Eğitim ve kalkınma ilişkileri üzerinde neredeyse 15 yıldan uzun bir süredir lisansüstü dersler veriyoruz. Bu derslerdeki temel amacın “eğitimin kalkınma üzerine olan olası etkilerini ele almaktır.” şeklinde ifade edilebilir. Bu çerçevede milli gelir, eğitim düzeyi, ortalama yaşam süresi, yoksulluk ve benzeri çeşitli parametreler bakımından ülkeler karşılaştırmalı olarak ele alınıyor ve özellikle eğitim düzeyi ile kırsal alanda yaşayan nüfusun bireysel ve toplumsal katkı ve yarar bakımından durumu incelenerek, ülkedeki insan kaynağının yani beşeri sermayenin söz konusu faktörlerden etkilenme durumu, ulusal ve uluslar arası düzeyde yapılan çalışmalar ışığında örneklerle tartışılıyor. Bu yazımızda kırın ve kırda yaşayan insanların yaşam standardı ve refah düzeyinin arzu edilen yönde değişimine yol açmada etkili temel aktörlerden biri olan tarım danışmanlığı ve yayımı üzerinde duracağız.

Eğitimin ve kırsal yayımın etkisi

Kırsal alana yönelik örgün eğitim dışındaki eğitim etkinlikleri, genel olarak kırsal yayım(rural extension) kapsamında ele alınmaktadır. Birey ve toplumun niteliklerini geliştirmeye yönelik olarak yürütülen yayım çalışmaları; mikro ölçekte üreticinin ve kırsal nüfusun refah düzeyinin artmasına olanak sağlamanın yanında, genel olarak sosyo-kültürel, ekonomik ve çevresel kaygıları öne alarak, sürdürülebilir kırsal kalkınmanın sağlanmasında da yaşamsal öneme sahip etkili bir politika aracıdır. Dünya ülkelerinde kıra yönelik yayım(eğitim) faaliyetleri farklı yapıya sahip kuruluşlar tarafından yürütülmektedir. Buna göre tarımsal yayım çalışmaları yüksek oranda kamu tarafından ve özellikle tarım bakanlıklara bağlı olarak yürütülmektedir. Bunun yanında devlete bağlı olmayan kuruluşlardan üretici organizasyonları, özel danışmanlık birimleri ve diğer kuruluşlar tarafından da yayım hizmeti “tarım danışmanlığı” adı altında  sunulmaktadır(Swanson ve ark.,1990). Batı Avrupa’da yaygın olan çoğulcu yayım sisteminin Doğu Avrupa ülkelerinde de yaygınlaşmaya başladığı görülmektedir(Swanson, 2013). Bu kapsamda Avrupa Birliği üyesi ülkelerde ziraat odaları, üretici birlikleri ve özel tarımsal danışmanlık birimleri üreticilere yönelik yayım hizmetinin sunulmasında çok önemli rol ve işlevlere sahiptir. Ancak bu ülkelerden örneğin Avusturya, Almanya, Macaristan, Estonya, Polonya, Belçika, Portekiz gibi ülkelerde üretici örgütleri ve özel kuruluşlar yanında tarım bakanlıklarına dayalı kamu yayımını da çoğulcu yayım sisteminin bir unsuru olarak görmek mümkündür. Aynı şekilde Türkiye’de de 2006 tarihinden itibaren Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerinin Düzenlenmesine Dair Yönetmelik çerçevesinde ziraat odaları gibi diğer üretici örgütleri de sürece dahil edilerek çoğulcu yayım sistemini kurmak yönünde önemli bir süreç başlamıştır.

Tarım Yayımı ve Danışmanlığı

Toplum yararına, insanların davranışlarında gönüllü değişimi teşvik etmek üzere kurumsal bir müdahale ile profesyonel bir iletişim şekli olan yayım; insanların uygulamaları ve davranışlarında gönüllü değişimi hedeflemektedir(Röling,1988). Özellikle 90’lı yıllardan itibaren yayım hizmetinin ücret veya bedel karşılığı sunulmaktadır ve günlük sıradan bir iletişim biçimi olmanın aksine; çiftçi ile yayımcı arasındaki yeniliklerin benimsenmesine katkı yapan profesyonel bir iletişim şekli olduğuna yönelik güçlü vurgular yapıla gelmektedir.

Bugün Türkiye’de özellikle tarım dışı sektörlerde danışmanlık hizmetlerinin oldukça gelişmiş olduğu ve profesyonelliğin yaygınlaşmış olduğu gözlenmektedir. Ancak tarım sektöründe ise; özellikle bilgi yoğun üretimin yapılmadığı üretim kollarında danışmanlık hizmetlerinin beklenen gelişmişlik düzeyine halen ulaşmadığı bilinmektedir. Üretim kararının alınmasından kayıt tutmaya, üretim tekniği bilgilerinden işletme yönetimine, yatırımdan pazarlamaya, rekabet üstünlüğüne ve kişisel gelişime kadar birçok konuda tarım danışmanlığı; tarımda etkinliği, verimliliği ve dolayısı ile karlılığı artırmak amacı ile önemlidir. Söz konusu alanda uzman ve deneyimli danışmanlardan yönlendirme, yol gösterme şeklinde bir yöntemle yararlanılmaktadır ve özelllikle gelişmiş ülkelerde yayım ve danışmanlık önemli bir profesyonel iş koludur. Tarım danışmanlığı sistemi bir bakıma hizmet alıcıya(üreticiye) doğru, nitelikli ve yeni bilgiler sunarak onların rekabet güçlerini artırmayı amaçlamaktadır. Burada özellikle “Ticari Sır (know-how)” kapsamında yer alabilecek nitelikli bilginin üreticiye sunumu ve bu bilginin uygulamaya aktarılmasının sağlanmasıyla üretimi artırıcı ve/veya maliyeti düşürücü etkiler üzerinde önemle durmak gerekmektedir. Kısaca; danışmanlık  sistemi “Bir üründen ya da yöntemden en kolay ve/veya en verimli biçimde yararlanmayı sağlayan nitelikli bilgi veya ticari sır danışman aracılığıyla, ihtiyaç doğrultusunda üreticiye ulaştırılarak verimliliğin ve karlılığın arttırılmasını sağlamak üzerine kurulmuştur(Özçatalbaş ve ark., 2007).

Mevcut Durum ve beklentiler

Günümüzde tarımsal yayım ve danışmanlık konusu önemini artırarak korumaktadır. Türkiye'de tarımsal yayım faaliyetleri özellikle 1940'lardan beri Tarım Bakanlığı  sorumluluğunda yürütülmektedir. Bu kapsamda Tarım ve Orman Bakanlığı arayışlara devam etmektedir. Türkiye’de çoğulcu yayımı öne çıkaran ilk önemli girişiminin “Köy Merkezli Tarımsal Üretime Destek Projesi(KÖYMER)” olduğu söylenebilir. Sonrasında süreç “Tarımsal Yayımı Geliştirme Projesi(TARGEL) ile devam etmiş ve devamında sistemde yer alanlar Bakanlık çalışanı olarak görev yapmaya başlamışlardır. Son olarak Bakanlık taşra teşkilatında yer alan il ve ilçe müdürlüklerinin daha verimli ve etkin çalışma yürütebilmesi amacıyla Mart 2016 tarihi itibariyle “Tarımsal İşletme Danışmanlığı (TİD)” olarak ifade edilen, işletme bazlı yeni bir çalışma modeline geçilmiştir ve üzerinde geliştirme çalışmaları sürmektedir (GTHB, 2017).  Esas olarak 2006 tarihinden itibaren Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerinin Düzenlenmesine Dair Yönetmelik çerçevesinde ziraat odaları gibi üretici örgütleri de sürece dahil edilmiş, çoğulcu yayım sistemini kurmak yönünde çok önemli bir süreç başlatılmıştır. Bununla birlikte özellikle 2016 yılında yayınlanan“Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Desteği (TYDD) Tebliği” ile; çiftçilerin teknik ve ekonomik bilgi donanımını ve yeterliliğini artırmak yönünde yayımda çoğulcu anlayışın gelişmesinin yolu açılmıştır. Ayrıca söze konu tebliğ ile ziraat, su ürünleri ve veteriner hekimlik gibi  tarımla ilgili meslek gruplarında yeni bir dinamizm ve istihdam hareketi başlatmak bakımından son derece önemli imkanlar ortaya konmuştur. Öyle ki burada ziraat odaları ve bünyelerinde tarım danışmanı istihdam eden üretici kuruluşlarına pek çok ülkede olmayan özel destekler sunulmuştur. Uygulamada destekleme kapsamında üretici örgütlerinde hizmet sunan beş tarım danışmanına kadar 2016 yılı için yıllık 30 bin TL, 2017 yılında ise her bir tarım danışmanı için 35 bin TL tarımsal yayım ve danışmanlık desteği ödemesi yapılmıştır. Tarım danışmanı eline geçen  değer bakımından ödenen ücretler tam anlamıyla tatminkar olmamakla birlikte, üzerinde çalışıldığında geleceğe yönelik önemli fırsatlar oluşturma potansiyeli bulunmaktadır. Dolayısıyla sürecin orta ve uzun vadede etkinlik ve etkililik boyutuyla ele alınarak geliştirilmesi yararlı olacaktır.

Sonuç ve Öneri

Unutulmamalıdır ki doğru tarım ve yayım politikaları ile süreç yönetildiğinde; etkili yayım yöntemleriyle uzman bilgiyle donanmış bir üretici kitlesi oluşturulabilir ve ülkemizde sürdürülebilir bir üretim sisteminin kalıcı olarak tesisi sağlanabilir. Bu çerçevede insanı merkeze alan bir anlayışla uzman bilginin sektöre hakim olması yönünde çalışılması güncel bir uğraşı alanı olmaya devam edecektir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.