Çorum merkez Ulukavak Aile Sağlığı Merkezi'nde maske takma konusunda çıkan tartışmada sağlık çalışanlarının sözlü ve fiziki şiddete maruz kaldığı iddia edildi.
Çorum İl Sağlık Müdürü Dr. Ömer Sobacı, kentteki bir aile sağlığı merkezinde görevli hekimlerle sağlık çalışanlarının maske takmaları konusunda uyardıkları kişiler tarafından sözel ve fiziksel şiddete maruz kaldığını açıkladı. Sobacı, sağlık çalışanlarına yönelik yapılan saldırıyı kınadı.
Sobacı yaptığı yazılı açıklamada, Aile sağlığı merkezine gelen 2 kişinin sağlık çalışanları tarafından maske takmaları konusunda uyarıldığını belirterek, "Maske takmama konusunda ısrar eden 2 kişi ile aile sağlığı merkezi çalışanları arasında tartışma yaşandı. Tartışmanın devamında merkezde görev yapan hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız sözel ve fiziksel şiddete maruz kalmışlardır." dedi.
Çirkin saldırıyı kınadıklarını bildiren Sobacı, şöyle dedi: "Vatandaşlarımıza her türlü şartlarda hizmet sunma gayretiyle çalışan sağlık personelimizin bu gibi olaylara maruz kalması onur kırıcı, gönül kırıcı, üzüntü veren bir durumdur. Şifa veren ellere vefa gösterilmesi konusunda toplum bilincini artırmak için hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın fedakarca sürdürdükleri çalışmaları her fırsatta dile getireceğiz ve bu çirkin saldırının da sonuna kadar takipçisi olacağız. Sağlık çalışanlarımıza karşı yapılan saldırıyı şiddetle kınıyor ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Maske takmayan ile takan arasında bu sorun çok oluyor. bilinçsiz vatandaş bir de sağlık merkezi orası. doktor ne yapsın uyarsa bir dert uyarmasa bir dert
Adliyede hakim savcıya bir hareket yapsana bakalım ne oluyor.. Ceza almayacağını ı bildiğiniz için saldırıyorsunuz. Sizin gibi cahilleri hükümet poh pohluyor. Devran dönecek hakkettiğinz muameleyi göreceksiniz. Doktorsuz kalacaksınız
maske korumuyor diyenler, sizin yüzünüze maskesiz biri hapşurunca rahatsız olmuyormusunuz. maske iki taraf takarsa koruyor. aşı hastalıktan değil yoğun bakımdan koruyor. iyi okuyun. makale diyor bin tane makale var bu konuda. gel yoğun bakıma maskesiz 20 dk dur bak bakalım .virüs var mıymış yok muymuş
Şiddetin mazereti olmaz, helede şifa dağıtan, bu salgın sürecinde büyük bir özveri ve fedakarlıkla çalışan sağlık personeline yapılan en küçük şiddetin bile mazereti, savunulur bir tarafı olmaz. Kural kuraldır, beğenmiyorlarsa kuralları bunun sorumlusu sağlık çalışanları değildir, gidip ilgili yerlere sıkıntılarını anlatsınlar. Burası dağbaşı değildir. Bu sağlık çalışanları hergün binbir dertle, sorunla uğraşıyorlar, birde böyle tırı vırı şeylerlemi uğraşsınlar. Kendimizi onların yerine koyalım, hergün bu tür sorunlarlamı uğraşsınlar, hastalık bulaşmasınlar diyemi uğraşsınlar, genel sorunlarla mı uğraşsınlar. Eğer bu tür meseleler bir sorunsa bunun muhatabı bir sağlık merkezinde çalışan kahraman sağlık çalışanları asla değillerdir. Beğenmiyorlarsa oraya gitmesinler, hiçbir mazeret şiddet için geçerli bir mazereg olamaz vesselam
Küreselci sağlık örgütü olan DSÖ nün Türkiye’de oluşturduğu manipülatif korku insanlar arasında şiddete dönüşmeye evriliyor maskeliler maskesizlerden korkuyor sağlık sistemi cüzzamlı hale getirildi zombileştirilmiş kişilikler oluştu aşılılar ve aşısızlar arasında kaos planları medya açıklamaları neden korkuyorlar ki bu aşılılar madem aşı maske (mesafe Yaşamın içerisine zaten adapte edilemez) virüsten koruyor diye inanarak vuruldunuz o zaman bu baskı ne diye bu mobbing neden sanırım enjekte edilen kimyasal sıvılar düşünme sorgu fikir gibi hissi algıları yok etti insanlar düşman etiket sıfatıyla yargılanıyor akılları başa almak gerekiyor kukla prototip bir varlık haline dönüşmeden
Bazı sağlık çalışanları gel beni döv diyor olaya bir de öyle bakmak lazım
Mustafa bey aklımdan geçenleri aynen yazmış başka söze gerek yok. Madem maske aşı koruyor madem her yaptığınız şeyin doğruluğundan eminsiniz çıkın aşı karşıtlarının karşısına çıkartın bilimsel makalelerinizi bizde görelim ne doğru ne yanlış.
Ama düz mantıkla yıllardır virüslerden koruyan aşılar şimdi korumuyor üstelik vaka artışlarını tetikliyor. Şimdi size nasıl inanalım nasıl güvenelim.
Mustafa beye aynen katılıyorum