Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Selim Aydın, Milli Eğitim Müdürlüğü’nde soykırımın devam ettiğini bildirdi.

Dün sendika merkezinde basın toplantısı düzenleyen Aydın, 4 yılını tamamladığı için 8 bin okul müdürünün hiçbir kriter olmaksızın görevlerinden alınmasıyla başlayan sürecin mülakat sınavıyla devam ettiğini belirtti. Resen görevlerinden alınan bu müdürlerin yerine yandaş sendikanın elemanlarını atamak için icat edilen mülakattaki komisyon üyelerinin yandaş sendikanın üyelerinden oluştuğunu iddia eden Aydın, okul müdürlerine, milli eğitim yetkililerine ve Vali Ahmet Kara’ya çağrıda bulundu.

Aydın, konuşmasında şöyle dedi; ‘Tetikçi komisyon üyelerinin icraatları ile %100 başarı sağlandığı birileri tarafından da arsız bir şekilde, basına yansımıştı. Şimdi sırada müdür yardımcıları  var. Yeni atanan veya görevine devam eden okul müdürleri de kendilerine verilen liste doğrultusunda müdür yardımcılarını belirliyor.

Unutmayın ki rahatınız bozulmasın diye hangi doğrulardan vazgeçtiyseniz, o fiyata satıldınız demektir. Okullarda nezaketen de olsa ilan yok, duyuru yok, kapalı kapılar ardında çağrılan kişilerin dilekçeleri alınıyor. Bu uygulama ile resmen eşkıyalık yapılıyor. Yangından mal kaçırılıyor.

Okulların %98 i sizlerin arzu ettiği şekilde kadrolaştı. İstediğiniz kişileri çok rahat o okullara görevlendiriyorsunuz. Bu noktada  bir örnek vermek istiyorum. Mustafa Kemal Ortaokul Müdürü mevcut müdür yardımcılarının yerine, 3  Ebs üyesini, 1 tane de  mevcut müdür yardımcılarından Duran Namalır hocamız olmak üzere toplam 4 kişiyi yazıp Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderiyor. Fakat Milli Eğitim Müdürlüğümüz 3 kişi ( EBS üyesi ) hariç  bu ismi çiziyor ve evrakları geri gönderiyor. Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerine sormak istiyorum;

Duran Namalır’a olan düşmanlığınızın nedeni nedir?

Siz sadece belli bir zümreye hizmet etmek için mi orada oturuyorsunuz? Hiç mi Allah korkusu yok sizde? 

Başka bir okul müdürüne ‘Haritadan yer beğen’ diyerek yazmış olduğu ismi değiştirmek için  tehdit etmenizin, Bu kadar hazımsızlığın, kinin umarım gerekçeleri  vardır?

Böyle birkaç isme dahi tahammül edemeyecek kadar  gözünüzü kin bürümesinin nedeni nedir?

Örnek verecek olursak Atatürk Lisesinden Hüseyin Öncü, Orhan Teksoy, Mustafa Çağlar bu arkadaşların da görevlendirilmemesinin nedeni nedir? Okuldaki herkes bu durumdan ciddi manada rahatsız.

Ya adam bir bakar  mevcut müdür yardımcıları için bir şikayet, soruşturma bir huzursuzluk var mı ?

Siz de biliyorsunuz ki yok. Madem yok. Neden böyle bir zulme çanak tutuyorsunuz. Eğitim çalışanlarını birbirlerine düşman ediyorsunuz? Bu yaptığınız uygulamalar Çorum’da eğitim kalitesini düşürecektir. Okulların  huzur iklimini bozuyorsunuz  farkında değilsiniz. Bu yanlışınızdan derhal vazgeçin. %98 müdür yerleştirdiniz daha da mı doymadınız? Allah Kur’an-ı Kerim’de namaz kılan bazı kimseler için “ Veylinlil musalline”  namaz kılan o kişiler ki yazıklar olsun.( veyl olsun) .Burada  dindar görünüp işleri ahlaki olmayan insanlara hitap ediliyor.

Bu durumları size birkaç kez izah ettik. Artık bıçak kemiğe dayandı. Zulüm, haksızlık, ahlaksızlık had safhaya ulaştı.Allah için önünüze gelecek olan müdür yardımcılığı görevlendirme onaylarını bir inceleyin. O okulda mevcut müdür yardımcısı varken neden yenisine ihtiyaç duyulmuş ? Bunu bir sorgulayın. Şayet bunlara siz de göz yumarsanız Sizin devlet adamlığı vasfınızda zarar görecektir. Yeniden görevlendirilmeyen müdür yardımcılarının okullarını bir denetleyin, öğretmenleri bir dinleyin. Yoksa bu haksızlığın bir parçası olmak durumunda kalacaksınız. Bu haliyle Mili Eğitim Müdürlüğü Eğitim Bir-Sen e hizmet eden bir hücre evi haline gelmiştir.

Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerin asli görevi eğitim öğretimi geliştirmek ve okullarımızdaki kaliteyi artırmak olması gerekirken yöneticilerimiz kendi elleri ile  bu iklimi bozmaya çalışıyorlar. Sizden yana da bir endişeleri yok ki bu kadar rahat at koşturuyorlar.

Okullarında bugüne kadar özveriyle çalışan, hiçbir kusuru olmayan, bütün mesaisini eğitim-öğretime katkı sunmaya harcayan, birikimi olan bu değerli yöneticileri sırf Türk Eğitim-Sen üyesi diye mi yukarıya izah edemiyorsunuz?Bu , izah edemediğiniz şahıs ve kurumlar kim ? Yukarıdakilerin Allah korkusu yok mu? Okul müdürüne “ Haritada kendine yer beğen” ne anlama geliyor? Kim haksızlık yapıyorsa, ona zemin hazırlıyorsa, yapılan haksızlığa göz yumuyorsa , Rabbim tez zamanda hak etiklerini kendilerine yaşatsın.

‘Mağdurların ahını düşünün’

Yüreğiniz varsa kapalı kapılar ardında insanlara baskı yapmak yerine bu arkadaş uygun değildir, bu Türk Eğitim-Sen üyesidir” diye yazıp gönderin. Bu tavırlarınız çalışma ortamlarını huzursuz etmiş, ektiğiniz bu nifak tohumları iç barışı zedelemiştir. Sabrımızı daha fazla zorlamayın. Biz sizin anlayacağınız dilden de konuşmasını biliriz. Bizim amacımız barış ve huzuru korumaktır. Ama siz sürekli kaşıyorsunuz. Bizi tahrik etmeyin. Biraz vicdanlı olun. Bu arada dua edin bu yaptıklarınız , haksız uygulamalarınız, kul hakkına riayet etmeyişiniz çocuklarınızdan çıkmasın.

Tabi yapılan bu acımasız ve adaletsiz kıyım, ilçelerimizdeki tetikçiler vasıtasıyla da oralarda uygulanıyor. Yarın  yüz yüze bakacağınız arkadaşlara  bu vicdansızlığı yapmak sizi abad etmez. Ancak başınızı yere eğdirir. Bu yaptığınız vicdan yoksunu uygulamalarınızla bindiğiniz dalı kesiyorsunuz. Bugüne kadar süregelen anlayışı, kardeşliği, iş barışını yok ediyorsunuz. Bugün bu adaletsizliği yaptığınız insanların yüzüne yarın nasıl bakacaksınız? Bu yaptığınız adaletsizliği eğer varsa vicdanınıza nasıl anlatacaksınız? Her şeyin ötesinde bu yaptığınız adaletsizliğin hesabını mutlak ve kadir olan yüce Allah’a nasıl vereceksiniz?

Yürütmeyi durdurma kararı

Okul müdürleri için davalarda haklılığımız sübut bulmuş, yürütmeyi durdurma kararları çıkmaya başlamıştır.  Türk Eğitim-Sen hiçbir zaman yanlışa doğru demeyecek, doğru bildiğini söylemeye, her koşulda devam edecektir. Türk Eğitim-Sen üyeleri kula kulluk etmeyecek kadar ihlaslı, Yaradan Mevla’dan başkasına kulluk etmeyecek kadar imanlıdır. Mağdur ettiğiniz ayrımcılık yaptığınız, insanların ailelerinin ve kendilerinin ahı sizlere yetecektir. İltimas değil, adalet bekleyen  eğitim çalışanlarının vebali boynunuzdadır. Bu kara lekenin hesabını nasıl vereceksiniz?”