‘Zulüm Çin’de de olsa sessiz kalma!’

Özgür-Der Çorum Şubesi Genel Sekreteri Hüseyin Çağlar, Çin’in zulmüne uğrayan Doğu Türkistanlı...

29 Haziran 2015 Pazartesi 15:38
 ‘Zulüm Çin’de de olsa sessiz kalma!’


Özgür-Der Çorum Şubesi Genel Sekreteri Hüseyin Çağlar, Çin’in zulmüne uğrayan Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin çığlığına sessiz kalındığını belirterek, “Doğu Türkistan tarihi ve toplum yapısı hakkında yeterince bilgi sahibi olmayan Türkiye halkı istenilen duyarlılığa sahip değil ve yeterli tepkiyi ortaya koymamaktadır.” dedi.


Zulmün aşağılık yüzünü Suriye'de, Mısır'da, Irak'ta, Filistin'de, Arakan'da gösterdiği gibi Doğu Türkistan'da da gösterdiğini söyleyen Çağlar, yaptığı yazılı basın açıklamasında şunları dile getirdi;


“Bugün kapitalistleşen Komünist Çin, Doğu Türkistan Uygur Müslümanlarına baskı, işkence ve vahşi katliamlarına devam ediyor. Kurulduğu günden beri Doğu Türkistan halkına yapmadığını bırakmayan Çin Halk Cumhuriyeti, son günlerdeki uygulamaları ve baskılarıyla yine dünya gündeminde!


Kapitalizmin son zamanlardaki en azılı canavarı olan Çin, dünyayı ürküten nüfus, silah ve ekonomik gücünü Doğu Türkistan üzerinde acımasızca kullanıyor. Bir yandan, bölgenin zengin kaynaklarını sömürürken, diğer yandan bu zengin toprakların Müslüman Uygur halkını esaret altında fakirleştirip, yoksulluğa mahkûm ederek ucuz işçi kaynağı olarak kullanıyor.


Uygurların Hacca gitmeleri, cemaatle namaz kılmaları ve oruç tutmaları engellenmektedir. Memur ve işçilerin camilerde ibadet etmeleri, 18 yaşından küçüklerin dini eğitim almaları ve ibadet etmeleri yasaklanmıştır. Bu anlamda Uygur Müslümanlarının mücadelesini, sadece demokrasi ve insan hakları bağlamında değerlendirmeyiz. İslami kimlik ve sembolleri yok etmeye dönük bu saldırılar İslam'a olan düşmanlığın göstergesidir.


Çin Halk Cumhuriyet'i Türkistan'ın demografik yapısını değiştirmek için sözde kalkındırma projeleri sayesinde eski şehirleri yıkıp yerli ahaliyi kasıtlı bir şekilde göçe zorlayarak terörist devlet İsrail'in Filistin topraklarında uygulamaya çalıştığı strateji gibi bölge insanlarını azınlık durumuna düşürüp işgalci olarak yok etme politikası izliyor. Doğum yasağı getirilerek birçok kadın kürtaja zorlanmaktadır. Böylece Uygur nüfusunun azalması ve neslin yok edilmesi istenmektedir.


Doğu Türkistan'da da, bütün işgale uğrayan Müslüman halklar gibi, en tabi hakları olan direnişi, Suriye'de, Mısır'da, Filistin'de, Irak'ta Afganistan'da ve Çeçenistan'da olduğu gibi terörizmle suçlanmaktadır. Asıl terörist direniş ve direnişçiler değil, bu coğrafyalarda işgali sürdüren ABD, Rusya, Çin ve onların destekçileridir.


Bu gün küresel güç haline gelmiş Çin'in BM güvenlik konseyinde 5 daimi üyeden biri olması, uluslar arası tepkiyi zayıflatmaktadır. Diğer işgalci ABD, Rusya, Fransa ve İngiltere'nin İslam coğrafyasındaki işgalleriyle beraber düşünüldüğünde acı bir manzarayla karşı karşıya olduğumuz da ortadadır. Yeni Dünya Düzeni denilen manzara da bu olsa gerek!


MEDYA, SİYASET VE TOPLUM NEDEN BU KADAR SESSİZ?


Doğu Türkistan tarihi ve toplum yapısı hakkında yeterince bilgi sahibi olmayan Türkiye halkı istenilen duyarlılığa sahip değil ve yeterli tepkiyi ortaya koymamaktadır. Bunun en önemli sebeplerinden birisi tüm iletişim araçlarının Çin tarafından engellenmiş olmasıdır. Yaşanan zulüm ve zalimlik yeterince hızlı ve sağlıklı bir şekilde dünya kamuoyu ile paylaşılamıyor. Çin Doğu Türkistan'a sadece siyasi olarak değil, iletişim noktasında da büyük bir abluka uygulamaktadır. Kapalı bir kutu olan Çin sadece istediği kadar bilgiyi kamuoyu ile paylaşmaktadır.


Türkiye siyasiler ve özellikle medya kuruluşları halkı bilgilendirme ve yaşanan zulmü gündemleştirmek için daha fazla gayret göstermeli, yapılacak haber ve yayınlarla duyarlılık artırılmalıdır.


Başta Ak Parti hükümetini olmak üzere tüm siyasileri yaşanan bu zulme karşı daha gerçekçi tepkiler vermeye, Çin Halk Cumhuriyeti ile olan diplomatik ve ekonomik ilişkiler başta olmak üzere, dünyayı çöplüğe çeviren Çin mallarının ithalatının durdurulması noktasında tavır almaya çağırıyoruz.


İslam Dünyası ve özellikle Türkiye'nin Türkistanlıların sıkıntılarını Çin'in iç meselesi propagandasına aldırmadan ciddi bir şekilde ele almalı ve gereken girişimler yapılmalıdır.


Bizler dünyanın neresinde olursa olsun, inancından, dilinden, kültüründen, düşüncesinden, kavmi özelliğinden dolayı asimilasyona ve zulme tabi tutulmalarını kesinlikle kabul etmiyoruz.


Ve Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin adalet ve özgürlük yolundaki mücadelelerini sonuna kadar destekliyoruz.”



Son Güncelleme: 29.06.2015 18:12
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.