AK Parti Kadın Kollardı Başkanlığı kadına şiddete karşı toplumsal mukavemet çağrısı yaptı.

AK Parti’den yapılan açıklamada, değişim sureci içerisinde eğitimin ilk başladığı yer olann aileden, toplumun bütün kesimlerine, kurumlara ve sivil cemiyet kuruluşlarına önemli vazifeler düştüğü hatırlatılarak, şu görüşlere yer verildi: “Şiddetin her türlüsüne karşı çıktığımız gibi benzeri kadına kullanılan şiddet ve ayrımcılığa da karşı çıkıyor, toplumumuzu şiddetle savaşa ve dayanışmaya davet ediyoruz.

25 Kasım kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele ve dayanışma günü dolayısıyla kadına yönelik şiddetin, her şeyin başında bir insanlık suçu olduğunu, bu suçun sınır, kültür ve soy gözetimi gözetilmeksizin dünyanın her yerinde hatta en modern ülkelerinde dahi şiddete maruz kalıyor olması, durumun ciddiyetini ortaya koymaktadır. Tüm dünyada bulunduğu, benzeri memleketimizde de ne yazık ki kadınlarımız şiddete maruz kalmaktadır. Şiddetin her türlüsü karşı çıkmakla beraber, memleketimizde de çoklukla içimizi acıtan kadına yönelik şiddet haberleriyle karşı karşıya kalmamız, şiddetin engellenmesi için daha ciddi çalışmalar yapılması gerektiğini ortaya koymaktadır.

Kadına yönelik şiddetin engellenmesi için AK Parti İktidarı döneminde oldukça ileri düzenlemeler gerçekleştirildiğinde ve cezai yaptırımların artırıldığında, ’’bunun beraberinde radikal kararlarla kadınlarımızın toplumsal statüsünün yükseltilmesi, sosyal ve ekonomik yaşamda maruz kaldıkları ayrımcılığın ve kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması adına ve kadınlarımızın arzu edilen pozisyona ulaşmasına yönelik plan ve uygulamalar yaşama geçirilmiştir.

Bu konu ile ilgili yapılan çalışmalara örnek vermek gerekirse. Büyük Şehir belediyeleri ile nüfusu 100 bini geçen belediyelere, kadınlar ve küçükler için koruma evleri açma yükümlülüğü getirilmiştir. 2005 yılında kadın –erkek eşitliği gözetilerek hazırlanması yeni Türk Ceza Kanunu’nda, kadının mağdur bulunduğu oldukça çok, topluma karşı işlenen suçlar kapsamından çıkarılıp, insanlara karşı işlenen suçlar kapsamına alınarak cezaları ağırlaştırılmıştır. Ayrıca töre cinayetleri faillerinin kanunda öngörülen en ağır cezası bulunan ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla cezalandırılması hükmü getirilmiştir. Töre ve namus cinayetleri ile kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin sebeplerinin araştırılarak, alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan meclis araştırması komisyonunda mühim çalışmalara imza atılmış. Yine bu bağlamda Başbakanlık genelgesi yürürlüğe girmiştir.

2009 tarihinde TBMM kadın erkek fırsat eşitliği komisyonu kurularak kadınların toplumsal yaşamın her alanında hakkettiği pozisyona ulaştırılması için çalışmaları sürdürülmektedir.

2008-2013 döneminde uygulanmak üzere “ Toplumsal Cinsiyet eşitliği Ulusal Eylem Planı” hazırlanmıştır. Anayasamızda değişiklik oluşturulmuş ve en son şekilde 12 Eylül 2010 yılında Anayasa da yapılan değişiklikle, Kadınlar yararlı ayrımcılık Kapsamına alınmıştır.

2012 yılında Kadına yönelik şiddetle mücadele ulusal eylem planı 2012,2015 yürürlüğe girmiştir. Yine en son yapılan hukuki düzenleme ile 9 Mart 2012 tarihinde Ailenin Korunması ve Kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun kabul edilerek, kadına koruma tedbirleri getirilmiştir. Kadına yönelik şiddetin engellenmesi amacıyla düzenlene eğitim programları 71 bin polis,65 bin sıhhat personel, 21 bin din görevlisinin eğitimleri gerçekleştirilmiştir.336 Aile Mahkemesi Hakimi ve Cumhuriyet Savcısının katılımlarıyla seminerler düzenlenmiştir.

2002 yılında 11 kadın konukevi 283 kapasite ile hizmet vermekte iken, 2014 Ekim ayında 130 kadın konukevi 3348 kapasiteye ulaşmı8ştır.2011 yılında ilk Kabul Birimleri kurulmuş olup bugün itibariyle 25 İlk Kabul Birimi hizmet vermektedir. Yine Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri( ŞÖNİM) hizmete açılmış olup 14 pilot ilde hizmet vermektedir. Örneğin Kütahya 2002 yılında Kadın Konukevi bulunmamakta iken, şuanda 40’ı aşkın kadın ve çocuk kapasiteli 7 Adet Kadın Konukevimiz hizmet vermektedir. Ülkemizde iki pilot ilde Elektronik Destek Sistemi(Güvenlik Butonu) uygulaması yürütülmektedir. Şiddete uğrayan kadın ve çocukları ait ihbarları değerlendirmek ve acil vaziyetleri ilgili kurumlara bildirmek, ihtiyaca nazaran rehberlik ve danışma hizmeti vermek için ALO 183 Çağrı Hattı 7/24 saat hizmete sunulmuştur.

Yapılan bunca çalışmaya ve hukuki düzenlemelere karşın kadına yönelik şiddetin sürüyor olması, temel değişimin toplumsal zihniyette yapılmasının daha mühim olduğunu ortaya koymaktadır.

Sevgi ve saygının her problemi çözeceği gerçeğiyle şiddetin hiçbir türünün yaşanmadığı bir toplum olmayı, Kadını ve Erkeği ile mutlu, huzurlu ve güçlü bşr Türkiye hedefimize ulaşmayı dileriz.”