Muhsini Tavır Derneği Başkan Yardımcısı İnan Aktaş, milliyetçiliğin, dünya milletleri arasında geçen mücadelede, en büyük güç olma özelliğini her dönemde koruduğunu söyledi.
“Böylesine önemli bir olgu olan milliyetçilik, tarihler 1944’ü gösterdiği vakit dönemin siyasi iktidarı tarafından hor görülen, aşağılanan bir mefhum haline gelmiştir. İşte böyle bir ortamda bir avuç Türkçü aydın bu tutuma karşı dik duruşlarını göstermiş ve dönemin iktidar sahiplerine karşı direnmişlerdir. Bu Türkçü aydınlar dönemin iktidarınca nizam düşmanlığı ve ırkçılık gibi suçlamalara maruz kalarak yargılanmış ve tabutluklarda işkencelere tabi tutulmuştur” diyen Aktaş, açıklamasında şunları ifade etti:
“3 Mayıs, Türk milliyetçiliğinin varlık iradesini ortaya koyuşunun tarihi vesikalarındandır. Türklüğün şeref ve izzetine yakışır bir hareket tarzıyla ortaya çıkan bu irade, dönemin siyasi gelişmelerine karşı milli bir reflekstir.
Türk milletini her türlü emperyalizmden korumak için; inandıkları fikirleri, değerleri ve doğruları haykıran Türk milliyetçilerinin verdikleri bu mücadele, bugün daha net bir şekilde anlaşılmaktadır. Dün Türk milliyetçilerini en ağır şekilde eleştirenler, şimdilerde ise onlara hak vermenin mahcubiyetini yaşamaktadırlar. Bugün Türkiye, etnik milliyetçilikleri körükleyen ve Türk kimliğini her fırsatta reddeden bir siyasi anlayışla idare edilmektedir. Türküm” diyemeyenlerin, Türklük şuurunu sorgulamaya açanların, Türk olmaktan gurur duyanları ırkçılıkla suçlayanların ‘aydın’ olduğu günümüzde, 3 Mayıs Milliyetçiler Gününün önemi bir kat daha artmaktadır.
Bu önemli günde içlerindeki milli şuur ve iman ateşi bir an olsun sönmeyen ve Türk milliyetçiliği tarihinin altın sayfalarını oluşturan, başta Muhsin Başkanımız H. Nihal Atsız, Alparslan Türkeş ve nicelerini bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz.