"Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü” nedeniyle İnsani Değerler Platformu üyesi dernek başkanları liselerde öğrencileri deprem konusunda bilgilendirdi. STK’lar depreme karşı 12 maddeden oluşan çözüm önerilerini de sıraladı.

İşte o açıklama:

“Her yıl Ekim ayının 13'üncü günü "Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü” olarak kutlanmaktadır. Afetlerde risk azaltımı, afet nedenlerini analiz etme ve azaltmaya yönelik sistematik çalışmaları kapsayan bir kavramdır.
Önemli deprem faylarının üzerinde bulunan ülkemizde ve yeni oluşturulan risk haritalarında yer verilen Çorum’da da bu bağlamda deprem ve benzeri afetlerin risklerinin azaltılmasına yönelik farkındalık çalışmalarının yanında kurumsal tedbirlerin alınması büyük önem arz ediyor.

Konu ile ilgili olarak İnsani Değerler Platformu üyesi dernek başkanları olarak lise ve dengi okullarda öğrencilerimizle buluşup onları bilgilendiriyoruz. Depremin değil ihmalin daha ölümcül olduğu gerçeğini milletçe unutmamalıyız.

Bir yandan akl-ı selimin ve bilimsel verilerin ışığında dayanıklı binalar yaparak hayatları koruma sorumluluğu, diğer yandan da deprem ve benzeri afetler hakkında doğru bilgilendirmeler yaparak dayanıklı nesiller yetiştirme sorumluluğu üzerimizdedir. Bu vesile ile 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen asrın felaketi depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.

İnsani Değerler Platformu olarak daha depremin ilk haftalarında sorumluluk üstlendik, sahada çalışmalar yaptık. Yanı sıra kamuoyuna Çorum İçin “Doğrusu Mümkün” başlığı altında tedbir önerilerimizi içeren bir basın açıklaması ile çağrıda bulunmuştuk.

Ancak ne üzücüdür ki, Deprem Raporumuzu sunduğumuz kamu kurumlarının ilgisizliği, depremlerle ilgili her tür felakete rağmen tedbir alamadığımızın yeni bir örneğine dönüştü.

Her şeye rağmen "Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü" münasebetiyle tekrar “Doğrusu Mümkün” diyor ve geniş detaylarını Deprem Raporumuzda ilan ettiğimiz tedbirlerin bir kısmını özet halinde kamuoyunun bilgisine ve ilgisine arz etmek istiyoruz:

- Öncelikle Çorum’da sivil toplum kuruluşlarının da içinde yer aldığı geniş kapsamlı ve katılımlı bir “Deprem Protokolü”ne ihtiyacımız var.

- Başta imar planlamasından sorumlu Belediyemiz olmak üzere ilgili meslek odaları, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, AFAD, Üniversitemiz ve STK’larımızın Valiliğimiz koordinesinde aynı masada bir “Deprem Afet Platformu” oluşturmasını öneriyoruz.

- Kentsel dönüşümle ilgili olarak mahalle muhtarlarımızla da irtibatlı bir şekilde en kısa sürede Çorum’un kentsel dönüşümünü gerçekleştirmeliyiz.

- Yerel basınımız biz STK’ların da vereceği destekle deprem riskine ilişkin istenilen düzeyde kamuoyu hassasiyeti oluşana ve gerekli tedbirler alınana kadar periyodik şekilde deprem vb. afet tehlikelerine sürekli olarak sayfalarında yer vermelidir.
-Afet eğitimi yaygınlaştırılmalı ve nitelikli hale getirilmelidir. Yeni evlenecek çiftlerin temel ilk yardım ve afet eğitimi almasını şart koşmalıyız. Aynı durum Halk Eğitimi ya da Çıraklık Eğitim merkezlerinden eğitim ya da sertifika/belge alacaklar için de söz konusu edilmelidir.

-Camilerimizin ve müştemilatının deprem vb. afetlerde nasıl kullanılacağına ilişkin olarak din görevlilerimiz ciddi bir eğitime tabi tutulmalı, bilhassa cami yapma ve yaşatma derneklerimizin yönetim kurulları kendi mahallelerinde inisiyatif alacak şekilde eğitilmelidir.

-Binalarımızda uygulanan enerji kimlik belgesi uygulamasının deprem dayanıklılık kimlik belgesi ya da deprem kimlik belgesi olarak genişletilmesi de sağlanmalıdır.

-Mevcut binalarımızda mutlaka yapım tekniğine aykırı müdahalelerin olup olmadığı tespit edilmelidir. Muhtarlıklarımızla iş birliği içinde her bir binanın içine binada oturanları bilgilendirici bir deprem levhası asılmalıdır.

-İlimizde 5 kattan daha yüksek binalar için ruhsat verilmemeli, mümkünse binaların bir bahçe içinde olması şartı getirebilmelidir. Yatay mimariye geçiş sağlanmalıdır.

-Belediyemiz ve Milli Emlak Müdürlüğümüz yapacakları ortak çalışma ile bilhassa gelir düzeyi belli bir seviyenin altında olanlara güvenli zeminlerde ucuz arsa temin etmeli, yeni yerleşim yerleri için hafif raylı ulaşım sistemleri öngörülmek suretiyle trafikten kaynaklanacak sorunlar da şimdiden çözülmelidir.

-Olası bir deprem felaketinde ilimize ulaştırılacak yardımların sağlıklı kanalize edilebilmesi için mutlaka güvenli birkaç lokasyonda ana lojistik depolar ile daha küçük çaplı depolar inşa edilmelidir.

-Deprem bölgesinde çadır ve konteyner kentlerin kurulmasında spor sahalarının gördüğü işlev, imar düzenlemeleri ve planlamalarında göz önünde bulundurulmalıdır."