Çorum Belediyespor futbol takımına motivasyon ve terapi seanslarına başlayan ünlü Psikoterapist ve Aile Danışmanı Dr. Timur Harzadın, Kulüp Başkanı Zeki Gül’ü makamında ziyaret ederek yapılacak çalışmalar, konular ve program ile ilgili bilgi verdi.
MOTİVASYON VE PSİKOLOJİK DESTEK ÇALIŞMALARI
Dr. Timur Harzadın, yaptığı açıklamada şu bilgileri verdi; “Bugün bütçeleriyle dünyanın önde gelen kulüpleriyle yarışan, her türlü modern tesis ve imkânlara sahip olan spor kulüplerimiz bulunmaktadır. Buna rağmen hala gerek oyuncu kalitesinde gerekse uluslar arası arenada ulaşılmak istenen hedeflere uzak olmamız bize eksikliğimizi başka bir noktada aramaya itmektedir. Bu noktada futbolun bütününü oluşturan parçalara, dar anlamıyla oyunculara ve teknik heyete maddi desteğin ötesinde zihinsel ve duygusal desteğin de sağlanması, bu eksikliğimizi giderme yolunda bize önemli mesafeler aldıracaktır.
Futbolun hak ettiği yere gelmesi için odaklanmamız gereken sadece kondisyon ve taktiksel uyum değildir. Aynı zamanda oyuncuların içsel ve dışsal çatışmalarından arınması, takım içi sağlıklı sözel ve sezgisel iletişimin sağlamlaşması gerekmektedir. Bu psikolojik hazırlık hem takım hem de birey için özelleştirilmeli, çalışılan grubun iç ve dış dinamiklerine uygun olmalıdır. Bu projenin ismi Futbolda Duygu Koçluğu projesidir. Temel amaç oyuncuların ruhsal farkındalığını artırmak, futbolu negatif yönde etkileyen olumsuz duygulardan zihni temizlemektir.
Yöntemlerimiz bilgilendirme toplantılarını, grup görüşmelerini, bireysel görüşmeleri, zihinsel ve duygusal bazda yapılacak bazı egzersizlerdir. İhtiyaç duyulduğu takdirde antrenmanlarda da bu çalışmalar devam etmektedir. Tabi ki temel hedef takımın ligde şampiyon olmasıdır. Bu motivasyon ve ruhsal destek çalışmalarında hem Çorum Belediyespor Başkanı sayın Zeki Gül hem de başta Yavuz İncedal olmak üzere teknik heyet bu çalışmalara son derece ilgi göstermiş ve her türlü desteği özveri ile vermiştir. Çalıştırdığı birçok takımı defalarca şampiyon yapmış hocamızın futbol deneyimi zaten bilinen bir gerçektir. Takımın oyuncu kalitesi üst düzeyde olup bir üst ligde bile şampiyon olabilecek kapasitedir.
İlk toplantı teknik heyetle iki hafta önce yapılıp bir durum değerlendirilmesi yapılmış ve çalışmalar bu toplantıya göre planlanmıştır. Asıl yoğun çalışma ise bu hafta başlamıştır. Bu tür çalışmaların meyveleri belirli bir zaman periyodunda ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden başlangıçta motivasyon ve psikolojik destek çalışmaları yoğun şekilde devam edecektir. Çünkü şans genel olarak çalışandan yanadır. İlerleyen zamanda ise ihtiyaca göre bu çalışmaların dozu teknik heyetin de onayı alınarak azaltılacaktır.
Bir takımın bir sezonda oynanan bütün maçların kazanılması her takım için neredeyse imkânsızdır. Sonuç olarak, puan kayıplarında ya da yeterince iyi performans sergileyemedikleri maçlarda futbolcuların mükemmeliyetçilik duygusu kolayca hüsran ve hayal kırıklığı gibi duygulara sebep olabilir. Bu duygular bir sonraki haftada performanslarını etkileyebilecek istenmeyen duygulara dönüşmekte oyuncuya ve takıma daha fazla zarar vermektedir. Bu noktada ya hep ya hiç şeklinde eleştirel düşünce tarzını ne kadar yoğun kullandığı oyuncuya fark ettirilir. Kendisi ya da bir başkası tarafından mükemmel olmayan bir şeyler yapıldığında, yapılanların olumsuz ve olumlu yönlerini aynı anda görebilme egzersizleri yapılır. Mükemmeliyetçilik azaldıkça başarı artar.
Özellikle maçın kaderinin son vuruşlar, önemli kurtarışlar, kritik asistler gibi kendi tek hareketine bağlı olabileceği durumlarda, oyuncularda başarısız olma kaygısına çok sık rastlanmaktadır. Bu gibi durumlarda coşkulu bir sevinç yaşamakla derin bir üzüntü ve pişmanlık arasındaki çizgi çok incedir. Bu kaygı problemini çözmede en önemli nokta başarısızlığı kimliğinin bir parçası yapmamaktır. Aslında o hamlede başarısız birisi bir sonraki hamlede başarılı olabilir. Başarısızlık kaygısı olan oyuncular kaybetmeye veya kazanmaya karşı aşırı duygusal reaksiyon gösterir. Bu konuda bireysel ve grup farkındalığı çalışmaları yapmaktayız.
Mühim olan bir oyuncunun kaç kez yıkıldığı değil, kaç kez yeniden ayağa kalktığıdır. Bir hata yaptıktan sonra kendini hızla toparlayabilmek bir oyuncu için hiç de kolay değildir. Eğer oyuncu kendi hatasını hızlı bir şekilde affetmezse bu onu ilerleyen dakikalarda bir başka hataya itecektir. Oyun ise üst üste yapılan hataları affetmeyecek, sonuçta istenilen puan alınamayacaktır. Burada oyuncunun yıkıldığı zamana değil, ayağa kalkması gereken zamana nasıl odaklanacağı ile ilgili eğitim çalışmaları yapılmaktadır.
Oyunda sadece fiziksel gücün olması yeterli değildir. Yaratıcı düşüncenin varlığı, uygun durumlarda risk ve sorumluluk alabilme, aldığı riskin sonuçlarını da analiz edebilme önemlidir. Özgüvenli bir oyuncunun hızlı analiz ve hızlı karar verme yönü de giderek gelişecektir. Hem fizik gücün hem de yaratıcı düşüncenin birlikte kullanımı başarıya ulaşma olasılığı çok fazla artıracaktır. Özellikle iyi pas veren yaratıcı oyunculara sahip kontrollü takımlar oyunlarda daha etkili olabilmektedir. Burada oyuncuların oyunu bir bütün olarak görebilmesi ve sezgisel hızlı düşünme egzersizleri yapılmaktadır.
Maç sırasında skor sık sık değişebilir. Takım galip ve mağlup duruma düşebilir. Gol atabilir veya gol yiyebilir. Özgüveni yüksek ve fiziksel dayanıklı sporculardan oluşan bir takımın oyuncuları, daha azimle oynamaya devam eder. Skor tabelasına odaklanmaz. Bunun yerine hocanın verdiği taktiğe odaklanır ve bu taktiği maç bitene kadar devam etkili bir şekilde devam ettirir.
Spor psikolojisinde akran baskısı önemli bir yere sahiptir. Takımı bir oyuncunun elinden geleni yapmasını beklemektedir. Ancak rakip yıldırıcı bir oyun sergilediğinde veya aşırı bir seyirci baskısı olduğunda oyuna zihinsel olarak hazır olmayan bir oyuncu oyundan tamamen düşecektir. Bazen hakemin yanlış kararları ve gereksiz gösterdiği kartlar da bu baskıyı artırmaktadır. Bunun olmaması için öncelikle rekabet duygusunun oyuncunun iç dünyasında ne anlama geldiği bulunur. Bazı kişiler rekabete karşı yoğun öfke ve kaygı hisseder. Ancak birçoğu bu yoğun duyguyu çok da farkında olmadan yaşar.
Bazı oyuncular çok yüksek başarı elde ettiğinde ise yoğun suçluluk, kaygı ve zihinsel karışıklık hisseder. Ayrıca başarıyı sürdürebilmek için devamlı bir motivasyon gerekir. Bunu başarmak her zaman için mümkün olmayabilir. Giderek ünlü olmak özel hayatı örseleyebilir. Bu yüzden başarıdan çekinen oyuncu, farkında olmadan içgüdüsel duygularla kendi kendini sabote edebilir. Böyle bir oyuncu çocukluğunda hak etmeme veya değersizlik inancı ile büyütülmüş olabilir. Bu süreçte alınan danışmanlık desteği ile kısa bir zamanda bu sınırlayıcı ve bağlayıcı inançlar sona erebilir. Korkularından kurtulan kişi başarılı olmanın hazzını doyasıya yaşar ve içsel olarak özgürleşir.” dedi.
TEMEL AMAÇLAR
Açıklamaları ile üzerinde duracağı çalışma konularını özetleyen Dr. Timur Harzadın proje temel amaçlarını ise;
Oyunculardan hem fiziksel hem de zihinsel olarak maksimum verim alınması
Oyuncuların kendi aralarında ve teknik ekiple sağlıklı iletişim kurması
Takım içi sözel ve sözel olmayan iletişimin geliştirilmesi
Takım ruhunun sağlamlaşması
Yeni transferlerin takıma kısa sürede uyum sağlaması
Yedekte kalan ya da takıma giremeyen oyuncuların motivasyonlarının düşmemesi
Formu düşen oyuncuların kısa sürede tekrar forma girmesi
Oyuncuların gereksiz kart görmemesi
Takım içerisindeki oyuncuların ruh ve beden bütünlüğünün sağlanarak sakatlanmaların en aza indirgenmesi ve sakatlanan oyuncuların kısa sürede sağlığına kavuşması
Hem oyuncuların öfke kontrolünün sağlanması
Oyuncuların içsel huzurlarının sağlanması ve kişisel problemlerinin takım performansını etkilememesi
Oyuncuların Teknik Direktör’ün verdiği taktikleri doksan dakika boyunca sahaya yansıtması
Altyapıdan gelen oyuncuların takıma çabuk uyum sağlaması
Aşırı motivasyon ve reel başarı sonrası takımdaki rehavetin engellenmesi
Oyuncuların fairplay bir şekilde oyun oynaması
Oyuncuların rakip takım oyuncuları, teknik ekipleri ve taraftarları ile sağlıklı iletişim kurması
Oyuncuların saha içinde ve dışında olumlu/olumsuz duygularını fark edip yönetebilmesini sağlamak."
