ELVAN YILMAZ
Yetenek sizi yalnızca kapının eşiğinden geçirir. Fakat kapıdan geçip yürümek için doğru karaktere, doğru bir tutuma ihtiyacınız olmalıdır. Fütuhatlara maruz kalmak istiyorsanız, zeki olmak, çok çalışmak, mücadele etmek zorundasınız.
Ölürken de zafer yazılır.
2. Dünya savaşı yılları…
Bu savaşa dair çok sayıda trajik hikâye duymuşuzdur. Hele Nazizm ve soykırım denirse, sayısız kitap, film gelir aklımıza…
Bugün sizlere futbolla ilgilisini anlatacağım… Hitler’in hit olduğu zamanlarda, 1941 yılının eylülünde Almanlar Rus topraklarındaki Ukrayna’yı işgal etmiş, Kiev’de cirit atmaktadır…
…
Dinamo Kiev takımı dağılmıştır…
Futbolcular çeşitli işlerde çalışmaktadır… Bunların bir bölümü ekmek fırınında işçilik yapmaktadır… Fırıncılardan biri olan Alman asıllı Losif Kordik adındaki bir zat ise tam bir futbol delisi… Birkaç ay içinde, eski Dinamo Kievli oyunculardan sekizini toplamayı başarır…
Üç kişi de eski Dinamo Lokomotivli oyunculardan ekler; al sana bir futbol takımı…
Bu takımın yedek oyuncusu yoktur…
…
Kentte valilik yapan Alman generali Eberhardt’tan izin koparılır kolayca… Çünkü o da bir futbol hastasıdır… Kısa zamanda, Alman ordu takımıyla maç yapmayı kabul etmeleri koşuluyla, Zenit Stadı’nda antrenmanlar başlar…
…
Artık 1942 yılının yaz ortası olmuştur… 7 Haziran’da maçlar için ilk düdük çalar… Ağustos başına dek, Dinamo Kiev, Alman ordu takımıyla yaptığı tüm maçları kazanır… Alman yetkililer burnundan solumaktadır… 6 Ağustos’ta ise, Almanların yenilmez ordu takımı Flakelf sahaya sürülür…
…
Gelgelelim densiz Dinamo Kiev, Flakelf’i n bir golüne karşı beş gol atarak o yenilmez armadayı da yere serer… Kiev’li oyuncuları bir köşeye çekilip zılgıtı yerler maç sonrası… Hiç mırın-kırın etmeden bir kez daha Flakelf karşısında oynayacaklardır. Ancak bu defa Asil Alman evlatlarından oluşan bu takımı yenme densizliği göstermeyecekler, hatta maça asılmayacaklardır… Bu; Kiev’deki Alman askerinin morali açısından çok mühimdir…
…
Ve Kiev’li futbolculara “kazanırsanız ölürsünüz” denir… Onlar için artık ölüm maçıdır… Takıma üç gün mühlet verilir…
O gün gelip çatar: 9 Ağustos 1942… Zenit Stadyumu’na Ukraynalı taraftar alınmamıştır…
Tribünler Alman askeri kaynamaktadır… Hakem ise yine bir Nazi subayıdır… Dinamolu oyuncular sahaya çıkar… Tüm telkinlere rağmen, Nazi selamı vermezler…
…
Maç başlar… İlk yarıda Kiev, Falkelf’ten bir gol yemiş, ama iki gol atmıştır… Hakemin tüm Naziliğine rağmen hem de… Kısaca, ölümüne oynanan futbolda devre, eski Dinamo Kiev’in üstünlüğü ile kapanır…
İkinci yarı ise, düpedüz ağzı köpürmüş Alman oyuncuların yumruk ve tekmeleriyle, güç bela ilerlerken, yine Dinamo Kievlilerin haysiyet maçı halinde algıladıkları oyunda üstünlükleri devam eder… Durum şimdi 5-3 Dinamo lehinedir.
Derken; savunma oyuncusu olan Klimenko, tüm Alman Flakelf takım oyuncularını çalımlayarak geçer, kaleciyle yüz yüze kalır… Golü atmasına hiçbir engel yoktur… Fakat Klimenko, her durumda üstünlük sağladıklarının bir nişanesi olarak beklenmedik şekilde geri döner ve topu orta yuvarlağa şutlar…
Nazilerin şekli bozulmuştur…
Tam o anda, SS hakem doksanıncı dakikayı beklemez ve maçı bitiren düdüğü çalar…
Peki, sonra ne olur…
Morali de onuru da çöken Alman ordu takımı için intikam yolu bellidir…
Bir uçurumun kıyısında, üzerlerinde formalarıyla 11 Dinamo Kiev’li futbolcuyu kurşuna dizerler…
Şimdi Zenit stadı yanında hepsi bir anıtta yaşamaktadır…
‘Ölümüne oynamak’ deyimi vardır ya…
Buradan gelmektedir…
Futbola sadece oyun ya da spor diyerek bu kadar basite indirgeyemeyiz…
Oyundan da ötesi… Bazen de Dinamo Kiev ruhudur.
Oynanacak Play-Off maçları öncesi Çorumsporlu futbolculara Ror Wolf’un şu sözünü hatırlatmak istiyorum:
“Futbol her şey değildir, ondan da önemli bir şeydir…”
Kimse ünüyle, geçmişiyle yaşayamıyor. Futbolda aristokrasi yok anlayacağınız. Gerçeğin dışında bir hayal yok.
Toparlarsak…
Üzerinizde parlayan, mavi göklerin siyah ve kızıl süsü, Metin Kuliğ’in, Osman Kiremitçioğlu’nun, Küçük Cengiz’în, Kaleci Bilal’in forması, Halit Kılıç’ın tabutundaki son örtüsü.
EDİT: Tüm camia, Cuma gününe kadar kaynanasından tokat yiyen damat kıvamından çıksın artık… Hayriye, Kadriye muhabbeti yeterince sıktı.
Bu takımın play offtan çıkacak gücü yok malesef
Elvan beyin dediği gibi, gerçeğin dışında bir hayal yık. Bu takım kendini bulursa 2.lige çıkar.
Dinamo,Lokomotif,Spartak gibi isimler kulüp isimlerinin önüne konulmuştur.Bu ön adlar gücü ifade eder.
????????????????