Vali Mustafa Çiftçi, dün Çorum’un İskilip ilçesinde düzenlenen Atıf Hoca anma programı sonrası bir kesimin eleştiri ve fikir hürriyeti sınırlarını aşarak şahsına ve berebarindeki heyete ağza alınmayacak ifadeler kullandıklarını belirterek, Gazeteci Uğur Mumcu’nun İstiklal Mahkemeleri ile ilgili çarpıcı sözleri ve 1938 tarih ve 3961 tarihli Resmi Gazete’de İstiklal Mahkemeleri’nin kararlarını ilgilendiren kanunu belgeleriyle paylaştı.

Çiftçi, kişisel sosyal medya hesabıdan yaptığı açıklamada, “Sonuç olarak; yaptığımız ziyaret, iddia edildiği gibi bir suç ve suçluyu övme değildir, ayrıca Atıf Hoca hâin olmadığı gibi ziyaret edenler de hâin değildir. Kem söz sahibine aittir. İnanıyorum ki, yakın tarihimiz de “milletin tarihi” olduğunda gerçekler daha iyi anlaşılacaktır." ifadelerine yer verdi.

İşte o açıklama:

“Dün İskilip’te şehadetinin 97. yılını dualarla, fatihalarla yâd ettiğimiz Mehmet Atıf Efendi’ye tekrar Yüce Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum.

'AĞZA ALINMAYACAK İFADELER'

Ancak bu anma programından bir kesimin hiç hoşnut olmadığını, eleştiri ve fikir hürriyeti sınırlarını aşarak şahsıma ve beraberimdeki heyete ağza alınmayacak ifadeler kullandıklarını da esefle gözlemliyorum.

'BİLGİ SAHİBİ OLMADAN AHKAM KESMEK'

İlkokulda öğrendiği bilgilerle, basmakalıp ifadelerle fikir beyan eden, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan, ahkam kesen, başkalarının düşüncelerine saygı göstermeyen, kendileri gibi düşünmeyenlere hakaret etmeyi hak gibi gören fütursuz bir güruh var. Bunlar şunu bilmeliler ki, ben onların ilkokulda/ortaokulda okuduğu İnkılap Tarihi derslerini, ilkokuldan üniversiteye her bitirdiğim okulda defalarca okudum, resmi tarih öğretileri konusunda en az onlar kadar bilgi sahibiyim. Ayrıca alternatif kaynaklardan da yakın tarihimizi, bize hain olarak tanıtılan insanların gerçek hayat hikayelerini araştırdım, öğrendim.

GAZETECİ UĞUR MUMCU'NUN ÇARPICI SÖZLERİ

İskilipli Atıf Efendi de bize hain diye tanıtılan, dayatılan, böyle bilmemiz istenilen mazlum ve mağdur insanlardan biridir, Ankara İstiklal Mahkemesi tarafından haksız-hukuksuz yere zulmen idam edilmiştir. Gazeteci Uğur Mumcu’nun tabiriyle “… mahkeme olarak vasıflandırılması mümkün olmayan, savaş ve ihtilal dönemlerine özgü anti-demokratik infaz kurulları…” olarak değerlendirilen İstiklal Mahkemeleri’nde Atıf Efendi’nin idam cezasına hükmedilmesi, verilen kararın hukuki olduğunu, Atıf Hoca’nın suçlu olduğunu göstermez. Karar hukuki olmaktan ziyade siyasidir, potansiyel risk olabileceği düşünülen kişilerin rejim tarafından tasfiye edilmesi ve millete gözdağı verilmesinden ibarettir.

97 YIL GEÇTİ, MİLLETİN VİCDANI YAŞATIYOR

Nitekim aradan geçen 97 yıla rağmen, M. Atıf Efendi hâlâ anılıyorsa, milletin tertemiz vicdanında yaşamaya devam ediyorsa, idam cezasının millet nezdinde kabul edilmediğinin, resmi tarih gözüyle konuya yaklaşılmadığının bir göstergesi sayılmalıdır.

AF KANUNU VE O KARAR

Yine, 16 Temmuz 1938 tarih ve 3961 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 3527 sayılı Af Kanunu “İstiklal Mahkemeleri kararıyla mahkum edilmiş olanlar affedilmişlerdir. Bu af, infaz edilmemiş cezalarla, mahkumiyetleri infaz olunanlar hakkında bütün hukuki ve fer’i netâyiç (sonuçlara) ve tesirâta (etkilere) şâmildir. ( madde 1 )” demek suretiyle İstiklal Mahkemeleri’nin vermiş olduğu kararlara karşı, âdeta genel bir af çıkarılmış ve bütün suç ve cezalar ortadan kaldırılmıştır.

KEM SÖZ SAHİBİNE AİTTİR

Sonuç olarak; yaptığımız ziyaret, iddia edildiği gibi bir suç ve suçluyu övme değildir, ayrıca Atıf Hoca hâin olmadığı gibi ziyaret edenler de hâin değildir. Kem söz sahibine aittir. İnanıyorum ki, yakın tarihimiz de “milletin tarihi” olduğunda gerçekler daha iyi anlaşılacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."