Tarih profesörü Şakir Hoca'nın kitabını tanıttı

Türkiye'nin önemli tarih hocalarından Prof. Dr. Mustafa Alican, Eğitimci-Yazar M. Şakir Çıplak’ın ‘Güzelliğin Baharında Yaşamak’ isimli kitabını tanıttı.

04 Nisan 2022 Pazartesi 21:28
Tarih profesörü Şakir Hoca'nın kitabını tanıttı

Çorum’un tanınan ve sevilen isimlerinden Eğitimci-Yazar M. Şakir Çıplak’ın kaleme aldığı ‘Güzelliğin Baharında Yaşamak’ isimli kitabı  geçtiğimiz şubat ayında Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nde tanıtıldı.

Malatya Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi’nde gerçekleştirilen tanıtımı, Türkiye’nin önemli tarih hocalarından Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Alican gerçekleştirdi.

İşte o tanıtım yazısı:

"Allah Rasûlü'nün Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksâ'ya götürülüp semaya çıkarılarak birçok âlemi seyreyleyip Allah ile aracısız görüştüğü Miraç hadisesini andığımız kandil münasebetiyle Peygamber Efendimize muhabbet etmenin önemini ele alan bir kitaptan söz etmek istiyorum biraz.

Edirne'nin eski müftülerinden olup her yıl kendi bütçesinden masrafını karşılayıp birçok şehirde Mevlid-i Şerîf okutan el-Hâc Mehmed Fevzi Efendi tarafından "Sultan Abdülhamid-i Sânî'nin devr-i hilafetinde" ve 1830'lu yıllarda kaleme alınmış olan İsbâtü'l-Muhassenât adlı eser bu.

İsbâtü'l-Muhassenât, genel olarak Allah Rasûlü için Mevlid okumanın faziletlerini ele almasının yanı sıra Hz. Muhammed'i anmanın, onu hatırlama ve yad etme pratiğinin gündelik hayatın bir parçası haline getirilmesinin mümine sağlayacağı dünyevî ve uhrevî kazanımları anlatıyor.

Kitabın son bölümünde, Mehmet Şakir Çıplak Hoca'nın, merhum Süleyman Çelebi'nin Mevlid adıyla bildiğimiz Vesîletü'n-Necât adlı eseri hakkındaki değerlendirmeleri bulunuyor.

Bu bölümde Mevlid'in orijinalitesine temasla Türkçenin en güzel metinlerinden biri olduğunu ve 15. yüzyılda kaleme alınan Mevlid'in muhteşem bir Türkçe ile yazıldığını belirten Mehmet Şakir Hoca, müellifin İlahî Kelam'ı Türkçeleştirme biçiminin harikuladeliğini de vurguluyor.

Metinde birçok örneği olan bu harikuladelik için, Âl-i İmran Sûresi'nin 189. ayetinde yer alan "Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır," ifadesini Türkçeleştiren tek bir beyti örnek vermek bile yeterli olabilir;

Yirü gök içre dahi her ne ki var. Oldı Hak emri duttı karar...

Vaktinde Bursa Ulu Camii'nde Acem bir vaizin "Allah'ın peygamberleri arasında fark olmadığını" söylemesine cevap olarak Süleyman Çelebi'nin yazdığı Mevlid, Mehmet Şakir Hoca'nın da belirttiği gibi, Türklerin Allah Rasûlü'nü idrak biçiminin en büyük delili olarak ölümsüzleşmiştir.

Bu vesile ile herkesin Miraç Kandili'ni tebrik ederim. Miraç'ı Rasûlüllah tarafından anlatıldığı gibi kabul edip hürmet edenlere Kurb-i Muhammedî temenni ederim. Son olarak tarihin en tartışmasız hakikatlerinden birini terennüm eden şu şiiri de arz ederim:

Resulullah ile benim aramdaki farklar

Resulullah süper bir insandı, ben o kadar değilim,

Resulullah yolda Ebu Bekir’i görse ‘es selamu aleyküm ya Sıddık’ derdi,

Ben yolda Ebu Bekir’i görsem tanımam.

Resulullah asla yalan söylemezdi; ben annem ölürken hiç ağlamadım.

Ben annem ölürken çok ağladım çünkü annem gırtlağından hırıltılar çıkarırken nasıl terliyordu, görmeliydiniz.

Resulullah Azrail’i yolda görse tanırdı;

Ben Azrail’i annemin yanında görseydim ona bir çift lafım olurdu,

derdim ki şimdi yani af edersin ama o sıktığın annemin gırtlağı.

Resulullah olsa ona bunları söylesem o bana gülümserdi;

o bana gülümserdi ben ona derdim ki, anam babam yoluna feda olsun ey allah’ın resulü; fakat şu koca melek, annemin gırtlağını sıkıyor, bir şeyler yapamaz mıyız?

Resulullah orada olsaydı annemin elini tutardı derdi ki ‘kızım ha gayret! ’;

Ben orada olsaydım annemin elini tutardım ve derdim ki ‘anneciğim ölmesen…’

Ben oradaydım annemin elini tuttum ve dedim ki ‘anneciğim seni ben…’;

Annem döndü bana bir baktı o bakışı görmeliydiniz.

Resulullah o bakışı görseydi merhametten ağlardı;

ben o bakışı gördüm haşyetten bayılacaktım ama annem elimden tuttu.

Ne tuhaf, anneler ölürken bile çocuklarının

anneler ölürken bile çocuklarının ellerini bırakmıyor ne tuhaf…

Resulullah çok şanslı bir insan

annesi öldüğünde o küçücüktü;

Benim annem öldüğünde ben küçücük değildim,

zaten şanslı birisi de değilimdir, filmlerim iş yapmaz.

Annem daha yeni öldü fazla uzaklaşmış olamaz!

Olamaz dedim annem son nefesini alıp da vermeyince

Verse de ben alsam onu, içim ferahlasa, siz de görseniz

Resulullah tutsa annemin elinden birlikte geçseler çölü…”

Son Güncelleme: 04.04.2022 21:37
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner165