Türk Edebiyatı’nda Refik Halid önemli bir yere sahiptir. Onun özellikle hikâyeci yönü çok takdir edilir. Memleket Hikâyeleri, Gurbet Hikâyeleri gibi kitapları yıllardır okunur. Ben de yıllar önce bu kitapları okumuştum. Ancak zamanla unutulan bu güzel hikâyelerden oluşan “Gurbet Hikâyeleri / Yeraltında Dünya Var” isimli kitabı yeniden okumak istedim. 


Yaşadığımız bu günlerde gündemimizi meşgul eden kanayan ve kaynayan Ortadoğu; kitaptaki birçok öykünün de yaşandığı yerdir. Ben de bu öykülerin etkisiyle bir anda kendimi Ortadoğu’nun o gizemli dünyasında buluverdim. 


Çok ilginç hikâyeler var bu kitapta. Okuduğunuzda yüzünüzde acı bir tebessüm beliriyor. İster istemez üzülüyorsunuz. Çok değil yüz yıl önce bir parçamız olan bu toprakların bizden koparılmasının hazin öyküleri bunlar. 


Bizden zorla, hileyle, kumpasla koparılan bu topraklar; ümmet bilincinin de yok edilmesinde, İslam Birliğinin parçalanmasında tabiri caiz ise ev sahipliği yapan bir yerdi. Ne gariptir ki Ortadoğu’da yaşayan insanlar da onların şimdiki torunları da bizden koparıldığı günden bu yana hiç gülemedi. İşin bir tuhaf yanı da bu coğrafyanın geçmişte de çok büyük işgal ve kıyımlarla da yüzleşmesidir… İslam dünyasının en acı olayı Kerbela vakası burada yaşanmıştı. Moğol istilası, Haçlılar ve yine Haçlılar… Bağrında dolaşan kara renkli petrolden midir nedir bu coğrafyanın yangını bir türlü sönmek bilmiyor.


Bu satırları okurken sanki “Ah Lawrence” dediğinizi duyar gibi oldum. Evet, “Ortadoğu, Araplar ve Türkler” denilince akla hemen meşhur İngiliz casusu Thomas Edward Lawrence adı gelir. İşte işin garibi bu kitapta da karşıma Lawrence isimli bir öykü çıkmasın mı? Öykü Ortadoğu’daki bu zulüm ateşini yakanlardan birisi olan Lawrence’a ait idi.


Öyküyü okuyunca ister istemez bu adamı araştırmak, hakkında bildiğim şeyleri tazelemek istedim. Bir sürü malumat sahibi oldum. En başta aslında Lawrence denilen bu adamın abartıldığı kadar çok fazla yetenekleri olan, büyük işler başarmış birisi olmadığını öğrendim. Diyeceksiniz ki bu kadar ün nereden geliyor o zaman? İşin sırrı da burada… Zira Lawrence,1918 yılında bir savaş muhabiri olan Lowell Thomas'ı yanına alarak onun belgesel film ve fotoğraflar çekmesine yardımcı olmuş. O da savaş sonrası bu belge niteliğindeki fotoğraf ve filmlerle oldukça büyük paralar kazanmış. Tabii ki bu paraları kazanması için işi efsaneleştirmesi, reklamını iyi yapması gerektiğini bilen kurnaz Thomas, bu işi bihakkın yerine getirmiş. İşe ilk önce Lawrence'ı büyük bir kahraman gibi göstermek için bir kitap yazmakla başlamış. Zaten Lawrence de kendini olduğundan farklı göstermek için hatıratında bölgede daha önceden yüzlerce İngiliz ajanı tarafından yapılmış birçok şeyi kendine mal etmeyi de ihmal etmemiş. Bu iş o kadar taraftar bulmuş ki; sahte kahraman yaratmada, hezimetten zafer çıkarmada mahir olan Batı dünyasından kimi yazarlar Lawrence’ı gerilla savaşının mucidi olarak da ilan edivermişler. 1962'de çekilen “Arabistanlı Lawrence” filmi bu efsaneyi zirveye taşımış. 


Osmanlı Devleti'nin çöküş sürecine girmesi ile Büyük Britanya İmparatorluğu yani İngiltere sömürgeleştirdiği ülkeler zincirine Osmanlı hâkimiyeti altında bulunan İslam ülkelerini de dâhil etmek ister. Bu iş için tabiri caiz ise İngiliz casusları son iki yüz yıl boyunca Ortadoğu’da cirit atmışlar. Bazen bir seyyah, bazen arkeolog, baAzen bir doktor, bazen kilisede papaz kılığında bölgeye gelmişler. Tüm coğrafi konumları, en gizli geçitleri, yolları, kuyuları, haritalamışlar. Bölgede yaşayan tüm aşiretlerin demografik yapısını çıkarmışlar. Çölü adım adım gezmişler, çadır çadır insanlarla irtibat kurmuşlar. 


Öykü kitabını bırakıp tarihin tozlu sayfalarını karıştırdığımızda çok ilginç bilgilerle karşılaştım. İşte bu yazı dizisinde sizlerle bu bilgileri paylaşacağım.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.