Çorum Milli İrade Platformu’nu oluşturan STK’ların Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın’ı ziyaretinde genelevin yıkılmasına karşı çıkanlara sert tepki gösterildi. Platform adına konuşan Mustafa Lek, “Geçmişte birileri bizim şehirlerimizde kerhaneler inşa ettirmiş, bunları da aymazca-utanmazca, bu aziz milletin değerlerine hakaret edecek şekilde şehrin manevi önderlerinin mekânı olan Hıdırlık’ın altına yaptırmıştı. Aynısını Ankara’da Hacı Bayram’da ve daha bir çok ilde yapmışlardı. Hatta ve hatta belediye başkanları bunların açılışlarında kurban kesmişlerdi. Belki dün sadece yeri değiştirilebilmişti. Ama bu gün ise sizlerin samimi dava adamı duruşunuzla temiz Çorum’un daha da temizlendiğini görmek bizleri gelecek adına daha da umutlandırmıştır. Çorum’u kerhane utancından kurtardığınız için size minnettarız. Kerhaneciler rahatsız olsa da Hakkın ve haklının yanında olmaya devam edeceğiz. Bu vesile ile sizlere teşekkürlerimizi sunmak isteriz.”dedi.
BAŞKAN TEŞEKKÜR ETTİ
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, Milli İrade Platformu üyelerine nazik ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti.
TÜRKİYE'DE MUHALEFET SORUNU VAR
Çorum Milli İrade Platformu adına konuşma yapan Mustafa Lek, şöyle dedi:“Türkiye siyaseti, “Erdoğan’ı darbe ile değil, Türkiye’deki dostlarımıza vereceğimiz cesaretle seçimlerle yeneceğim…’’ sözleri ile yeni bir sürece girdi. Ve bu dostlar dayanışması sürecinin başlaması ile Türkiye siyasi tarihinde doğrunun bu kadar değersizleştirilip yalnızlaştırıldığı, yalan ve iftiranın bir o kadar rahat söylenip fitnenin açıkça yapıldığı bir ikinci dönem daha olmamıştır. Tüm propagandası Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerine kurulu olan muhalefetin memleket sorunları ile ilgili ise elle tutulur önerilerde bulanmaması Ülkemizde Muhalefet sorunu gerçeğini bir kez daha apaçık şekilde göstermiştir.
Salgın hastalık süreçlerinde ve şu anda dünyada bir ekonomik buhran yaşanırken, bu buhranın ülkemizdeki yansımalarından nemalanarak bel altı siyaset yapıp, hükümeti itibarsızlaştırma çalışmaları içerisinde bulunan dostlar cephesinin kirli ilişkileri de yaptıkları deve kuşu siyaseti ile bir bir ortaya dökülmektedir.
PKK’nın siyasi uzantısı olan parti ile yan yana yürümekten çekinmeyen, iktidarlarında bu partiye bakanlık vereceklerini açıkça söyleyen, YPG’yi terör örgütü olarak değil de halkının kurtuluş mücadelesini yürüten bir legal örgüt olarak gören, vatana ihanetleri tescil edildikten sonra FETÖ terör örgütünün basın yayın organları, banka ve finans kurumları önünde özgürlük açıklaması yapanların bu gün de kimlerin ağzı ile konuştuğunu, kimlerle paralel bir şekilde çalıştığını açık bir şekilde aziz milletimiz görmektedir.
2000’den önce iktidar partileri veya koalisyon ortakları kötü gidişatı unutturmak adına gündemi değiştirecek söylemlerde bulunurlardı. Bu güne baktığımızda ise dostlar cephesinin iyi gidişata atılan adımları engellemek veya kamuoyundaki takdirini etkisizleştirmek adına suni gündemler ve boş vaatlerle gerçeklerin üstünü örtme gayreti içerisinde olduğunu görüyoruz.
FETÖ,PKK, DHKPC, MLKP,TİKKO gibi illegal ve terör ile iç içe olan gruplarla işbirliği içerisinde olduğu, bu gerekçe ile de kamudan ihracı yapılan KHK’lıları mağdur olarak göstermek, iktidarlarında KHK’lıları işlerine iade edeceği vaadini vermek bu aziz millete, milli iradeye, 15 Temmuz’da şehit verdiğimiz 251 vatan evladına 2250 üzerindeki gazimize, 1980’den bu yana terör mücadelesi veren Mehmetçiğimize, polisimize, velhasıl tüm şehitlerimize , gazilerimize bir hakaret ve hıyanettir.
Malum olduğu üzere, gerek PKK ve siyasi uzantıları ile FETÖ destekçileri en çok da aziz milletimizin çoğunluk kararı ile uygulamaya geçirilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden rahatsızlar. Bu rahatsızlıklarını da Avrupa’dan idare edilen yayın organları ve sosyal medya hesapları üzerinden mütemadiyen söyleyerek parlamenter sisteme dönülmesi gerektiğini ifade etmektedirler.
Yine milli iradenin tecellisi ile oluşturulan yönetim sistemine makul bir alternatif öneremeyen dostlar cephesinin önerdiği geliştirilmiş parlementer sistemdeki ‘’taşıyıcı cumhurbaşkanlığı’’ teklifi ise bu milletin aklı ile dalga geçmekten başka bir şey değildir. Bu teklif milli iradeye örtülü bir darbe siyasi bir vesayettir. Nasıl ki taşıyıcı annelik bu milletin inançlarına, değerlerine, yaşam ve kültürüne ters ise teklifi yapılmaya çalışılan taşıyıcı cumhurbaşkanlığı da bu devletin siyasi tarihine, kültürüne terstir. Buna benzer bir dönemi parlamenter sistemle yönetildiğimiz zaman diliminde yaşadığımızı, ve o günlerde ülkemizin ne gibi sıkıntılardan geçtiğini de hatırlamakta fayda vardır.
Dostlar cephesi ulusal gündemi işte böyle değiştirmeye çalışırken, yerelde de temsilcilerinin aynı ağız ve aynı yerden aldıkları güçle, FETÖ taktikleri ile sizlere hareket ettiklerini, fütursuzca milli iradenin temsilcilerine sizlere saldırıda bulunduklarını da görüyoruz.
Sayın Başkanım, bizler sizlerin gayret ve samimiyetinize şahidiz. Hayatınızın her aşamasında milli ve yerli olanların tarafında olduğunuza şahidiz. 15 Temmuz’dan önce ve 15 Temmuzdan sonra sergilediğiniz milli duruşa şahidiz. Belediye Başkanlığınız ile beraber kamuoyunda oluşan “Çorum Belediyesi Emin Ellerde” gerçeğini iftiraları ve yalanları ile örtmeye çalışanlara karşı verdiğiniz mücadelede yanınızda olduğumuzu tüm samimiyetimizle ifade etmek isteriz. Yaptığınız icraat ve projeler ile Çorum halkımızın büyük teveccühünü aldığınızı gören ve bu muhabbeti çekemeyenlerin iftira ve yalanlarına karşı da vereceğiniz en iyi cevabın daha da fazla “aşgınan çalışmak” olduğunu ifade etmek isteriz.
Sayın Başkanım tekrar ifade etmek isteriz bizler sizlerin hak mücadelenizde yanınızdayız. Yalnız olmadığınızı milli iradenin güçlü bir şekilde sizlerle beraber olduğunu Çorum STK’ları olarak duyurmak istiyoruz. Bu şehrin sadece maddi kalkınması için değil manevi kalkınması için de büyük bir gayret ve cesaretle çalıştığınızı takdirle izliyoruz.
GENELEV YIKIMI
Mustafa Lek, Çorum Belediyesi’nin genelev yıkımına destek vererek, “Geçmişte birileri bizim şehirlerimizde kerhaneler inşa ettirmiş, bunları da aymazca – utanmazca, bu aziz milletin değerlerine hakaret edecek şekilde şehrin manevi önderlerinin mekânı olan Hıdırlık’ın altına yaptırmıştı. Aynısını Ankara’da Hacı Bayram’da ve daha bir çok ilde yapmışlardı. Hatta ve hatta belediye başkanları bunların açılışlarında kurban kesmişlerdi. Belki dün sadece yeri değiştirilebilmişti. Ama bu gün ise sizlerin samimi dava adamı duruşunuzla temiz Çorum’un daha da temizlendiğini görmek bizleri gelecek adına daha da umutlandırmıştır. Çorum’u kerhane utancından kurtardığınız için size minnettarız. Kerhaneciler rahatsız olsa da Hakkın ve haklının yanında olmaya devam edeceğiz. Bu vesile ile sizlere teşekkürlerimizi sunmak isteriz.”diye konuştu.
Ne kadar iğrenç bir ifade. Ne kadar insanlara üstten bakan, kendinden olmayanları aşağılayan bir ifade.
Kerhaneye gerek yokki artık ülkenin her yani kerhaneye döndü maasAllah
şehrimize yakışmayan bu yerin yıkılması gerekliydi ve şukürler olsun yıkıldı ama bu stk dedikleri yapıların sokakta, vatandaş nezdinde hiç bir karşılığı yok heleki çorumda yıllardır aynı yüzler ve çorum halkı artık usandı heri aynu yüzleri görmekten
Kerhane kapandı bu isi yapanlar artik her yerde bu isi yapacaktir
İnsanların ruhu genelev olmuş onu ne yapacaksınız yıktınız peki oradaki kadınların kaderini değiştirebilecek birileri var mı? Daha da vahimi o yerlere giden ahlaksızları durdurabilecek birileri var mı? Velhasılı deveye sormuşlar neren eğri diye nerem doğru ki demiş edep edep edep olmadıkça dünyadaki bütün genelevleri yıksanız ne fayda gidişat çook vahim Rabbim sonumuzu güzel eylesin ne diyelim
inanç yoksunu zavallı kesim yorumu elbette , kerhane kalktı , zaten her yer kerhane oldu vs.... dinimiz bu işi meşrulaştırmayı yasak eder , sıra o batağa düşen zavallı insanları da kurtarmaya gelecek... bu milat için sayın başkana teşekkür eder,devamında bunun sokak aralarına yayılmaması içinde gerekli önlemleri alacaklarına eminim
Tabii ki yerinde bir yıkım. Böyle pislik yuvalarını temizleme cesareti gösteren iradeyi kutlarım. Ancak şu unutulmamalıdır ki bu iktidar döneminde memlekette fuhyş olayları yüzde yüzyitmi artmıştır. Bunun altındaki temel neden haliyle maniviyat eksikliğ, ahlaki çöküntü beraberinde en önemlisi ise halkın yoksullaşmış olmasıdır.
Dört gözle kerhaneciler ne zaman piyasaya çıkacak diye bekliyordum ve beklediğim de oldu. Tek tek çıktılar piyasaya. İnsanın biraz olsun yüzü kızarır, kerhaneyi gerekli görmekten, düzgün bir geçim kapısı ve esnaflık modeli gibi sunmaktan ar etmeden konuşanlar var. Kerhanenin kapanmasını memnuniyetle karşılayanları, Düne kadar oradaydınız” sözleriyle iftiraya boğanlar var. Bu memlekette her daim böyle olmuştur, en çok barış lafını diline dolayan HDPdir mesela. En çok demokrasi diyenlere bakın, yakınlarından bile demokrasi geçmez. Yeri geldiğinde Kadın hakları derler, kadın için onurlu bir yaşam naraları atarlar, onların seks işçisi olarak düştükleri çukurdan çıkmalarına razı gelmezler. Bunlar, kerhaneye gitmeyi Milli” olmak gibi saçma bir ifadeye büründürüp, o melaneti normal bir şeymiş gibi sunanların bugünki zürriyetleridir.