Başbakan Çorum’u görse ne der?

MUSTAFA DEMİRER/ HABER YORUM
Geçtiğimiz hafta sonu Başbakan Binali Yıldırım’ın bazı televizyonlarda canlı yayınlanan ‘Şehir Buluşmaları’ başlıklı toplantıda yaptığı konuşma hepimizi ilgilendirdiğinden dikkat çekiciydi.

DETAYLARDAKİ ÇARPICILIK
Programda yerel yönetimlerin kent imarına bakış açıları ve sık sık değiştirilen imar planı değişiklikleri de değerlendiriliyordu.

Yıllardır bu memlekette yaşayan sade bir vatandaş olarak pür dikkat dinlediğim konuşmanın detaylarında çarpıcı örnekler vardı.

‘ŞEHRİ ÇİRKİNLEŞTİRMEKTE YARIŞIYORLAR'

Başbakan Binali Yıldırım özetle, "Medeniyetimizin izlerini taşıyan büyük şehirlerimize baktığımızda, İstanbul, Edirne, Bursa, Konya gibi şehirlerimizde maalesef imar rantıyla geçmişin değerlerinin büyük bir savaşım içinde olduğunu görüyoruz ama ne yazık ki geçmişimiz, medeniyetimiz imar rantına her geçen gün yenik düşmekten kurtulamıyor. Belediyelerimizin, üzülerek söylemek isterim ki, meclislerinin gündemindeki dosyaların yüzde 85'i imar revizyonudur. İmar revizyonu konusunda da mecliste hiç kavga, gürültü olduğuna bugüne kadar şahit olmadım. Muhalefet-iktidar ayrımı hiç olmaz ve şehri çirkinleştirmekte adeta yarış haline girerler." dedi.
DİKEY YAPILAŞMA UYARISI
Yıldırım, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve uzun yıllar belediye başkanlığı yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki de salondayken bir uyarıda bulunmak istediğini ifade ederek, "Uyarım, tavsiyem; artık kendi ellerimizle şehirlerimizi mahvetmekten, yok etmekten sakınalım, imar revizyonlarına ve dikey yapılaşmalara artık bir 'Dur' diyelim." ifadelerini kullandı.

ÇORUM’A DÖNÜP BAKTIĞIMIZDA…
Çorum ölçeğinde bir şehre dönüp bakıldığında, 2009-2016 arasında geçen 7 yılık süreçte imar planı değişiklikleri, büyük revizyonlar ve nüfus yoğunluğuna göre çok sayıda uygulama yapıldığı görülebilir.

TEKNİĞİ, AMACI, NEDENİ, MANTIĞI OLMALI
Teknik adamlar genel olarak imar planı değişikliklerinin aşırı dozda yapılmaması gerektiğini savunur. Bir zorunluluk olduğunda, mağduriyet yaşandığında ve ihtiyaç hasıl olduğunda değişikliklerin yapılması yönünde görüş belirtir. Hatta zorunlu imar planı değişikliklerinin bir amacı, nedeni, mantığı, yönetmeliklere ve tekniğe uyumluluğu gözetilir.

İMAR RANTI ÖN PLANDA
Şehirler imar rantıyla gelişir, ancak Sayın Başbakan’ın dikkat çektiği üzere, tamamen imar rantı ön plana çıkarıldığında da dikey yapılaşma artarken, problemli, kimliksiz, ruhu olmayan, çirkin ve sevimsiz şehirler ortaya çıkıyor.

SORUNLAR VAR
Çorum’da belediyenin yaptığı imar uygulamalarına bakıldığında imar planı değişikliklerinin, büyük revizyonların ve nüfus yoğunluğu esas alınarak yapılan planlamaların ekseriyetinde sorunlar görülebilir.

7 YILDA NELER OLDU?
Örneğin, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü yönetimindeki Belediye Meclisi 2009-2016 yılı Kasım ayı itibariyle 7 yıllık zaman zarfında yaklaşık 360 adet imar planı değişiklikleri ve büyük revizyonlara imza atmış

Söz konusu değişiklikler yıllara sair detaylandırıldığında başlangıçta imar tekniği ve yönetmeliklerine uyan düzenlemelerin sayısı fazlayken, ileriki yıllarda azalarak yerini, Başbakan’ın dillendirdiği imar rantını önceleyen, dikey yapılaşmayı teşvik eden, orta vadede şehirleşmede arızalara neden olabilecek plan değişiklikleri ve revizyonlara bırakmış.

DİKEY YAPILAŞMA ÖRNEKLERİ
Son yıllarda şehir stadının 20-25 kat konuta açılma girişimi, çevre yolu ve bazı ana arterlere yüksek katlı konut, gecekondu bölgeleri, bazı bağ alanları ile daha bir çok bölgede, Başbakan’ın artık durdurulmasını istediği dikey yapılaşma örneklerinin giderek arttığını görmek mümkün.

İKAZLAR YERELDE UYGULANSA…
Daha önce de tanık olduğumuz bu tür ikaz, öneri ve hatta talimatların bazı yerel yöneticilerde yeterince karşılık bulmaması asıl mesele olsa gerek.

PLANLI ŞEHİRLER MUTLU İNSANLAR

Hal böyle olunca, bugün günü kurtarmaya yönelik yapılan imar değişiklikleri yarın şehirleşmenin beraberinde getirdiği trafik, hava kirliliği, sosyal donatı alanı yetersizliği vs. problemler olarak bizim karşımıza çıkıyor.

Özetle yerel yönetimlerin başındaki isimler ve meclisleri ne kadar planlı bir şehir çabasında olurlarsa o yörede yaşayan insanlar da o kadar az problem yaşıyor.

Dolayısıyla kentlerin ruhu, kimliği korunurken ufku, vizyonu, istikbali açık oluyor.