MHP İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtbaş, dünya genelinde farklı coğrafyalarda soydaş ve dindaşlarımıza yapılan zulme tepki gösterdi.
Kurtbaş, açıklamasında Çin’in Uygur Türkleri’ne, Irak’ta İŞİD ve Peşmergelerin Türkmenler’e, İsrail’in Filistin’de yaptığı katliamlara dikkat çekerken, Türkmenler’in göz ardı edildiğini savundu.
Bugün saat 16.00’da parti binasında basın toplantısı düzenleyen Kurtbaş, Irak’ın kuzeyi ve Çin’in Doğu Türkistan bölgesi başta olmak üzere Türkmenler’in senelerdir zulüm altında yaşadığını, idrak ettiğimiz mübarek Ramazan ayında bile şiddet in durmadığını, Müslüman Türk kanı akıtılmaya devam ettiğini belirterek, “Bir tarafta kızıl Çin devleti tarihten gelen intikamını, kinini, nefretini Uygur Türklerinden çıkarmaya çalışmaktadır. Dinlerini yaşamaları engellenmekte örf ve adetlerini yerlerine getirmelerini kısıtlamaktadırlar. Uygur Türkleri adeta bir kıskaca alınmışlardır. Baskı ve zulüm altında hayatlarını sürdürmeleri istenmektedir.
Öte yandan Irak’ta felaket tablosundan en büyük zararı yine özellikle Türkmen kardeşlerimiz görmektedir. Buradaki amaç ise Türkmen kimliğinin silinmesi, Türkmen varlığının yok edilmesidir. Bunu başarabilmek içinde cinayet şebekelri, ölüm makinaları, taşeron örgütler talimatı ile devreye sokulmuştur. Irak merkezi yönetiminden kaynaklanan otorite ve güvenlik boşluğundan dolayı silahlı yapılanması ve kendi güvenlik birimleri olmayan Türkmenler iki ateş arasında kalarak yok edilmeye çalışılmakta ya da zorla kendi evlerinden başka yerlere göç ettirilmektedir. Böylece Türkmeneli olarak adlandırılan topraklar Peşmerge ya da İŞİD kontrolüne geçmektedir.
Diğer bir zulüm ise İsrail’in giderek şiddetini artırdığı Filistinli Müslümanlara yönelik insanlık dışı saldırılarıdır. Bir haftadır kara, hava ve deniz yoluyla Filistin’e yönelik bir ölüm harekâtı başlatmış bulunan İsrail, küçük, büyük demeden yüzlerce Müslümanı katletmiştir. Haddini çoktan aşmış olan katil İsrail’e mutlaka hesap sorulmalıdır. İsrail ve diğer şer güçler tarafından Müslüman ve Türkmen kardeşlerimize yapılan bu zulüm ne kadar acı ise buna İslam aleminin sessiz kalması da o kadar acıdır.
Türkmen kardeşlerimizin acısını duymak, çağrısına kulak vermek ve beklentilerini önemsemek Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin ihmal edilemez görevidir. Basit konuları kendine mesele yapan hükümet silah lobisini, Peşmerge lobisini, terör lobisini ve bölgesel çeteleri de şahsına mesele yapmalı, yoğunlaşan terör saldırıları konusunda uluslararası toplumu harekete geçirmeli ve siddet mağduru soydaşlarımızı sadakatle sahiplenmelidir. Bugün Bakanlar Kurulu’nca Filistin’deki Müslümanlara yapılan katliamdan dolayı üç günlük yas ilan edilirken bile, Kerkük’te Müslüman Türkmenler’e İŞİD tarafından yapılan katliam ve eziyetlerden hiç bahsedilmemiş ve dikkate alınmamış olması tasvip edilecek bir hadise değildir. Elbette Filistin’deki insanlara yapılan katliamı, çocukların anasız babasız kalmasını, masum insanların öldürülmesini nefretle kınıyoruz. Ama bunun yanında Kerkük’te aynı kandan aynı soydan geldiğimiz Müslüman Türkmenler’e yapılan eziyetler görmezlikten gelinerek tek kelime dahi söylenmeyerek göz ardı edilmesini de şiddet ve nefretle kınıyoruz. Bir Müslüman Türk olarak isterdim ki; hem Filistinlilerin mağduriyeti, yapılan katliamların, can yitirmelerinin ne kadar şiddetli olduğu anlatılsın ama aynı şekilde İŞİD tarafından Kerkük’te Türkmenlere Peşmerge tarafından yapılan eziyetler de dile getirilip aynı şekilde onlara da sahip çıkılsın.
Türkmenler yardım beklemekte, yaralarının sarılmasını ve yalnız olmadıkların dünyaya gösterilmesini istemektedir. Bizler MHP olarak zulüm gören bütün kardeşlerimizin sonuna kadar ne pahasına olursa olsun arkasında ve destekçisiyiz. Bu mücadelede hayatını kaybetmiş tüm Müslümanlara Allah’tan rahmet diliyorum, yaralılara hastalara acil şifalar temenni ediyorum. Türk ve Müslümanım diyen herkesin, yakında idrak edeceğimiz bin aydan daha hayırlı olan kadir gecesini, akabinde gelen Ramazan bayramlarını tebrik ediyorum. Dualarında esaret altında zulüm görenlere, inim inim inleyenlere, ahirete intikal etmişlere, yaralılara ve hastalara da yer vermelerini temenni ediyor, saygılar sunuyorum. Rabbim birliğimizi, dirliğimizi bozmasın.”