‘Çorum’da domuz gribinden ölen yok’

İl Genel Meclisi Çevre ve Sağlık Komisyonu, Domuz gribi ile ilgili yaptığı araştırmayı meclis üyeleriyle paylaştı.

02 Mart 2016 Çarşamba 11:46
 ‘Çorum’da domuz gribinden ölen yok’


İl Genel Meclisi Çevre ve Sağlık Komisyonu, Domuz gribi ile ilgili yaptığı araştırmayı meclis üyeleriyle paylaştı.


Komisyon raporu hakkında bilgi veren Çevre ve Sağlık Komisyonu Başkanı Ahmet Tuna,  Çevre ve Sağlık Komisyonu’nun Çorum Halk Sağlığı Müdürlüğünden edindiği bilgilere göre Çorum’da resmi olarak domuz gribinden hayatını kaybeden herhangi bir vatandaşın olmadığını söyledi.


MEVSİMSEL GRİP HASTALIĞI (GRİP) NEDİR?


En sık görülen enfeksiyon hastalıklarından biri olan gribin (influenza), mevsimsel olarak ortaya çıkan ve çok yüksek bulaştırıcılığı olan solunum yolu hastalığı olduğunu kaydeden Ahmet Tuna,  “Grip, influenza virüsünün neden olduğu ve genellikle her yıl kış ve bahar aylarında görülmesi nedeni ile mevsimsel grip hastalığı olarak adlandırılan bir hastalıktır. Grip, genellikle yaklaşık bir hafta sürmekte ve ani başlangıçlı yüksek ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, ciddi halsizlik, kuru öksürük ve boğaz ağrısı görülmektedir. Virüs kişiden kişiye damlacık yolu ve hasta kişi öksürdüğünde veya hapşırdığında oluşan küçük partiküller ile kolayca bulaşmaktadır. Mevsimsel salgınlarda grip hızlıca yayılma eğilimindedir? Çoğu hasta kişi 1-2 hafta içerisinde, ilaç tedavisine ihtiyaç duymadan iyileşmektedir. Fakat grip risk grubundaki kişilerde şiddetli hastalığa neden olabilir. Her yıl grip salgınları, gelişmiş ülke nüfuslarının yaklaşık %10-20’sini hasta eder. Ülkemiz ve ilimiz içinde dönem itibari ile grip vakaları görülmektedir. Risk grubunda yer alan çocuklar, yaşlılar, altta yatan/başka hastalığı olanlar ve gebelerde gribe bağlı ortaya çıkabilecek zatürre komplikasyonlardan ölüme kadar ilerleyebilecek sonuçlar görülebilir” dedi.


DOMUZ GRİBİ NEDİR?


Domuz gribi olarak adlandırılan hastalığın aslında mevsimsel grip hastalığı olduğunu kaydeden Tuna, “İnfluenza virüsleri çeşitli hayvanlarda da görülmekte ve hastalığa yol açmaktadır. Bazı dönemlerde bu virüsler yapı değiştirerek insanlara bulaşmakta ve hastalığa neden olmaktadır. Domuz gribi virüsü de 2009 yılında Meksika’da bu şekilde insanlara bulaşan ve daha sonrasında insanlar arasında yayılan bir virüs olması nedeni ile bu adı almıştır. Bu yeni virüs, insanlarda bağışıklık olmadığı için tüm dünyada salgına neden olmuştur. 2009 yılından sonra her yıl bu virüs tipi dünyada ve ülkemizde de görülmeye devam etmiş ve artık mevsimsel influenza virüsleri arasında yer almıştır.


GRİP BELİRTİLERİ NELERDİR?


Grip belirtileri virüsle karşılaşıldıktan sonra 1-3 gün içerisinde ortaya çıkmaktadır. Kişi aşırı halsizdir. Grip geçtikten sonra bile birkaç hafta bu halsizlik devam edebilir. Ateş (38 C ve üzeri) yükselir ve titreme görülür. Bunlara baş ve karın ağrısı eşlik etmektedir. Kuru bir öksürük görülür. Bunların dışında, eklem ve boğaz ağrıları, iştahsızlık, burun akıntısı, hapşırma, baş dönmesi de grip hastalığında görülebilir. Çocuklarda bu duruma kusma ve ishal eşlik edebilir, küçük çocuklarda dikkat edilmesi gereken ek belirti huzursuzluk, iştahsızlık ve uyku halidir. Belirtiler hastanın günlük işlerini etkileyecek düzeye ulaşabilir. Gripte; genellikle şikayetler 7 gün sürer, ilk 2-3 gün içerisinde şiddetlenir ve sonrasında düzelme başlar, ancak iyileşme süresi 1-2 haftaya kadar da uzayabilir.


GRİP NASIL BULAŞIR?


Temel olarak hasta bireylerin öksürme, hapşırma ve konuşma esnasında yaydıkları damlacıkların, sağlıklı bireyler tarafından tekrar solunum yoluyla alınmasıyla bulaşmaktadır. Nadiren bu damlacıkların bulaştığı yüzey ve nesnelere temas edildikten sonra ellerin ağız, burun veya göze sürülmesi ile de bulaşabilmektedir. Tokalaşma, öpüşme, bir metreden fazla yaklaşarak konuşma önemli bulaş yollarıdır. Kapı kolu, masa, bardak vb. yüzeylerde virüs 2-8 saat canlı kalmaktadır. Bu yüzeylerin sık sık temizlenmesi ve ellerin sık sık yıkanması, bulaşma riskini de en aza indirecektir. Grip virüsünün yayılmasını önlemek için, yüzeylerin (masalar, kapı kolları, banyo yüzeyleri, mutfak tezgahı, oyuncaklar vb.) günlük temizlikte kullanılan deterjanlar ve çamaşır suyu ile temizlenmesi yeterlidir. Hasta kişiler belirtilerin ortaya çıkmasından 1 gün öncesinden başlayarak hastalığın 5-7 günlerine kadar bulaştırıcıdır” şeklinde kaydetti.


HASTALIĞIN TEDAVİSİ VAR MI?


Hastalığın tedavisinin genellikle hastalığın belirtilerini azaltmaya yönelik olduğunun altını çizen Tuna,  rapor hakkında şu bilgileri verdi:


“Bunun yanı sıra hastalığın ağır seyrettiği kişilerde hekim kontrolünde kullanılan antiviral ismi verilen ilaçlar da bulunmaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından, hekim tarafından kullanması uygun bulunup reçete edilen hastalara, bu ilaçlar hastaneler, toplum sağlığı ve aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz şekilde sunulmaktadır.


HASTALIKTAN NASIL KORUNMALI?


Gripten korunmak için önerilen yöntem aşılanmadır. Grip ülkemizde kış aylarında görüldüğünden aşının, sonbahar başlangıcında ( eylül-kasım aylarında) yapılması önerilmektedir, ancak grip sezonu boyunca grip aşısı yapılabilir. Aşı grip komplikasyonlarının sık görüldüğü hastalara hastalığı bulaştırma olasılığı yüksek olan kimselere, influenzadan korunmak isteyen 6 aylıktan büyük herkese önerilir.


İnfluenza aşısı her yaş grubuna önerilmekle birlikte hastalığın daha ağır seyretmesi ve hastalığın bulaştırırıcılığında rol oynaması nedeni ile bazı gruplarda aşılama diğerlerine göre daha önceliklidir. Yüksek riskli kişilere influenza bulaştırma olasılığı olanlar, doktorlar, hemşireler ve hastanede çalışan diğer personel, huzurevi ve kronik bakım veren sağlık ünitelerinde çalışanlar, yüksek riskli kişiler ile aynı evde yaşayanlar için aşı yaptırmaları kesinlikle önerilir. Ellerin yıkanması diğer bulaşıcı hastalıklardan korunmada önemli olduğu gibi gripte de önemli korunma yollarından birisidir.”


Tuna, risk gruplarını ise şöyle sıraladı:


65 yaş ve üzeri kişiler, 2 yaşın altında bulunanlar, hamileler, bakımevi ve huzurevinde kalanlar, kronik böbrek yetmezliği olanlar, astım, kronik akciğer hastalığı olanlar, kalp-damar sistemi hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar,
kan hastalığı olanlar, şeker hastalığı olanlar, nörolojik hastalığı olanlar, metabolik hastalığı olanlar, kronik karaciğer hastalığı olanlar, aşırı kilolu olanlar, sağlık çalışanları, 6 ay -18 yaş arasında olup uzun süre aspirin kullanması gerekenler.”

Son Güncelleme: 02.03.2016 11:49
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.