Mevsimi geldi, grip vakalarında artış yaşanacak

Sonbaharla birlikte her yıl görülen mevsimsel hastalıklar da başlıyor. Bu mevsimsel hastalıkların başını grip çekiyor

08 Eylül 2021 Çarşamba 11:32
Mevsimi geldi, grip vakalarında artış yaşanacak

Koronavirüs tedbirlerinde görülen rehavet, günlük vakalara yansıyor. Uzmanlar, bu rehavetin geçen yıl çok az sayıda görülen grip vakalarının artmasına sebep olacağını söylüyor.

Sonbaharla birlikte her yıl görülen mevsimsel hastalıklar da başlıyor. Bu mevsimsel hastalıkların başını grip çekiyor. Neredeyse son iki yıldır dünyayı etkisi altına alan koronavirüsle benzer semptomlar gösteren grip, geçen yıl neredeyse hiç görülmedi. Bundaki en büyük sebep de koronavirüs tedbirleri kapsamında alınan maske, mesafe ve hijyen önlemleriydi.

Aşılamanın artmasıyla başlayan rehavet sürecinde pek çok kişi artık bu kurallara gerektiği kadar önem vermiyor. Bunun sonucu günlük vaka tablolarına yansımaya başladı. COVID-19 vaka sayıları Delta varyantının da etkisiyle tüm dünyada artış göstermeye başladı.

GRİP VAKALARI GEÇEN YIL AZ GÖRÜLDÜ

Grip her yıl dünya çapında yaklaşık 500 bin kişinin hayatını kaybetmesine sebep oluyor. Bu nedenle hafife alınmaması gereken bir hastalık. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ali Asan, bu yılki grip vakaları konusunda şu öngörüde bulunuyor:

“Ülkemizle birlikte tüm dünyada grip vakaları geçen yıl çok azdı. Ancak bu yıl maskesiz olursak bulaş olacağı için tabii ki grip vakaları artacak.”

Doç. Dr. Asan, bu noktada önemli bir parantez açıyor:

“Geçtiğimiz yıl grip az görüldüğü için toplumsal bağışıklığımız azaldı. Azalınca hastalığın daha ağır seyretme riski oluştu.”
Gribe karşı toplumsal bağışıklık son derece önemli. Doç. Dr. Asan bunun önemini, “Dolaşımdaki grip virüsünden enfekte olan kişi sayısı azalınca, toplumsal bağışıklık kazanılmış oluyor. Mesela bu sene de gribi az görürsek önümüzdeki yıl biraz daha ağır seyretme riski olur. Toplumsal bağışıklık düştükçe hastalığın ağır seyretme riski artabilir” sözleri ile anlatıyor. Ayırıcı tanı için test yaptırmak gerekiyor.

Gribin koronavirüsle benzer semptomlara sahip olması iki hastalığın karışmasına sebep oluyor. Bu noktada ayırıcı tanı koymak büyük önem taşıyor. “Her grip şüphesinde hekime başvurmak gerekir mi?” sorusuna Prof. Dr. Asan şu yanıtı veriyor:

“Önceden grip olduğunda toplumsal bulaşmayı azaltmak adına mümkün olduğunca evde kalın derdik. Ama şu an pandemi döneminde olduğumuz için ayırıcı tanıyı koymak için hastaneye başvurarak test yapılmasının faydalı olduğunu düşünüyorum.

GRİPTEN KORUNMANIN YOLU KORONAVİRÜSLE AYNI

Olası grip vakalarının önüne geçmek için izlenmesi gereken yol koronavirüsle aynı. Doç. Dr. Asan, “Grip koronavirüsle aynı şekilde bulaştığı için benzer sınıfta bir solunum virüsü. Yakın temasla bulaşıyor. Bunu önlemenin yolu, yine koronavirüste olduğu gibi maske mesafe ve temizliğe dikkat etmek. Belki de pandeminin bize katacağı en önemli katkı bu olacak. Yani pandemi bittiğinde, grip salgını olduğunda kişi maske takıp dışarı çıktığında toplumu koruyacaktır. Grip ağır bir virüs olduğu için belli bir mesafenin ötesine gidemiyor. O nedenle mesafe korunursa, hasta olan kişi sayısı da azalacaktır” diyor.

RİSK GRUPLARININ AŞI YAPTIRMASI ÖNEMLİ

Gribin de aslında ağır bir hastalık olduğunun altını çizen Doç. Dr. Asan, özellikle altta yatan kronik rahatsızlıkları olan kişilerde daha ağır seyredebileceğini söylüyor. Öyle ki grip nedeniyle hastaneye yatış sayısında artış yaşanabileceğini vurguluyor.

Gribe karşı korunmanın bir yolu da aşıdan geçiyor. Doç. Dr. Asan, “Risk gruplarının koronavirüs aşısının yanı sıra grip aşısını da yaptırmalarını öneriyorum” şeklinde konuşuyor.

Koronavirüs aşısı yaptıranların, grip aşısı olmasında hiçbir sakınca olmadığını söyleyerek araya iki haftalık süre koymalarını öneriyor.

KAYNAK: TRT HABER

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.