Başörtüsüne itiraza tepki

Alparslan, “Milli Eğitim Bakanlığı, Danıştay’ın bayan öğretmenlerin başörtüsüyle derslere girebilmesine imkân tanıyan derslere baş örtüsüyle girmenin disiplin cezasına sebep olmayacağı, bu şekilde derse girmesinin okulun huzurunu bozacağına ilişkin ceza kararın yanlış olduğu, bu yüzden sebeple cezanın iptaline karar vermesi kamuda çalışan bayanların başları kapalı olarak derslere girebileceklerine yönelik kararı çalışanlar için bir umut oluşturmuştu. Ancak kararın Milli Eğitim Bakanlığı’na ulaştığında bu sorunun çözümlenmesinde önemli bir etken olacağını düşünenler maalesef hayal kırıklığına uğramışlardır.” dedi.

MEB’in beklenenin tam tersini yaparak Danıştay’ın bu kararına itiraz ederek öğretmenlerin okullarda başörtülü olarak çalışmalarının kanunlara aykırı olduğu nedeniyle itiraz ettiğini belirten Alparslan, “Bakanın imzasıyla yapılan bu itirazın kamuoyuna yansımasıyla fatura hemen hukuk müşavirine kesilerek alelacale görevinden alınarak olay kapatılmaya çalışıldı. Ancak AKP’nin kurucuları ve idoloklarından olan Nabi Avcı’nın bu karara imza atması Bakanlık’taki bir hukuk müşavirinin hatası mı yoksa yıllardır dini söylemlerle kandırdıkları insanlara bu defa yakalanışlarına yaşadıkları iki yüzlülüğün ortaya çıkması mıdır?

‘Sözde sendikalar neden tek kelime etmiyor?’

Siyasi iktidarın dolduruşuna gelip topladıkları on milyonun üzerindeki imzayı hükümete sununca çözüleceğini düşünenler malesef bugün Bakanlığın tavrına karşı sus pus olmuşlardır. Varlıklarını iktidar yandaşlığına bağlamış sözde sendikalar bu konuda neden tek kelime etmezler. Herşeyi protosto edenler neden bu itiraza imza atanları protosto etmezler? Merak edilen bu itirazın AKP’nin bir bakanının imzası ile değil de bir muhalefet milletvekilinin imzasıyla yapılsaydı bugün kafasını kuma gömenler kamu kurum ve kuruluşlarını kılık kıyafet özgülüğü afişleri ile dolduran sözde özgürlük bağımlıları neler yapardı?

Türkiye Kamu-Sen olarak siyasi iktidarı ve paydaşlarını on yıldır milletin inançlarını istismar etmekten vaz geçerek kamu çalışanlarını mağdur eden yanlızca bir yönetmelik değişikliğiyle çözülebilecek bayan kamu çalışanlarının başörtüsü sorununu bir an önce çözmesidir.

Önümüzdeki günler hem siyasi iktidarın bu sorunu çözeceği mi yoksa daha önce olduğu gibi başörtüsü sorununu önümüzdeki seçimlerde istismar aracı olarak kulanmaya devam edip etmeyeceği ile birilerinin topladıkları on iki milyon üç yüz bin imzaya rağmen siyasi iktidarın temsilcilerini iftar masalarında ağırlayıp alkışlamaya devam edip etmeyecekleridir.” diye konuştu.