Bahar Konserinde “Gönlüm Kanatlandı”

Geçtiğimiz 1 Mayıs akşamı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Türk Sanat Müziği Korosu’nun düzenlediği Bahar Konserine katıldım. Salon tamamen dolu olduğu için birçok hemşerimiz konseri ayakta veya fuaye salonunda sinevizyondan izlemek durumunda kaldı. Konserde; Vali yardımcımız Recep Yüksel, Belediye Başkanımız Halil İbrahim Aşgın, İl Kültür ve Turizm Müdürü Ömer Arslan, Müdür Yardımcıları İbrahim Yıldız ve Mehmet Bayrak ile tanınmış birçok sima izleyiciler arasındaydı.

Konser öncesi, koronun kurucularından olan ve Çorum’da Türk Sanat Musikisi denilince akla gelen ilk isimlerden olan Halil Özçelebi hocamızla kısa bir sohbet etme şansı bulduk. Elli yılı aşkın bir zamandır bu sanata emek veren hocamız, artık koltuğuna oturup öğrencilerini izlemek istediğini söylüyordu. Yerine bıraktığı Selda Erdost Hanımefendiden sitayişle bahsediyordu. Onunla uzun yıllar çalıştığını, şu anda Hitit Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde ikinci yükseköğrenimini yaptığını anlatırken onunla gurur duyduğu her halinden belli oluyordu.

Konser; sunuculuğu üstlenen Fatma Nur Çetin Hanımın anonsuyla başladı. Sahneye ilk önce sazendeler çıkmıştı. Sazlarda ilimizden; Behiye Özeşer, Şahin Yalçın, Nuri Sezikli, Fatih Özçelebi, Nurullah Sağlamkaya, Hülya Gökeşme, Elif Özge Maz’ın yanı sıra TRT’den Hüseyin Başcanbaz, Hüseyin Yıldır, Gökhan Yıldır ve Sinan Altınbaş görev almışlardı. Ardından yirmi yedi kişiden müteşekkil koro sahne aldı.

Konserin ilk bölümünde, Acemkürdi ve Muhayyerkürdî eserlerinden güzel bir seçki yapılmıştı. İsmail Hakkı Bey’in Acemkürdi peşrevinin ardından korodan üç eser (Bir Vefasız Yâre Düştüm, Artık Gelecek Sanma Geçti O Günler, Kır Atıma Bineyim) dinledik. Ardından ilk solist olarak Udi Behiye Özeşer Hanımefendi, Şekip Ayhan Özışık’ın “Rüzgâr Söylüyor” isimli ölümsüz eserini seslendirdi. Ardından Habibe Sena Çınar; sözleri hemşerimiz Mehmet Erbulan’a, bestesi İsmet Nedim Saatçi’ye ait “Adını Anmayacağım”, Mahmut Baydur; sözleri Müzehher Güyer’e, bestesi Ali Erköse’ye ait “Viran Olan Kalbimde”, Hüseyin Erdost; “Bülbülüm Altın Kafeste” isimli türküyü, Dr. Fatih Tuncel; sözleri Ali Tekintüre’ye ve bestesi Necdet Tokatlıoğlu’na ait “Ne Sen Beni Gördün Ne de Ben Seni” isimli eserleri okudular. Yine söz ve müziği Necdet Toaklıoğlu’na ait “Seviyorum Özlüyorum” isimli eseri de korodan dinledikten sonra sahneye gelen Zehra Öztürk’ten; Zeki Müren’in muhteşem eseri “Zehretme Hayatımı”, Esin Tufan Eser’den; bestesi Necdet Tokatlıoğlu’na ve sözleri Mehmet Erbulan’a ait “Al Aşkını Çal Başına”, Tülay Şirin’den sözleri Mustafa Sevilen ve bestesi Yıldırım Gürses’e ait olan “Mevsimler Yas Tutup Güller Ağlasın” isimli ölümsüz eseri son olarak da Gülay Çam’dan sözleri Mehmet Erbulan’a ve bestesi Taner Şener’e ait Bir Çift Sevdalı Bakışın isimli eserleri dinledik. Bu şekilde ilk bölüm tamamlanmıştı.

İkinci bölüm Lavtacı Andon Efendi’nin Hüseyni Peşrevi ile başladı. Ardından korodan üç eser (Ben Yürürüm Yane Yane, Yine Bağlandı Dil, Irafa Fincan koydum) dinledik.  Ardından konserin asıl sürprizi geldi. Gamze Bayraktar’ın okuduğu eserin sözleri hemşerimiz Udi Behiye Özeşer Hanımefendi’ye ve bestesi kıymetli hocamız Kemani Şahin Yalçın’a ait olan “Gönlüm Kanatlandı Sanki Uçacak” isimli Hüseyni şarkı idi. Ben güftekârımız sevgili Behiye Özeşer Hanımefendiyi ve Şahin Yalçın hocamızı tebrik ediyor, hatta böylesine güzel bir eseri musikimize kazandırdıkları için teşekkür ediyorum. Tabi ki bu şarkıyı repertuara alma kadirşinaslığını gösteren Şef Selda Erdost Hanımefendi’yi de tebrik ediyorum. Özellikle üzerinde çalıştığım “Çorumlu Bestekârlar ve Güftekarlar” isimli araştırmam için güzel bir kaynak olan bu eser, bana bu araştırmamı tamamlamam için daha da bir gayret ve cesaret verdi diyebilirim.

Konser Uşşak şarkılarla devam etti. Uşşak makamına olan tutkunluğu yüzünden kendisine Uşşaki diyebileceğim kıymetli hocam Hikmet Şahinbaş’ı; sözleri Turhan Oğuzbaş’a, bestesi Avni Anıl’a ait  “Yalan Yıllar” isimli yine bir uşşak şarkıda tekrar dinleme fırsatı bulmuştum. Ardından Şirin Çizmeci’den sözleri Seyhan Girginer’e, bestesi İlgün Soysev’e ait olan “Öyle Özledim ki Sevgilim Seni”, Neslihan Yılmaz’dan; sözleri hemşerimiz merhum Cemal Safi’ye, bestesi Selçuk Tekay’a ait “Vurgun”, Ebru Erdem’den; Haydar Telhüner’in “Bir Güneş ki Doğmayacak” isimli eserleri dinledik. Korodan dinlediğimiz Zeki Duygulu’nun Dereler Çağlar Oldu isimli Uşşak türküsünün ardından Burhan Erdem’den Nesimi’ye ait “Haydar Haydar”, Muzaffer Kaya’dan sözleri Kemalettin Kamu’ya, bestesi Yıldırım Gürses’e ait “Gurbet O Kadar Acı ki” isimli eserleri dinledik. Son olarak koro şefi Selda Erdost Hanımefendi de Udi Hrant’a ait olan “Söyle Ruhum Sevdan Beni Kaç Yıl Yakacak?” isimli eseri okuyarak konsere bir kez daha damgasını vurmuş oldu. Konser koronun seslendirdiği potpori ile sona erdi.

Bu güzel konser için başta Şef Selda Erdost Hanımefendi olmak üzere sazendelerinden hanendelerine, kurum müdüründen sunucusuna, sesçisinden ışıkçısına ve salonu hıncahınç doldurarak konseri coşkulu alkışlarıyla daha da bir anlamlandıran kadirşinas Çorumlu sanatseverlere kadar emeği geçen herkese tebrik ve teşekkür ediyorum. Böyle bir koroya sahip olduğu için İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz ne kadar övünse azdır ve hatta hakkıdır diyorum.

Yazımızın başlığına dönecek olursak; bu konserde söz ve müziği Çorumlu sanatçılara ait beş eser dinledik. Kuşkusuz koroda bizzat sazları, sesleri ve sözleriyle emek veren iki kıymetli sanatçımızın gönüllerini de ortaya koyarak yaptıkları şarkı daha da bir anlamlıydı benim için. Onlar şarkılarında “Gönlüm Kanatlandı Sanki Uçacak” derken benim de gönlüm hemşerilerimin bu başarıları ile adeta kanatlanıp uçuyordu. Zira “Marifet iltifata tabidir ve iltifatsız marifet zayidir” düsturu şiarımızdır.

Güzelliklerin çoğalması ve takdir edilmesi dileklerimle…