oyundaş olmaya mı devam edecek? Buna karar vermesi lazım. Sen siyasi partisin meclise girdin. burada açıkça her şeyi söyleme hakkın varken, halkı sokağa çağırmak silahlanmaya çağırmak ta ne oluyor? Türkiye’de kimi ulusalcılar kimi Kemalistler vesaire her birisi adeta HDP'yi şirin göstermeye çalışıyorlar. Ne söyledikleri üzerinde durmuyorlar. Yayın organlarında da haberlerde yer vermiyor gerçekleri kamuoyundan gizliyorlar. Meclise giren siyasi partinin bir siyasi parti gibi davranması lazım. Halktan oy alıp kulağını Kandil’e verirsen o zaman doğrusu senin her türlü siyasi söylemin tartışılır ve güvenilirliğini kaybedersin”