Ülkücüler Diriliş Gecesi'nde buluştu

Ülkücü İşçiler Derneği Çorum Temsilciliği tarafından düzenlenen ‘Diriliş Gecesi’ Devlet Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirildi

28 Kasım 2017 Salı 00:31
Ülkücüler Diriliş Gecesi'nde buluştu

Ülkücü İşçiler Derneği Çorum Temsilciliği tarafından düzenlenen ‘Diriliş Gecesi’ Devlet Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirildi. Programa Milliyetçi Hareket Partisi Çorum İl Başkanı Mehmet Akif Aras, Ülkücü İşçiler Derneği Karadeniz Bölge Temsilcisi Celal Şayan, Ülkücü İşçiler Derneği Çorum Temsilcisi Ertuğrul Külcü, MHP Sungurlu İlçe Başkanı Yasin Şahin, MHP Dodurga İlçe Başkanı Bekir Yarbaşı, MHP Mecitözü İlçe Başkanı Hüseyin Güneş, MHP Boğazkale İlçe Başkanı Ali Oran, Ülkü Ocakları İl Başkanı Muhammet Yavuz Ünlü, İlçe Ülkü Ocakları Başkanları, Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Selim Aydın, TÜRKAV Çorum İl Temsilcisi Fikret Aktağ, MHP Kadın Kolları Başkanı Fatma Sever, çok sayıda MHP İl ve İlçe Yöneticisi ve vatandaşla katıldı.

Programda yapılan konuşmaların ardından, Ülkü Ocakları Genel Merkez Sanatçısı Yıldırım Yıldızdoğan sahne aldı.

'YA YURDUM YA YOKUM'

MHP İl Başkanı Mehmet Akif Aras, programda yaptığı konuşmada, Milliyetçi Hareket’in, 1969 Kurultayı sonrasında emek ve sermaye kavramlarını programına almış ve bunları birbiriyle kavga eden ve birbirini yok etmeye çalışan iki düşman değil, birbirini tamamlayan iki kardeş olarak mütalaa ederek savunmaya başladığını, Başbuğ Alparslan Türkeş’in, ayırım yapmaksızın bütün işçilerin problemlerini ve dileklerini kendi problemleri olarak kabul edeceğini ifade ettiği sözlerinin adeta vasiyeti gibi olduğunu ifade etti.

Bu anlayışın ışığında Türk İşçilerine yol çizmek için Ülkücü İşçiler Derneklerinin, Alparslan Türkeş’in tavsiyeleri ile kurulduğunu belirten Aras, konuşmasında şöyle dedi; “Dik baş, tok karın, mutlu yarın  diyerek Türk işçisine sahip çıkmayı, onların haklarını savunmayı ve gayri milli unsurlara Türk işçisini muhtaç ettirmeme mücadelesiyle bu kutlu davanın Türk işçisine de umut olduğunu göstermiştir. Gerek kamu kurum ve kuruluşlarında, gerekse özel sektörde çalışan tüm işçilerimizin Türk Milliyetçiliği ve Ülkücülük ruhu ile dalgalanan sancağımız altında toplanmalarının, rahmetli Başbuğumuz tarafından verilmiş bir görev olduğunu bu vesileyle bir kez daha hatırlıyoruz.

İlimizin sanayi ve endüstri bölgesi olması, işçi sayısının fazlalığı ve beraberinde ortaya çıkan iş güvenliği, iş sağlığı, işçi sağlığı ve işçi arkadaşlarımızın sosyal ve hukuksal hakları konusunda ülkemizin en büyük sivil toplum kuruluşlarından olan Ülkücü İşçiler Derneğimizin de destekleri ile işçilerimizin sorunları her daim gündemde tutulacaktır. Bu konuda girişimler yapılacak, projeler geliştirilecek ve sorunların çözümü noktasında aktif bir şekilde mücadele verilecektir. İlimizde her platformda ülkücü işçilerimiz temsil edilecek ve hakları savunulacaktır. Ülkücü işçilerimiz arasındaki sosyal ve kültürel bağları güçlendirmek dertlerine çare olmak Milliyetçi-Ülkücü Hareketin görevidir. Siz Değerli Ülkücü işçi kardeşlerimize düşen görev ise derneğimize katılmak, destek vermek ve Ülkücü İşçiler Derneğimizin bayrağını daha yukarılara taşımaktır.

İşçi emek veren, çalışan, yorulan, değer üretendir. Verilen emek kutsal ve saygındır. İşçi denilince akıllara körleşmiş ideolojik akımlar değil, işçinin hakkını savunmak gelmelidir. İşçi hepimize emanettir. İşçinin hakkını savunmak asıl bizim görevimizdir. İşçi varsa iş vardır. İş varsa huzur vardır. Huzur varsa mutluluk vardır. Mutluluk varsa barış, birlik ve kardeşlik hâkimdir. İşçilerimiz meraklanmasın, işçilerimizi sahipleneceğiz, onların helal ücretini alın terleri kurumadan layık oldukları seviyelerde ve şekilde vereceğiz.

Emeğini verip değer üreten işçi kardeşlerim, Biz kendi evlatlarımızı öz vatanında garip; Kendi değerlerimizi öz vatanında ayrıksı, Devletimizi de güçsüz görülmekten çıkarmanın mücadelesinin içindeyiz. Elbette ki bu kendiliğinden erişilecek başarı değildir. Başarı, zor ve zahmetli bir mücadelenin, sağlam bir karakterin ve feda edilmiş ikballerin sonucu olacaktır. Bu Milliyetçi-Ülkücü olmanın kaçınılmaz bir bedelidir. Bu bedeli göze alanlar çetin yolculuğa çıkabilirler.

Bunun için, tehdit ne derece büyük, tehlike ne kadar yakın, engeller nasıl olursa olsun taşıdığımız milli sorumluluk şuuru öfkemizi bastırmak durumundadır. Biz ne dün, ne bugün önce partimiz ve biz diyerek hareket etmedik. Hep Allah’ın rızasını aradık, daima milletimiz için hayırlı olanı istedik. Önce ülkem ve milletim derken kurusıkı nutuklar atmadığımızı her fırsatta gösterdik.

Son yıllarda gerek bölgemizde yaşanan gelişmeler, gerekse ülkemizin içerisinde bulunduğu durum Milliyetçi Hareket’e ve Liderine ağır ve tarihi bir sorumluluk yüklemiştir. Liderimiz Devlet Bahçeli ve Milliyetçi Hareket buhranlı dönemde milletimizin güvencesi olmuş, rotasını çizmiş, milletimizin istiklali, devletimizin istikbali, vatanımızın izzeti ve bayrağımızın iffeti için gövdesini ortaya koymuştur.

NATO, Türkiye’ye parmak sallıyor. ABD, çevremizi kuşatıyor, terör örgütlerini beslemekten geri durmuyor.  AB, çehremizi karalıyor. Türk düşmanları etrafımızda cirit atıyor. Ülkemize itibar suikastları yapılıyor. Peş peşe gelen skandallar yakamızı bırakmıyor. Güney sınırlarımızda gelişmeler kaygı verici boyuta ulaşıyor.  PKK/PYD terör örgütüne geniş alanlar açılıyor. Haçlısı Siyonisti el ele hesap yapıp Müslüman’ın Müslümanı kırmasını hedefliyor. Çünkü Türkiye’nin hasımları beklemiyor, İslam düşmanları bir an olsun boş durmuyor. Kan tutkunları pusuda bekliyor. Mazlumun ahı gök kubbeye yükseliyor.

Ülkemizde karanlık blok ittifakları kuranlar da boş durmuyor. Biz milli birlik dedikçe, Türkiye hasımlarından medet umuyorlar. Biz istiklal ruhunu büyütelim dedikçe, bunlar ısmarlama siyasi projelerde taşeronluğa talip oluyorlar. Biz beka mücadelesi verdikçe, bunlar kof siyasi hesap peşinde koşuyorlar. Artık zalimin zulmüne son vermenin, terör örgütlerinin kökünü kazımanın, dost ve müttefik görünümlü uluslararası örgütlerin oyunlarını bozmanın vakti gelmiştir.

Milli birlik ve beraberlik ruhunu canlı tutarak istikbalimizi teminat altına alacağız, istiklalimizi güvenceye kavuşturacağız, mazlumlara kol kanat geren bir iradeyi ortaya koyacağız. Türkiye, NATO’cu kafaların, FETÖ’cü alçakların, bölücü hesapların kurbanı olmayacaktır. Kaos ve karmaşadan beslenenlerin, 15 Temmuz’dan bu yana sürdürdüğümüz ilkesel duruşumuzu bozmasına müsaade etmedik, etmeyeceğiz.

NATO beslemelerine, FETÖ’cü hainlere, PKK’lı, PYD’li, IŞİD’li canilere karşı milletle yan yana, devletle sırt sırta vererek sonunu hesap etmeden mücadelemizi sürdüreceğiz. Ülkücü nesiller olarak hamd olsun davamızın onurunu koruya koruya, namusunu savuna savuna, namertleri yene yene yolumuza devam edeceğiz. Fitne ve fesat taşıyıcılığı yapanların karşısına milli iradeden aldığımız güçle çıkacağız, tek vücut halinde duracağız.

Milletin sinesinden alamadıkları desteği PKK’nın, Haçlı ittifakının himayesiyle doldurmaya çalışanlara karşı milli birlik ve beraberlik ufkumuzu sağlam tutacağız. Şerefiyle siyaset yapan Milliyetçi Hareket, şerefsizce yapılan itham ve iddialara aldırış etmeyecek, yeri geldiğinde muhataplarının yüzüne milli şamarı indirecektir. Unutulmasın ki, Milliyetçi Hareket olarak Türkiye’nin demokratikleşme, normalleşme ve istikrar içinde bir yönetim yapısına kavuşabilmesi için 15 Temmuz’dan bu yana üstlendiği sorumluluğumuzu aynen devam ettireceğiz.

Ya yurdum, ya yokum arasında tercih yapıp, yurdumuzu sonsuza kadar var edeceğiz, bekamızı yaşatacağız. Ya millet ya zillet tercihinde her zaman, her daim millet diye haykırıp, zilleti, zillete heves edenleri ayaklarımızın altına alıp cesaretle çiğneyeceğiz.

Son Güncelleme: 28.11.2017 00:40
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner165