Memleketin meselelerini zaman zaman yazıp çiziyoruz. İnancımızda umutsuzluğa yer yok, ama öyle anlar oluyor ki karamsarlık yaşamadığımızı söylersek yalan olur. Elbette iyi, güzel ve doğru işler de oluyor ve herkes gibi seviniyoruz, mutluluğumuzu bu sütunlardan paylaşıyoruz.

DAR GELİRLİNİN DARALDIĞI GÜNLER

Ekonomik dalgalanmaların en çok dar gelirliyi daralttığı bugünlerde sahada sıkça konuşulan mevzulardan birisi kiralık evlerde fiyat artışı ve ev sahibi-kiracı çatışmaları.

BOŞTA 1500 KONUT VAR, AMA…

Ülke geneli ekonomik gelişmelerden kaynaklı olsa gerek Çorum’da da son yıllarda yeni konut yapımı azaldı. Sektörün içindekiler de bu veriyi doğruluyor. Öte yandan TOKİ Başkanlığı’nca Akkent Mahallesi ve Silmkent’te neredeyse bitme aşamasına gelen toplam 1500 yeni daire var.

BUNLARI NEDEN YAPMIYORUZ?

Tamı tamına 1500 konutun hak sahiplerine teslimi için çok az bir çalışma yeterli olacak iken, yıllardır evler teslim edilmiyor. Bu durumda sormadan olmuyor; yahu ev sahibi-kiracı çatışmaları yaşanıyorken, kiralar almış başını gidiyorken, memuriyette tayin dönemi başlamışken, neden biz hazır haldeki 1500 konutu acilen hızlandırıp devreye almıyoruz? Çorum’u, insanları niçin rahatlatmıyoruz.? TOKİ müteahhitleri işlerini bitirmek için neden daha hızlı hareket etmiyor veya inşaatlarını takip etmiyor? Belediye’den maliyetine makine, alt yapı ve malzeme desteği alamazlar mı? Kentin milletvekilleri, valisi, belediye başkanı veya üzerine vazife düşen her kim varsa, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı mı, TOKİ Başkanlığı mı muhataplara bu konutların acilen teslimi için bir şeyler yapılması gerektiğini niye anlatmıyor. Anlatılıyorsa niye bir gıdım mesafe alamıyoruz?

SAYIN BAKAN ÇORUM’U NEDEN KIŞA KADAR BEKLETİYORSUNUZ?

Çorum’un iktidar milletvekili Çevre ve Şehircilik Bakanı’nı ziyaret ediyor, sadece altyapı ve çevre düzenlemesi yarım kalan Silmkent TOKI konutlarının bitirilmesini talep ediyor. Sayın Bakan her nedense Kasım ayını işaret ediyor. İyi de ‘750 konutun teslimi için bizi niye kışa kadar bekletiyorsunuz’ diyen çıkmıyor?

TREN, HAVAALANI, HASTANE, KAMPÜS

Çorum’un çevresindeki komşu tüm illere havaalanı yapılmış, demiryolu getirilmiş. İhracat, turizm, gayrı safi milli gelir, sanayi, ticaret, hizmet ve bilumum tüm sektörlerde ciddi bir potansiyele sahip Çorum bunlardan mahrum kalmış. Üzerine bir de soğuk su içmişiz.
Türkiye’de kampüsü olmayan tek üniversite bizmişiz. Yazıp çizmekten klavye tuşları eskidi. Biz hala daha dillendirmeye devam ediyoruz ama bunu da sineye çekiyoruz.

Hemen yanı başımızdaki tüm illerin kent merkezlerinde en az iki, bazılarında üç hastane olmasına rağmen biz tek hastaneye mecbur edilmişiz. Yoğunluktan doktor, sağlık personeli, hastalar mağdur. İkinci bir devlet hastanesini kurmayı bile becerememişiz. Buna da razı değiliz, isyanlardayız…

Az derdimiz var gibi bir de buna şimdi TOKİ kısır döngüsü eklendi. Piyasada kiradan kurtulmak için bunalan yüzlerce insana zaten bitme aşamasına gelmiş TOKİ konutlarını hızlandırarak teslim edilmesini sağlayacak özgül ağırlığımız da mı kalmadı? Biz bu kadar mı aciziz ya hu?

Öyleyse kapatalım dükkânı gitsin…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.