İşte Eğitim Sen’in yarı yıl raporu

Eğitim Sen Çorum Şubesi Yürütme Kurulu, 2013-2014 eğitim öğretim yılının ilk yarısı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

24 Ocak 2014 Cuma 09:55
 İşte Eğitim Sen’in yarı yıl raporu

Eğitim Sen Çorum Şubesi Yürütme Kurulu, 2013-2014 eğitim öğretim yılının ilk yarısı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Kurul tarafından yapılan açıklamada, “Eğitim sistemimiz tüm düzeylerinde okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar sorunlar ve sıkıntılar yaşadığı bilinmektedir. Ülkemizde kalıcı bir eğitim politikası oluşturulmamış olması, hem yaşanan sorunların çözümünü geciktirmiş, hem de eğitim sisteminin yeni sorunlar üretmesini beraberinde getirmiştir. Son yıllarda eğitim hakkı bir kamu hizmeti olmaktan çıkarılarak piyasa ilişkileri içine çekilmiş ve ticarileştirilmiştir. Kadrolaşma, paralı eğitim, norm kadro, ikili eğitim, öğretmen açıkları, ücretli öğretmen uygulamaları, okullara ödenek verilmemesi çok ciddi sorunlar karşımızda durmaktadır.” denildi.

Eğitim Sen Şube Yürütme Kurumu’nun, Çorum ve Türkiye’de yaşanan eğitim sorunlarına ilişkin hazırladığı rapor şöyle:


Okul Öncesi Eğitimde Yaşanan Sorunlar

Ülkemizde ve İlimizde çocuklarımızın yarısından çoğu okul öncesi eğitim hakkından yararlanamamaktadır.  Bugün ülkemizde okul öncesi eğitim paralıdır. Okul öncesi eğitim ücretsiz ve zorunlu olmalıdır.  Ana sınıfları 4+4+4 eğitim sisteminde zorunlu hale getirilmeyerek gözden çıkarılmıştır.

Çorum'da bazı kenar mahallelerde Sübyan Okulları adı altında okul öncesi yaştaki çocuklara eğitim verilmektedir. Okul öncesi eğitim ya devlet okullarında ya da izin alınarak belirli şartları taşıyan, belirli standartları olan özel eğitim kurumlarında verilmektedir.

Sübyan okulları diye tarif edilen bu okullar okul öncesi kurumlara alternatif olarak açılmışlar ve ağırlıklı olarak ta dini ağırlıklı eğitim vermektedir. Bunun örnekleri ülkemizde ve ilimizde mevcuttur. Öğrenciler ve veliler bu okullara özendirilmekte ve insanların dini duyguları suiistimal edilmektedir.  Merdiven altlarında denetimsiz, izinsiz faaliyet gösteren bu yerlerin gerekli izinleri var mıdır? Valilik ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü "Sübyan Okulu" adı altında açılan bu merdiven altı yerlerden haberi var mıdır?


Öğretmen, İdareci, Memur ve Yardımcı Hizmetlilerin Yaşadığı Sorunlar

4+4+4 ile birlikte norm fazla sorununu çözmek adına alan değişikliği seçeneğine başvurulmuştur. Ancak bu uygulama da sorunlara çare olmamıştır. Sistem kendi yarattığı sorunları "tamir etmek" isterken, başka büyük sorunlar yaratmıştır.

Okul dönüştürme ve ilişkilendirmelerinde öğretmenlerin yaşadığı norm kadro sorunu devam etmektedir. Örneğin Ziya Gökalp İlkokulu branş öğretmenleri önümüzdeki eğitim öğretim yılı ile birlikte yeniden norm fazlası durumuna düşürülmeden bölge okulları birbirleri ile ilişkilendirilmeli öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz mağdur edilmemelidir. Alan değişikliği ile sınıf öğretmenliğinden zihinsel engelliler ve teknoloji tasarım öğretmenliğine geçen arkadaşlarımızın sıkıntıları giderilememiştir.


Öğretmen Açıkları Ciddi Bir Sorun Olarak Durmaktadır

Ülkemizde 127 bin öğretmen açığı olmasına rağmen yüzbinlerce atanamayan öğretmen bulunmaktadır.  Ülkemizde ki ve ilimizdeki öğretmen açıkları ücretli öğretmenlik ile kapatılmaya çalışılmaktadır. Ücretli öğretmenler kadrolu ve güvenceli olarak istihdam edilmelidir. İlimizdeki öğretmen açığı ücretli öğretmen çalıştırılmak yoluyla giderilmeye çalışmaktadır.


İdareciler Yandaşlardan Seçiliyor

Bu sene müdür atamalarında uygulanan mülakat yöntemi objektiflikten uzak yapılmıştır. Mülakata girenlere maksatlı sorular sorularak Eğitim Bir Sen'li olmayanlar elenmiştir. Eğitim Bir Sen üyelerini "torpil"   yapılmıştır.

Millî Eğitim Müdürlüğü tüm atama, geçici görevlendirme ve terfi işlemlerinde adaletli olmak zorundadır. Eğitim Bir Sen' in geçici görevlendirmeleri örgütlenme aracı olarak kullanmasına olanak sağlayıcı işlemlerden uzak durmalıdır. Özellikle bazı ilçelerde görevlendirmelerde kayırmacı ve keyfi uygulamalar devam ediyor. İlçe gezilerinde eğitim çalışanlarıyla yaptığımız görüşmelerde özellikle geçici görevlendirme, merkezi sınavlarda görev dağıtımı işlemlerinde yandaş sendika üyelerine ayrıcalık tanındığı, hakkaniyetten uzak uygulamalarda bulunulduğu iddiaları vardır. Geçici görevlendirilen bazı ilçe milli eğitim müdür ve yardımcıları uygulamaları yandaş sendikanın isteklerine göre yapılmaktadır. Bu yaklaşımlar eğitim sürecine zarar vermektedir. Yasa ve yönetmelikler eşit ve adil uygulanmalıdır.


Yardımcı Hizmetlilerin Yaşadığı Sorunlar

Okullarda ihtiyaca cevap verecek sayı ve yeterlilikte yardımcı hizmetli personeli bulunmamaktadır. Okullardaki yardımcı hizmetli yetersizliği nedeniyle iş yükü oldukça fazladır. Milli Eğitim kadrolu atama yapmak yerine gereksinimi adli tutuklularla, okul aile birliği tarafından tutulan güvencesiz işçilerle ve İŞKUR'dan sağlanan geçici personelle karşılamaya çalışmaktadır. Yeterli sayıda ve kadrolu atama yapılarak bu ihtiyaç karşılanmalıdır..


Derslik ve Okul Sayıları İhtiyaca Cevap Vermiyor

Önümüzdeki yıl il merkezine yeni yapılacak okulların birçoğunun ihalesi hala gerçekleştirilmemiştir. Yapılacak olan okullar önümüzdeki dönemin okul ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktır.  Bu anlamda Karşıyaka-İsmail Kakaç-Yunuş Emre okullarının ortasına yapılacak olan Lise ile birlikte ilkokul ve bağımsız bir anaokulu ihtiyacı acil bir ihtiyaçtır. Mimar Sinan İlkokulu ve Ortaokulu ayrı binalarda ama aynı bahçede içerisindedir.  Öğrenciler sabahçı ve öğlenci olarak çift vardiya olarak okula gelmektedir. Kalabalık sınıflar ise eğitim öğretim sürecini olumsuz etkilemektedir. Bu durum ortadan kaldırılması için bu bölgeye de yeni bir okul yapılması zorunludur. İlimizde  derslik açığının kapatılması adına okullarımızda; kazan daireleri, öğretmen odaları, kütüphaneler, bilişim teknoloji sınıfları,   müdür ve müdür yardımcısı odaları dersliğe dönüştürülerek öğrenciler için okullarda hiçbir sosyal alan bırakılmamıştı.


Ders Saatleri Artırıldı Karanlık Eğitim Devam Ediyor

Ders saatlerinin artırılması ile öğrencilerde motivasyon düşüklüğü, verimsizlik vb. gibi ciddi sorunlar görülmüştür. Ders saatlerinin artırılması eğitimin niteliğini en küçük bir seviyede artırmamıştır.  4+4+4 kademeli eğitim sistemi ile birlikte ilk ve ortaokulun bir arada olduğu okullarda teneffüslerin 10 dk düşürülmesi ile birlikte öğrenciler ciddi sorunlar yaşamaktadır. Öğrenciler merdivenden inip bahçede oynamadan, tuvalet ihtiyacını karşımadan zil çalmaktadır Ders sayısının  artırılması ve okullarda ikili öğretim olması nedeniyle sabah 7.30 dan  akşam 18.30' a kadar çift vardiyalı eğitim devam etmektedir.


Okul Dönüşümlerinde Ciddi Sorunlar Yaşanmıştır

Okul dönüşümlerinde eğitim bölgesinin ihtiyaçları kurullar kurularak çözülebilecekken ben bilirim mantığı ile yapılmıştı. Kimi mahallelerin okul ihtiyaçları karşılanamadığından veliler ya okul servislerine ya da özel okullara yönlendirildi.  Bu olaya örnek olarak; Bahçelievler İlkokulu, 23 Nisan Ortaokulu gösterilebilir.

Genel liselerin Anadolu lisesine dönüştürülmesi sonucu bu türdeki okulların öğrenci kontenjanlarının azalması veya aynı şekilde kaldığı gözlenirken 4+4+4 eğitim yasasına bağlı olarak lise öğreniminin zorunlu hale getirilmesinden dolayı öğrenciler imam hatip liselerine veya meslek liselerine gitmek zorunda bırakıldı.

Başöğretmen Ortaokulu bir günde Başöğretmen İmam Hatip Ortaokuluna çevrildi. Böylesi tepeden inmeci bir yaklaşım "alttakilere din iman, üsttekilere han hamam" siyasetini dayatmaktadır. İmam Hatip Ortaokuluna dönüşümler gelecek öğrenci talebine göre yapılabilecekken bir oldu bitti ile Başöğretmen Atatürk ilköğretim Okulu,  Başöğretmen Atatürk İmam Hatip Ortaokulu'na dönüştürüldü. Bu şekilde yapılan okul dönüşümüne itiraz edilen dilekçeler görmezden gelinmiştir.  Dönüşüm yönündeki 3-5 dilekçe ile yapılan dönüşümler haklı gibi gösterilmeye çalışılmıştır.

Bu dönüşümlerin ne kadar hatalı yapıldığı gün yüzünde iken Çorum Belediyesi'nin halkın parası ile yanlı olarak 22 trilyona İmam Hatip Kampüsü açma girişimi ise eğitimin dinsel alana göre biçimlendirilmesi anlamı taşımaktadır. Oysa bu kadar büyük para ile il merkezine en az 6 okul yapılarak ikili eğitim yapan okulların sayısı azaltılabilirdi.


Dershaneler Okulların Yerini Almaya Başladı

Her ne kadar dershanelerin kapatılarak özel okullara dönüştürülmesi bir "eğitim sorunu" olarak gösterilmeye çalışılsa da, bu konu üzerinden çatışan tarafların çocuk ve gençlerimizin eğitim hakkı ve geleceği ile ilgili en küçük bir endişe duyduklarını söylemek mümkün değildir. Son dönemde sıkça tartışılan dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi ve özel öğretim kurumlarının kamu kaynakları ile desteklenmesi girişimlerini herkesin eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanacağı bir düzenleme olarak değerlendirmek mümkün değildir.


Eğitim Sistemi Sınav Odaklı Olmaktan Çıkarılmalıdır

Milli Eğitim Bakanlığı'nın üzerinde sürekli değişiklik yaparak, başta öğrenciler olmak üzere, kamuoyunun kafasını tamamen karıştırdığı temel eğitimden ortaöğretime geçiş sistemi ile yılda 12 merkezi sınav yapılmasının önü açılmış, ilk 6 sınav 28-29 Kasım 2013 tarihlerinde yapılmıştır.

Öğrenciler, hangi bilimsel kriterlere göre belirlendiği belli olmayan Türkçe, Fen ve Teknoloji, Matematik, İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük, Yabancı Dil, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi derslerinden merkezi sınava girmiştir. Yıllardır öğrencilerin tercihlerine saygılı olmak yerine, onların hangi okula gideceğini, hangi dersleri alacağını, hangi derslerden sınava gireceğinin, sadece MEB tarafından belirlenmek istenmesi eğitim sisteminin temel sorunlarından birisi olmayı sürdürmektedir


Çocuk İşçiliği Artıyor

Eğitim çağındaki çok sayıdaki çocuk ya mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştırılmakta ya da tuğla ocaklarında aileleri ile birlikte göçmen işçi olarak çalıştırılmaktadır. Okullarda olması gereken bu çocukların Valilik ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünce tespit edilip gerekli önlemlerin alınması zorunludur. Bu işçilik türleri yüzünden öğrencilerimiz okullarını terk etme süresi ortalama 38 gündür.


4+4+4 İle Sermayeye ‘eğitimli’ ve ‘ucuz’ İşgücü Yetiştirilmektedir

4+4+4 uygulaması ile çocukların okul ortamlarının dışına çıkarak ucuz ve nitelikli işgücü kaynağı haline dönüştürülmelerine zemin hazırlanmıştır. Meslek okulları 4+4+4 uygulaması ile birlikte 3. Kademe eğitim kurumu olarak zorunlu eğitim kapsamına alınmıştır ve kontenjan sınırlaması kalktığı için müracaat eden tüm öğrenciler okulun fiziksel kapasitesi arttırılmadan kaydedilmiştir. Derslikler, atölyeler ve diğer alanlar bu öğrenci yükünü taşımaktan uzaktır. Ayrıca öğrenci ve öğretmen açısından ciddi güvenlik sorunları ortaya çıkarmıştır.


Engelli Çocukların Eğitim Kurumları Yetersiz

İlimizde özel eğitim alanında eğitim veren 4 okuldan hiç birisi ihtiyaca cevap verecek özellikleri yoktur.  Bu okulların hepsi ilkokul yada ortaokuldan bozma okulardır. Yeterli sayıda derslikleri, salonları, atölyeleri, spor alanları ve hatta çocukların yemeklerini yiyecekleri engelsiz bir yemek salonları yoktur. Böylesi ciddi sorunları olan bu okulların yerine modern bir okul inşaatı derhal başlatılmalıdır. Yani ilimizin yeni bir özel eğitim okulu kompleksine ihtiyacı vardır.   Lozan evlerde bulunan 10 dönümlük arsaya engelsiz yeni bir okul yapılmalıdır. Valilik ve İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bu konuyu aylar öncesine aktarmamıza rağmen en küçük bir çalışma yapılmamıştır. Yetkilileri bu konuda sorumluluk almaya davet ediyoruz.      


Esnek, Güvencesiz, Angarya Çalışma Kabul Edilemez

Fatih Projesi kapsamında Akıllı Tahta kullanımını öğrenme amaçlı olarak liselerde öğretmenlere verilmekte olan seminerlerin karşılığı olarak kursiyerlere angarya çalışma dayatılmaktadır. Okulunda ders görevini yerine getiren yani mesaisini bitiren öğretmene mesai saati dışında saat 6'dan sonra "hadi size yeni teknoloji öğreteceğiz, gelmek zorundasınız" denilip zorunlu görev verilmesi Anayasaya uygun değildir.Bu kurslara katılmayan öğretmen arkadaşlarımıza ders ücreti verilmediği gibi kursa katılmayan öğretmenlere de  cezalandırma yoluna gidilmiştir.

Bu kurslar seminer çalışmaları döneminde ve mesai saatleri içinde yapılmalıdır. Eti Lisesinde açılan ve bir angarya çalışma olan Akıllı Tahta Kursuna katılmayan 11 üyemize 1/30 maaş kesim cezası verilmiştir. Cezaların iptali istemiyle idare mahkemesine dava açmış bulunmaktayız.

Çorum Milli Eğitim Müdürlüğü çocuk ve öğrenci ailelerini fişleyici mahiyetteki Adey ve Ridef formlarını doldurmayan öğretmenlerimizi, mesai saatleri dışında angarya mahiyetindeki akıllı tahta kurslarına katılmayan öğretmenlerimizi disiplin cezaları ile terbiye etmeye çalışmıştır. Adey ve Ridef formlarını doldurmayan öğretmenlerimizin haklılığı mahkeme kararlarıyla ispatlanmıştır.


Sonuç olarak;

Okul öncesi eğitimden başlayarak eğitim yatırımlarına, ders kitaplarının hazırlanmasından eğitim yöneticilerinin belirlenmesine; sınıf mevcutlarından eğitimin laik, bilimsel, demokratik ve kamusal yönünün geliştirilmesine özen gösterilmelidir. Derslik, okul, öğretmen açıklarından eğitimin genel bütçe içindeki payına kadar, eğitimin hemen her alanında köklü bir değişime gereksinim vardır. Gerekli değişiklikler yapılmadan atılacak her adım, sorunlarımızın sonraki yıllara ertelenmesinden öteye gitmeyecektir.”












Son Güncelleme: 24.01.2014 09:59
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.