MUSTAFA DEMİRER

Mahalli Çevre Kurulu geçtiğimiz günlerde kapalı alanlarda müzik yayını, nişan, düğün, sünnet, mevlit, asker uğurlama, eğlenceli toplantılar vb. faaliyetlerden kaynaklanan gürültü seviyesinin çevreye rahatsızlık vermeyecek bir seviyede yapılmasına yönelik yerele özel kararlarını duyurdu. Alınan kararlar yerinde, denetimler hakkıyla yapılırsa problem yok.

GÜRÜLTÜDEN BAHSETMİŞKEN…

Mevzu gürültüden açılmışken, her yıl bilhassa yaz aylarında vatandaşın yaşadığı ve şiddetle rahatsız olduğu başkaca acayip patırtıları dile getirmesek olmaz.

DEĞİŞİME UYUMLUYUZ, AMA…

Her şey yerinde durmuyor değişime uğruyor haliyle. Toplumdaki değişime elimizden geldiği kadar anlayışlı, uyumlu olmaya çalışsak ta, bazı değişimler ileriye ve iyiliğe dönük olmadığı için bir yerde ‘dur’ demek gerekiyor. Gürültü kirliliği de bu çeşit bir ‘değişim’.

CAYIR CAYIR GÜRÜLTÜ, PATIRTI

Sıcak yaz akşamlarında kavşak, ana cadde, yol kenarı veya bazen de ara sokaklarda evi olanlara Allah bol bol sabır versin. Hava sıcak, pencereleri açmasan olmuyor. Pencereleri açınca da tavernasından arabeskine, rocktan metal müziğine kadar bilumum icraları gecenin ilerleyen vakitlerine kadar dinlemeye mecbur ve mahkumsunuz. Tabi gürültümüz, patırtımız bununla bitmiyor. Otomobil ve motosikletlerden çıkarılan ve zaman zaman sonik sesleri andıran cayır cayır abartılı egzoz patlamaları, kornalaşarak selamlaşmalar, ‘kavga mı oluyor’ dedirten, kaba saba bazen de argo bağırtılar, tekerleklerden acı acı çıkarılan gürültüler de cabası.

DİKKAT ÇEKİCİ BİR ÖRNEK

Yaklaşık 20 yıl önceydi. Ailesi Almanya’da bulunan ve çalıştığım gazetede staj yapan iletişim fakültesi öğrencisi bir genç kızımız yurt dışında yaşadığı şehirde bir yılda duyduğu korna sesini Çorum’da bir günde duyduğunu söylemişti. Dikkat çeken bir örnek olsa gerek.

MERAK ETMEYİN, KATLANARAK ARTTI

O zamandan bugüne köprünün altından çok sular aktı. Gereksiz, lüzumsuz korna kullanımında katlanarak artış olduğuna eminim de, üzerine yukarıda özetlediğim bir çok problemi dahil ettik maşallah! Ha unutmadan bir de kasıt unsuru olmadan yaşanan bir çok maddi hasarlı trafik kazasında birbirleriyle tartışıp kavga edenler, yaralananlar var. Taparcasına bir otomobil sevgisi. Ya önce kaza olmuş, bir bakalım kimsenin burnu kanamış mı, sağlığı yerinde mi, kimsenin umurunda değil. Yeter ki araçlarımıza bir şey olmasın(!)

HERKES İŞİNİ İYİ YAPSIN

Sadece yaşlı, hasta ve çocukları değil her yaştan hepimizi rahatsız edip sinirlerimizi bozan gürültü kirliliğine karşı mücadelede sadece tek bir çözüm önerisi sunabiliyorum.

Ben dahil, kimin sorumluluğu, yükümlülüğü varsa lütfen herkes işini iyi yapsın…