Aşık Mahsuni Şerif’te Nevruz

Çorum Emek Platformu Nevruz Bayramı’nı kutladı. Aşık Mahsuni Şerif Parkı’nda...

21 Mart 2015 Cumartesi 15:25
 Aşık Mahsuni Şerif’te Nevruz


Çorum Emek Platformu Nevruz Bayramı’nı kutladı. Aşık Mahsuni Şerif Parkı’nda düzenlenen etkinliğe çok sayıda platform üyesi katıldı.


Şiirler, türküler, ağıtlar ve halaylar eşliğinde yapılan kutlamalarda Nevruz Ateşi yakıldı. Emek ve Demokrasi Platformu adına


SES Şube Başkanı Merter Kocatüfek bir açıklama yaptı.


Merter Kocatüfek, Nevruz’un barışın, kardeşliğin, direnişin, emeğin ve barışın adı olduğunu bildirdi.


Eşit, özgür, demokratik Türkiye ve insanca yaşam mücadelesinin ilerleyebilmesinin savaş çığlıkları ile değil, emekçiler arasındaki özgürlük, barış ve kardeşlik duygularının güçlenmesi ile mümkün olacağını belirten Kocatüfek, açıklamasında şöyle dedi:


“Yeni başlangıçlar, yeni doğuşların adıdır bayramlar.


Halkların kültüründe birliğin, barışın ve mutluluğun sembolüdürler.  


Günümüzde insanlık değerleri adına başta Kobanê’de olmak üzere gericiliğe karşı görkemli bir direnişin sergilendiği Ortadoğu coğrafyası, büyük bayramların da mekânı olmuştur.


Özünü direnişten alan Newroz bu bayramların başında gelenlerindendir.


Günümüzden 4000 yıl önce Gutiler tarafından “yeni gün” anlamına gelen Zagmuk bayram kutlamaları daha sonra Hurri, Kassit, Mitani, Urartu ve Medler zamanında da sürdürülmüştür. Tarihsel köklerini işte bu kutlamalardan alan Newroz M.Ö. 612 tarihinde zalim Dehak’ın zulmüne balyozuyla son veren Demirci Kawa’nın önderliğinde başlayan isyanın simgesi olmuştur.


O günden beri de sadece Ortadoğu haklarının değil, zulme başkaldıran tüm halkların bayramı olmuştur Newroz.


Tarihteki yeri itibariyle zulme, baskı ve zorbalığa karşı başkaldırının, isyan ateşinin yakıldığı gün olan Newroz, halklar arasındaki barış ve kardeşlik duygularının gelişmesi ve güçlendirilmesi için bir fırsat olarak değerlendirilebilecek iken, her konuda olduğu gibi egemenlerce ayrımcılık ve halkları birbirine karşı kışkırtmak amacıyla kullanılmak istenmiştir. Bununla da kalınmamış devlet törenleriyle içi boşaltılmaya, mücadeleye ve özgürleşmeye çağrı anlamına gelen özü dejenere edilmeye çalışılmıştır. Alanlar, renkler, harfler, halaylar yasaklanmış, şehirler bayram günü savaş alanına çevrilmiştir.


Ancak tam da Newroz’un özüne uygun gelişen direniş devlet zorunu aşmış, son yıllarda barışa dair güçlü mesajların verildiği günlere doğru evrilmiştir. Bundan sonra diyalog ve müzakerelerle onurlu bir barışın ilanıyla halkların halaya durması Newroz’un özüyle buluşması anlamına da gelecektir.


Kaldı ki, dünyanın her tarafında barış ve kardeşlik talepleri ayrılıkçı değil tam aksine en etkili birleşme, kardeşleşme aracıdır. Sorunların çözümü diyalog, müzakere ve barışla mümkündür.


Binlerce yıllık köklü tarihi ve kültürel değerleriyle Anadolu ve Mezopotamya topraklarında yaşayan bütün halklar için barış ve kardeşlik tutumunda ısrar edilmesi, bu ülke topraklarında yaşayan insanlara verilecek en büyük hediye olacaktır.  


Ancak AKP’nin fırsatçı, seçim hesaplarını tüm değerlerin önüne koyan yaklaşımı, tekçi, statükocu ve inkarcı politikalarda ısrarı, sürece pragmatist yaklaşımı, günü birlik ve dönemsel çıkarlarını esas alması sürecin önündeki en büyük tehlikedir.


Nitekim Meclis’te görüşmeleri devam eden “İç Güvenlik Paketi”nden nasıl bir medet umulduğu son dönemlerde tüm demokratik eylem ve etkinliklere saldırılarla anlaşılmaktadır. Çocuk ölümleri, cezaevlerinden her gün yeni bir tabut çıkması, kadına yönelik şiddetin vahşet düzeyinde artması, çalışma yaşamındaki saldırı yasaları, güvencesiz ve taşeron çalışmanın yaygınlaşması, iş cinayetleri vb. gelişmeler AKP zihniyeti ve politikalarının sonucudur.


Başta IŞİD ve tekçi, faşizan rejimler olmak üzere zulüm ve zorbalığın yürütücüsü olan günümüz DEHAKLARI her türlü baskı ve zoru kullanarak emek ve demokrasi güçlerini sindirmeye çalışsalar da, onlara karşı emekçiler ve ezilenler de Demirci KAWA ruhuyla mücadelelerini sürdürmektedirler.


Halklarımız 2015 yılında Gezi ve Kobanê direnişleri ile Newroz’un binlerce yıldır harlanan mücadele ruhundan aldıkları güçle günümüz Dehaklarının saraylarını ve saltanatlarını yıkacak, barışın, özgürlüğün ve demokrasinin egemen olacağı demokratik bir Ortadoğu ve eşitlikçi, özgürlükçü bir geleceğin inşasını birlikte öreceklerdir.


Eşit, özgür, demokratik Türkiye ve insanca yaşam mücadelesinin ilerleyebilmesi savaş çığlıkları ile değil, emekçiler arasındaki özgürlük, barış ve kardeşlik duygularının güçlenmesi ile mümkündür."



Son Güncelleme: 21.03.2015 15:31
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.