Utanç ve Acziyyet

İçinden geçtiğimiz günler, mazlum Filistin halkının maruz kaldığı zulme karşı elimizden çok fazla bir şey gelmediği ve çaresizlik içinde seyretmek zorunda kaldığımız için oldukça iç karartıcı ve moral bozucu. Türkiye'nin de istisnası olmadığı İslam dünyası, etkisiz, hareketsiz ve utanç verici derecede çaresiz durumda.

Hiçbirisinden güçlü bir ses çıkmıyor, hiçbirisi ilişkileri geçici de olsa askıya almayı, büyükelçisini çağırmayı, göstermelik de olsa böyle bir tavrı göze alamıyor. Zira her birinin halkları ile sorunları var, halklarına güvenmiyorlar, hiçbirisi sınırlarını kendileri çizmediği için komşuları ile sorunları var, komşularına güvenmiyorlar.

İslam İşbirliği Teşkilatı gibi kuruluşlar günler sonra ayaklarını sürüye sürüye toplanabildiler ama alabildikleri bir karar yok, kendilerinden başkasının duymadığı kısık bir sesle "kınıyoruz" dediler, dünyayı müdahale etmeye çağırdılar, sokaktaki sıradan bir insanın, senin, benim söylediğini söyeyebildiler.

Batıyı konuşmaya gerek yok şu anda. Sorunun kökeninde onlar var ve katil de oradan güç alıyor zaten. 2 haftada 2 bin bebek ve çocuk katledildiği, abluka nedeniyle hastanelerde narkoz kalmadığı için yaralıların bayıltılmadan ameliyat edilidiği şu günde, yaşananalardan sadece Hamas'ı değil, yediden yetmişe tüm Filistinlileri sorumlu tutarak, katilden yana açık tavır alıyorlar.

Asıl acı olanı ise içimizdeki uzantılarının aynı şeyi söylemesi Filistinle ilgili değil bir kitap, bir makale bile okumamış bir dünya zırcahil, sosyal medyada öylesine çokbilmiş yorumlar, paylaşımlar yapıyorlar ki, cüretkarlıkları karşısında insan diyecek söz bulamıyor. Tarihinden habersiz, Gazze neresi, Batı Şeria ne yana düşer bilmeyen, haritada Filistinin yerini göster desen çoğu okyanusun ortasında arayacak kadar coğrafyadan bihaber bu yaratıklar, günlerdir devam eden bir soykırım karşısında hiç değil kamuoyu baskısı oluşturmak amacıyla meydanları doldurarak doğru tarafta yerini alanlara dil uzatabiliyorlar.

Bunlara nasıl anlatmak lazım bilmiyorum, son hastane katliamının siyonistlerin ilk kez işledikleri bir toplu cinayet olmadığını, İsraili’in temelinin bu şekilde atıldığını nasıl izah etmeli. “Filistinli demek toprak satan demek, bunların dedeleri sattı bu toprakları yahudilere” diyen memleketin en ünlü, bir o kadar da arsız tarihçisi bilmiyor mu işin böyle olmadığını.

İngiliz-ABD peydahlaması bu gayri meşru, piç devlet henüz kurulmadan önce, İngiliz koruması altındaki siyonist milislerin Deir Yassin Köyü başta olmak üzere yüzlercesini toplu katliamla nasıl haritadan sildiklerini, insanları yaşadıkları topraklardan göçe zorladıklarını, gitmek istemeyip karşı koyanları çocuk kadın demeden Gazze’de bugün yaptıklarının benzeri ile yokettilerini nasıl anlatmalı?

Hamas saldırmasa imiş Netenyahu zaten iktidardan düşecekmiş, tankı topu olmadığı halde İsrail’e saldırması aslında Hamas’ın bir Mossad projesi olduğunu gösterirmiş vs. Sanki İsrail kendi halinde, uslu uslu yaşayıp giderken Hamas bu saldırıları yapmış gibi. 17 yıldır bir açık hava hapishanesinde tutulan ikibuçuk milyon insana, neden sessizce ölmek yerine bizi rahatsız ediyorsunuz demek ya işin evveliyatı hakkında hiçbir şey bilmeden işkembeden atmak ya da gönüllü İsrail ajanlığı yapmaktır.

Oysa daha bir iki gün önce Mahmud Abbas’ın kontrolü altındaki, yani Hamas’ın bulunmadığı Batı Şeria’da, 5’i çocuk 13 kişi katledildi. 7 Ekimden bu yana, yani 15 günde Batı Şeriada öldürülen Filistinli sayısı 100’e yakın. Tek suçları yerleşimci adı verilen Ukrayna’dan şurdan burdan getirilen Yahudilere evlerini, arazilerini vermek istememeleri. Bu yerleşimci adı verilen hırsızlar, ellerinde silahla Filistinlilerin yüzyıllardır oturdukları evleri, arazileri, zeytinlikleri zorla işgal ediyor, karşı koyanları sorgusuz sualsiz katlediyor.

Hamas saldırdı da ne oldu, işler daha fazla kötüye gitmedi mi diyorlar, işler zaten hep kötüydü ve Filistinliler her gün yavaş yavaş ölmekle bir günde ölmek arasında seçim yaptılar hepsi bu. Başlarına yüzbinlerce ton bomba yağdığı halde katilin istediği gibi topraklarını terketmektense ölmeyi tercih ediyorlar.

Yanı başlarında yiğit bir halk 75 yıldır haksızlığa, işgale, zulme karşı direnerek sadece kendilerinin değil, İslam dünyasının da onuru için ölürken, o ülke liderleri bir araya gelmekten bile korkuyor, savaş hukukuna uyulmasından, yapılanların savaş suçu teşkil edeceğinden bahsediyorlar hala.

Teröristlerle savaş adı altında iki haftada beş bin masum sivili katleden, tarihte hiç görülmediği şekilde hedef gözeterek bir hastaneyi bombalayan katile, hala yaptığının uluslararası hukuka aykırı olduğunu söylemekten başka bir şey yapamamak tarifsiz bir acziyyet ve utançtır. Omerkilic91@Hotmail.com