Eğitim Sen Çorum Şubesi, 26 Nisan 1986'da Çernobil Nükleer Santrali'nde gerçekleşen patlamanın yıldönümü nedeniyle 25 Nisan’da Sinop'ta yapılacak nükleer karşıtı mitinge katılacak.

Eğitim Sen Çorum Şubesi Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada, yarın sabah saat 07.00’de Özdoğanlar Sineması önünden araç kaldıracakları belirtilerek, kamuoyuna çağrıda bulunuldu.

Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi; “Nükleer Karşıtı Platform (NKP) çağrısı ile tarihsel sorumluluğumuzla 25 Nisan 2015 tarihinde Sinop'ta olacağız. Burnumuzun dibine yapılan bu ölüm makinesine karşı yaşamı savunmak herkesin ortak sorumluluğudur.

Türkiye'de çevreci örgütler ve santrallerin yapılması planlanan bölgelerin halkların nükleer santral yapımına karşı uzun yıllardır tepkilerini dile getirmektedir. Bu tepkiye rağmen Japonya tarafından Sinop'a nükleer santralinin yapımını öngören uluslararası anlaşma TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna karşı açılan davaların devam etmesine rağmen geçtiğimiz günlerde Rusya Devlet Nükleer Şirketi'nin Mersin Akkuyu'da kuracağı nükleer santral projesinin temel atma töreni yapıldı.

‘Santrale yaklaştıkça kanser riski artıyor’

Nükleer santrallerdeki kazaların yarattığı etkiler bilinse de kaza olmadan da nükleer santrallerin varlığı büyük tehlike yayıyor. Uluslararası Nükleer Karşıtı Hekimler Birliği Başkanı, Almanya'da 2007 yılında yayınlanan bilimsel çalışmaya göre nükleer santrale yaklaştıkça çocuklardaki lösemi riski yükseldiğini anlattı. Bu oran santrallere beş kilometre yakın olan beş yaş küçük çocuklarda yüzde 60-75 civarında artıyor.

‘Kazalar felaketin başlangıcı’

Kazaların etkileri ise yakın zamanda Çernobil ve Fukuşima'da görüldü. Nükleer kazaların sınır tanımıyor. Türkiye'de de Çernobil'in ardından özellikle Karadeniz bölgesinde artan kanser vakaları bunlara örnektir. Japonya'da meydana gelen nükleer kaza nedeniyle binlerce kilometre alana hala insanlar girememektedir. Nükleer santrallerde üretilen radyoaktif maddelerin etkisinin 500 milyar yıl sürdüğünü, santrali kapatmanın maliyetinin ise kurmaktan çok daha pahalıya patladığını bilim insanları açıklamaktadır. Nükleer santraller konusunda dile getirilen "enerjide dışarıya bağımlılığı azaltma" savunmasının da koca bir yalan olduğu bilinmektedir.

‘Nükleer atıkların adresi Türkiye mi olacak?’

Dünyada Almanya, İsveç, Japonya, Belçika, Almanya, Avusturya ve İtalya nükleer santrallerini kapatma kararı aldı. Bizim ülkemizin yöneticileri ise yenilenebilir enerji kaynakları yerine havasını, suyunu, toprağını geleceğini zehirleyecek olan nükleer santral için gözleri dönmüşçesine kararlar almaktadır. Bu kararların yanlışlığını anlatmak herkesin görevidir.”